Çin Xinjiang’ın bilinmeyenleri: Xinjiang’a genel bakış

Kısa adı Xinjiang olan Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, Çin’in kuzeybatısında yer alıyor.

Çin Xinjiang'ın bilinmeyenleri: Xinjiang'a genel bakış

Toplam yüzölçümü 1 milyon 660 bin kilometrekareyi geçen Xinjiang, ülke toprağının altıda birisini oluşturarak Çin’in yüzölçümü bakımından en büyük eyalet düzeyindeki idari bölgesi durumundadır. Nüfusu 19 milyon 250 bini bulan ve merkezi Urumçi olan Xinjiang, “şarkı ve dans memleketi”, “meyve diyarı”, “altın ve yeşim taşlarının memleketi” olarak da biliniyor.

Xinjiang’ın sahip olduğu son derece zengin turistik kaynaklar, doğal güzellikler ve kültürel varlıklar olarak ikiye ayrılabilir. Hem rakımı 8600 metreyi aşan dünyanın ikinci en yüksek tepesi Çogri Tepesi’ne, hem de deniz seviyesinin 154 metre altında olan Çin’in en alçak yeri Aydın Gölü’ne ev sahipliği yapan Xinjiang’da, akarsular, bozkırlar, Gobi Çölü ve çöller ile ilkel hallerini bugüne kadar koruyan hayvan ve bitki türleri bulunmaktadır.


Uzun bir süre içerisinde Doğu ile Batı arasındaki önemli bir ulaşım koridoru olan Tarihi İpek Yolu’nun önemli bir bölümünün geçmesi nedeniyle Xinjiang’da sayısız sit alanları bulunmaktadır.

Dünyaca bilinen antik Loulan kenti, Kızıl Mağaraları, sayısız kaya resimleri ve antik mezarlar, bunların bazı örneklerini oluşturmaktadır.

Xinjiang, aynı zamanda bir “gelenekler müzesi” durumundadır. Xinjiang’da yaşayan 10’larca yerli etnik grupların farklı tarihi ve kültürel birikimleri ile dini inançları, Xinjiang’a özgün bir ortak kültür kazandırdı. Kısacası Xinjiang, başlı başına bir turizm cennetidir.

Tarih 

Xinjiang'ın tarihi

Xinjiang, 2 bin yıldan fazla bir süre öncesinden bugüne kadar hep birleşik ve çok etnik gruplu Çin devletinin bir parçası olmuştur. M.Ö 60 yılında Han İmparatorluğu yönetiminin Batı Bölgeleri Komutanlığı’nı kurmasıyla Xinjiang, Batı Han hanedanının doğrudan yönetimi altına girdi.

Batı Bölgeleri, bugünkü Balkaş Gölü ve Pamirler’i kapsıyordu. Bunu izleyen 1000 yıldan fazla sürede Xinjiang, Çin merkezi yönetimine hep bağımlı kalmış, merkezi hükümetin kurduğu idari organlar tarafından yönetilmişti.

Bundan 300 yıl öncesindeki Qing hanedanı döneminde merkezi hükümet, Xinjiang’ın İli bölgesine bağlı Huiyuan şehrinde tüm Xinjiang bölgesini yönetmekle görevli İli Komutanlığı’nı kurdu. Xinjiang’ın 1884 yılında bir eyalet haline dönüştürülmesi ise bölgenin Çin’in iç kesiminde yer alan diğer eyaletlerle olan bağlantılarını daha da güçlendirdi.

Eylül 1949’da Xinjiang’ın barışçı kurtuluşu ilan edildi. 1 Ekim 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra Xinjiang, Çin’in diğer eyaletleriyle eşit statüye ve aynı zamanda etnik özerklik hakkına sahip olan eyalet düzeyindeki idari bölgeye dönüştürüldü.


Din 

Xinjiang'da din

Tarih boyunca Budizm, Nasturilik, Manicilik ve İslamiyet Xinjiang’da hakim olmuştur. Dolayısıyla Xinjiang, dünyada bu dört büyük dinin kaynaştığı tek bölge olma özelliğini taşıyor.
Budizm, M.S 1. yüzyılda Xinjiang’dan İpek Yolu güzergahını izleyerek doğuya doğru Çin’in iç kesimine girdi. Bir Hıristiyan mezhebi olan Nasturilik M.S 6. yüzyılda Xinjiang’a girdi.

Arkeolojik çalışmalara göre tarihte Xinjiang, Nasturiliğin geniş bir şekilde benimsendiği bir bölge olmakla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda bu dinin merkezi konumundaydı. Nasturilik, daha sonra İslamiyet’in girişiyle birlikte Xinjiang’da tarihe karıştı.

M.S 694 yılında Manicilik, Çin’e girdi. 19. yüzyıldan bu yana Çin’in Gansu eyaletinin Dunhuang şehri yakınlarındaki Mogao Mağaraları ve Xinjiang’ın Turfan bölgesinde bulunan Maniciliğe ait dini kitap ve belgeler, Maniciliğin Çin’in kuzeybatısında yaygın olarak benimsendiği ve derin etkiye sahip olduğunu gösterdi.

İpek Yolu aracılığıyla 10. yüzyılın ortalarında Kaşgar’a giren İslamiyet ise 16. ve 17. yüzyıllar arasında Xinjiang’ın tümüne yayıldı. Bugün Xinjiang’da yaşayan Uygurlar, Kazaklar, Huiler, Özbekler, Kırgızlar, Tacikler ve Tatarların da aralarında bulunduğu 10 etnik grup, İslamiyet’e inanır.

Dini kurumlar

İslamiyet, Xinjiang’daki toplumsal yaşamda büyük etkiye sahip. Bugün Xinjiang genelinde başta camiler, Lama tapınakları ve kiliseler olmak üzere toplam 23 binden fazla dini mekan bulunuyor.

Bu dini mekanlar, çeşitli etnik gruplardan farklı dinlere inanan vatandaşların ihtiyaçlarına cevap veriyor. İslam Cemiyetleri, medreseler ve Budizm dernekleri ise Xinjiang’daki başlıca dini örgüt ve kurumlardır.

Bugün Xinjiang’da Uygur, Kazak ve Hui başta olmak üzere 10 etnik gruptan dokuz milyondan fazla Müslüman var. Bu rakam, tüm bölge nüfusunun yüzde 56.3’ünü teşkil ediyor.

Xinjiang’da yaşayan Moğolların yaklaşık 80 bini Lamaizm’e inanır ve bölgede toplam 40 Lama tapınağı bulunuyor. Xinjiang’daki Hıristiyan sayısı yaklaşık 30 bindir ve bölgede 24 kilise vardır.


Bölgedeki Katolik nüfus ise 4 binin üzerinde ve Katolikliğe ait 25 dini mekan bulunmaktadır. Ayrıca Xinjiang’da Ortodoksluğa inanan 200’den fazla Rus yaşıyor ve onlara ait iki kilise var.

Uzak Doğu’da yeni yıla taze bir başlangıç 


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.