IŞİD’in maket uçak ile İstanbul’a saldırı planı

IŞİD’e yönelik İstanbul’da düzenlenen operasyonlarda teröristlerin iki adet maket uçak ile saldırı planı deşifre edildi. Teröristlerin bu uçaklarla İstanbul’da sansasyonel eylem planladıkları belirlendi.

IŞİD'in maket uçak ile İstanbul'a saldırı planı iha uav deaş daeş

IŞİD terör örgütü adına faaliyetlerde bulundukları ve İstanbul’da sansasyonel eylem hazırlığında oldukları belirlenen kişilere yönelik yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 9 şüphelinin, “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına başlandı.

İstanbul’da maket uçaklarla sansasyonel eylem planı

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 10 sayfalık iddianamede suç tarihi olarak 2016 yılı Haziran ayı ve öncesi belirtildi. Sanıkların 2016 yılında Haziran ve Temmuz aylarında tutuklandığı anlatılan iddianamede, soruşturmanın DEAŞ mensupları tarafından İstanbul’da sansasyonel eylemler planlandığı bilgisinin alınmasıyla başladığı ve derinleştiği belirtildi.


İstanbul’da yapılması planlanan bir saldırı kapsamında Şanlıurfa’dan İstanbul’a silahtransferi yapıldığı ve transferle şüphelilerden Zelimkhan Aslembekovitch Tsaysaev’in ilgisinin olduğu belirtilen iddianamede, Tsaysaev’in evine yapılan baskında örgüte ait çok sayıda doküman, 16 adet fişek, canlı bomba eyleminde kullanıldığı değerlendirilen kemer, çatışma bölgelerine gönderileceği anlaşılan birçok askeri kamuflaj gibi materyallerin ele geçirildiği anlatıldı.

Bir diğer şüpheli Fuat Güneş’in Tuzla’daki evine yapılan baskında ele geçirilen hafıza kartında IŞİD terör örgütünün eylem için kullandığı TRUECRYPT isimli kriptolama programının nasıl kullanılacağına dair talimatları içeren dosyalar, diğer şüphelilerin evlerinde bulunan cep telefonlarında ise DEAŞ’a ait olduğu anlaşılan cihadı öven marşlar, çatışma bölgelerinde çekilmiş fotoğrafların bulunduğu aktarıldı.

Maket uçaklarla keşif, bombalı saldırı

Şüphelilerden Kyuri Khatsaev ile Hassan Orstho’nun ikametinde iki adet sessiz uçağın ele geçirildiği belirtilen iddianamede, yapılan araştırmada IŞİD’in söz konusu maket uçaklarla Türkiye’de bombalı saldırı yapacağı, ülkeye yönelik keşif faaliyetlerinde bulunulduğu ve uçakların 17-50 kilo ağırlığında patlayıcı kapasitesinin olduğunun tespit edildiği ifade edildi.

9 şüphelinin DEAŞ terör örgütü adına faaliyette bulundukları belirtilen iddianamede sanıklar için 7.5’ar yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istendi.

Savcılık iddianamesi tamamlandı

Öte yandan savcılık iddianamesinde terör ve terörizm kavramı, amacı, DEAŞ’ın kuruluşu, amacı, Türkiye’ye yönelik eylemleri, ideoloji ve propagandası ile yapısına geniş yer verdi. Terörün tanımını yapan savcılık iddianamesinde, “Toplumdan topluma ve yıllara göre farklı karakterlere bürünen terör hareketleri son yıllardaki kadar dehşet ve korku verici olmamıştır” cümlelerini kullandı.

IŞİD’in sosyal medya üzerinden profesyonel anlamda propaganda da yaptığı vurgusu yapılan iddianamede, “Müslümanların yaşadığı tüm ülkelerin DEAŞ’ın hedefi olduğu anlaşılmaktadır. Laik, sosyal ve hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin DEAŞ’ın bölgedeki temel hedeflerinden birisi olduğu gerçektir. Dini istismar ederek sözde dini kuralları esas alan devlet kurmaya yönelik ideolojik bir hedefinin olması, bu hedefle ulaşmada kullanabileceği biden çok silahlı ve örgütlü elemanının olması, ayrıca bu hedeflerini gerçekleştirirken silahlı şiddet eylemlerine başvurması da göz önüne alındığında takdiri adli makamlara bırakılmak üzere ‘Terörle Mücadele Kanunu kapsamında bir terör örgütü’ yapılanması olduğu değerlendirilmektedir” denildi.


Maket uçak planı daha önce de gündeme gelmişti

Haziran 2016’da Gaziantep’te bir hücre evinde yakalanıp, tutuklanan IŞİD’in ‘teknoloji mecmuası emiri’ olduğu belirtilen ‘Ebu Musa’ kod adlı Ersen Çelik, örgütün 2 maket casus uçak aldığını ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır hareketlerini izlediğini söylemişti. Halep’te örgütün hidrojen bombası yaptığını anlatan Çelik, elindeki kimyasal silah ve füzeleri Kilis sınırına getirilip bir depoda bekletildiğini ileri sürmüştü.

Ersen Çelik’in 2012 yılında Suriye’de El Nusra’ya katıldığı, sonra IŞİD saflarına geçtiği belirlendi. Çelik’in 2014 yılında casus uçak almak için Türkiye’ye geldiğini belirleyen polis, bu kişinin Eskişehir’den 13 yaşındaki kardeşini alıp İstanbul’a geçtiğini, 2 model helikopter aldıktan sonra, kardeşi ile birlikte Suriye’ye gittiğini ve 2015 yılı Ağustos ayında Türkiye’ye döndüğünü tespit etmişti. Araştırma ardından 81 ilin Emniyet Müdürlüğü’ne yazı gönderen Eskişehir Emniyet Müdürlüğü, Türkiye’ye dönen Ersen Çelik’in terör nitelikli eylem yapabileceği uyarısında bulunmuştu.

“Halep ve Kobani’de maket uçak ile mayın taraması yaptım”

IŞİD’in Halep Valisi’nin yanına götürüldüğünü belirten Çelik, “Valiye maket uçak kullanıp, mayın taraması yapabileceğimi söyledim. Halep ve Kobani bölgesinde maket uçak ve mayın taraması yapmaya başladım. Halep’te casus uçak, harekete duyarlı mayın, kameralı silah sistemleri, gece görüş sistemleri ile ilgili bilgileri tek çatı altında toplamak için teknoloji mecmuası kuruldu. Beni emir yaptılar. İnternet üzerinden İstanbul’dan maket uçak alıp Kobani’de çekim yapmaya başladım. 8-9 ay Kobani’deki silahlı çatışmalarda maket uçak ile görüntü aldım” dedi.

“Türkiye’ye gidecek bombalı araçlar garajda bekletiliyor”

IŞİD’in Türkiye’de eylem yapmak için kendisinden 10 kişilik canlı bomba timi kurmasını istediğini belirten Çelik, şöyle devam etti:

“Canlı bombaların 3’ü Halep’teydi. Diğerleri Rakka’dan geldi. Hepsi yabancı uyrukluydu. Türkiye’ye geçselerdi bunları yakalatacaktım. Türkiye sınırında IŞİD’in kalabalık sınır birlikleri var. Ceyş-ül Hilafe’ye bağlı ölüm timi militanları hazır bulunuyor. Türkiye’de eylem yapmak için Membiç Köyü’nde ağır eğitim alan 25 kişilik tim bulunuyor. Membiç Üniversitesi’nde Rus ve Çeçen intihar birlikleri var. Bunlar tamamen Türkiye’ye eylem yapma hazırlığında. Halep’e bağlı Rai Kasabası, Rael Köyü, Türkmen Berih Köyü, Bablimün, Membiç ve Bab’da bombalı eylemler için araç ve havan gibi mühimmatlar hazırlandı. Araçlar Türkiye sınırında Suran Kasabası arkasındaki köylerde, boş garajlarda bekletiliyor.”

“Halep’te hidrojen bombası yapılıyor”

IŞİD’in Esad rejiminden aldığı uzun menzilli füzelerin Membiç Köyü’nde olduğunu belirten Çelik, Rakka merkezindeki boş bir fabrika içinde, ‘Çeçen Ömer’ isimli kişinin üs olarak kullandığı yerde hazırlanan kimyasal maddeler olduğunu kaydetti. Aynı yerin yakınında bir fabrikada kimyasal klor gazı bulunduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu:

“IŞİD’in elinde Esad rejiminden alınan 71 uçaktan Tabka Havaalanı’nda faal uçuşa hazır 3 savaş uçağı hazır bekletiliyor. Irak’ta yerini bilmediğim bir bölgede 3 adet F-16 savaş uçağı var. Halep elektrik santralinde güçlü hidrojen bombası yapma çalışmaları var. Mühendisler bu bombanın patlama anında 60 kilometrekarelik alan içindeki canlıları imha gücüne sahip olduğunu söyledi. Türkiye sınırına çok yakın Rai bölgesinde Azerilerin hazırladığı ismini bilmediğim sıvı patlayıcı madde bulunuyor.”

“Bombalar ve silahlar çoğunlukla Elbeyli üzerinden Türkiye’ye sokuluyor”


“Türkiye’ye uzun namlulu silah, el bombası, TNT ve Glikon patlayıcı maddesi sokulduğunu biliyorum. Malzemeler 10-20’şer kiloluk çantalar içinde, çoğunlukla Elbeyli üzerinden Türkiye’ye sokuluyor. Ben İstanbul’a giderek Ebu Yahya Şami’nin verdiği 30 bin dolar ile helikopterleri aldım. Bir kaçakçı beni Elbeyli’den Suriye’ye geçirdi. Türkiye’ye karşı eylem söz konusu olunca uçakları 500 metre yukarıdan yere çakarak, kullanılamaz hale getirdim. Ebu Muhammed Kurdi’nin, Türkiye sınırını görüntülemesi üzerine aramızda sorun yaşandı. Bana hırsızlık suçlaması ile iftira attı. Bundan dolayı görevden alındım. Kardeşimi ve ailemi alarak Türkmenlerin yardımı ile kaçak yollardan Türkiye’ye geldim. Ne yaptıysam ülkem için yaptım.” (Kaynak: Hürriyet)

DEAŞ’li canlı bomba Anıtkabir’de keşif yapmış


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.