Ankara kulislerine göre MHP tabanı artık Bahçeli’yi dinlemiyor. İlçe yönetimlerinden toplu istifalar gelmeye başladı. MHP’deki “hayır” dalgası arttığı için AK Parti telaşta. Daha şimdiden AK Parti içinde, “Bu işe nereden girdik” sesleri yükselmeye başladı.
“MHP tabanı artık Devlet Bahçeli’yi dinlemiyor; hayır dalgası giderek yayılıyor. AK Parti telaş içinde. MHP tabanı AK Parti yönetimini kara kara düşündürüyor.”
Aydınlık gazetesi yazarı İsmet Özçelik, Başkanlık Sistemi için gerekli olan Anayasa Değişikliği Referandumundaki gelişmeleri ve kulisleri yazdı.
AKP, MHP’deki “Hayır” dalgasının geçici olacağını düşünüldüğünü, ama tam tersi olduğu ve “Hayır” dalgası her geçen gün arttığını, rüzgar MHP’nin tamamını etkilediğini yazan Özçelik, “Yüzde 80’lerden söz ediliyor. Bahçeli’nin “Evet” kampanyası için yurt gezilerine çıkamayacağı ifade ediliyor. MHP’deki durum AKP yönetimini kara kara düşündürüyor” diyerek AK Parti’nin telaşa düştüğünü belirtti.
İsmet Özçelik’in “Bahçeli oltadaki balık” başlıklı yazısı şöyle:
“Meclis’in yetkilerini Cumhurbaşkanına devreden anayasa değişikliğinde birinci raunt AKP’nin istediği gibi sonuçlandı. Teklif AKP-Bahçeli ortaklığı ile referanduma götürülüyor.
Ancak bu ortaklıkta kaybeden MHP oldu. MHP tabanı isyanda. Yurdun dört bir yanından istifa haberleri geliyor. Yurt dışındaki MHP’liler de tepkili.
Görevden alınan il ve ilçe yöneticilerinin yerine atananlar da aynı. Bahçeli yönetimi partiye “Evet” diyen yönetici bulmakta zorlanıyor.
MHP’nin ve ülkücülerin ağır toplarının tamamına yakını “Hayır”cı.
AKP’de telaş
AKP, MHP’deki “Hayır” dalgasının geçici olacağını düşünüyordu. Ama tam tersi oldu. “Hayır” dalgası her geçen gün artıyor. Rüzgar MHP’nin tamamını etkilemiş durumda.
Yüzde 80’lerden söz ediliyor. Bahçeli’nin “Evet” kampanyası için yurt gezilerine çıkamayacağı ifade ediliyor.
MHP’deki durum AKP yönetimini kara kara düşündürüyor.
Kriz nasıl aşılır
Krizin nasıl aşılacağı tartışılıyor. Bazı AKP yöneticileri referandum sürecinde MHP’nin hükümete ortak edilmesini savunuyor. Bu yolla ‘MHP Tabanı’ndaki direncin kırılacağını hesaplıyor.
Yanlış olur
AKP’de bir kesim ise buna şiddetle karşı. “Biz anayasa değişikliği için koalisyonlar olmayacak, istikrar olacak propagandası yapıyoruz. Bunu söylerken MHP ile koalisyona gitmemiz hoş olmaz. Kendimizle çelişiriz. Seçmeni iknada zorlanırız” görüşünü savunuyorlar.
Hükümete tepki
Hükümet içinde de MHP’ye bakanlık verilmesine itiraz var. Bahçeli’nin artık geri dönemeyeceği ifade ediliyor. Başbakanlık kulislerinde, icracı bir bakanın, “Bahçeli oltadaki balık. Oltadaki balığa yeni yem vermeye gerek yok” dediği konuşuluyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki de Habertürk’te, “Katıldığım hiçbir toplantıda MHP ile hükümet senaryosu konuşulmadı” ifadesini kullandı. Anlamlı!
Öyle görünüyor ki MHP ile koalisyon getirdiği kadar da götürecek. Daha şimdiden AKP içinde, “Bu işe nereden girdik” sesleri yükselmeye başladı.
Saray karar verecek
Hükümette bir değişiklik olacağı kesin. ByLock kullanan, kardeşleri FETÖ’cü, eşi “Abla”, geçmişte FETÖ ile çok yakın teması olan, Pensilvanya kayıtları bulunan bakanlar görevden alınacak.
Meclis’te anayasa oylaması nedeniyle ertelenen operasyon her an olabilir.
MHP için 6-8 bakanlık ayrılmıştı. Bunun referandumu olumlu mu, olumsuz mu etkileyeceğinin araştırıldığı belirtiliyor. Gelecek rapora göre hareket edileceği anlaşılıyor.
Son kararı Saray verecek.
AKP’de ayak sürüyenler
Bir arkadaşımın daveti üzerine Çankaya semtindeki bir büroya gittim. Kalabalıktı. Çoğu AKP’li. Aralarında milletvekilleri de var. “Yukarı” ile doğrudan görüşenler kendilerini hemen belli ediyordu.
Davetsiz misafirdim. Daha çok dinledim.
Gündem doğal olarak anayasa referandumuydu. AKP’liler sürekli sızlandılar:
“Hava koşulları uygun değil, örgüt harekete geçmiyor. Halkın derdi anayasa değil. Millet can güvenliği, geçim derdinde. Mitinglerde istediğimiz kalabalığı toplayamayız. Risk aldık, başaramazsak sonrası felaket olur…”
Ayak sürüdükleri çok belliydi.
Parti değil, devlet kampanyası
“Yukarı” ile doğrudan görüştüğü belli olan AKP’li söze girdi:
“Bakın, bu kampanyanın motoru Cumhurbaşkanımız olacak. Parti değil, devlet kampanyası yapacağız. İl, ilçe başkanlarımız değil, valilerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız en önde yer alacak.”
Bu sözler üzerine odadakiler birbirlerinin yüzüne baktı.
Bu arada bazılarının, “Çok tehlikeli, halk bölünür, birbirimize düşeriz. Eşit olmayan bir kampanya ilişkileri tamamen koparır” dedikleri duyuldu.
Durum böyle!
Bu hamur daha çok su çeker!”