Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi tarafından her yıl Aralık ayında gerçekleştirilen, “Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması” 2016 yılı sonuçları açıklandı.
Türkiye’de mevcut ve olası sorunlar ile gündeme ilişkin toplumun bakışını tespit eden araştırma, kamuoyunun nabzını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre Türkiye’de 2016 yılında halk en büyük sorun olarak ‘Terör’ dedi.
PKK ve İŞİD’in yanı sıra Paralel Devlet Yapılanması (PDY) şeklinde adlandırılan FETÖ de ciddi bir tehdit olarak görülüyor. Halk FETÖ ile mücadele yöntemlerini yeterli bulsa da, mücadeleye devam edilmesi gerektiğine de inanıyor.
Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi’nin her yıl gerçekleştirdiği “Türkiye Sosyal Siyasal Eğilimler Araştırması”nın 2016 yılı sonuçları, 18 Ocak 2017 Çarşamba günü Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleştirilen, Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Zaim ve İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Banu Baybars Hawks’ın katıldığı bir basın toplantısıyla paylaşıldı.
“Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması”, 7 – 16 Aralık 2016 tarihleri arasında Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 26 kent merkezinde ikamet eden, 18 yaş ve üzeri bin kişi ile yüz yüze olarak politika, ekonomik gelişmeler, toplumsal ilişkiler, Türkiye ve uluslararası gündem konularında soruları içeren anket ile gerçekleştirildi.
Terör ve FETÖ ile mücadele en büyük sorun
Araştırma sonuçlarına göre halkın 2016 yılında terör ve ardından FETÖ ile mücadeleyi Türkiye’nin en önemli sorunları olarak gördüğü anlaşıldı. 2015 yılında yüzde 39 oranında en önemli sorun olan terör, bu yıl yüzde 35’lik oranla ülke gündeminin en önemli sorunu olarak, yine birinci sırada yer aldı.
2015 yılında sadece yüzde 1,3’lük bir kesimin sorun diye nitelendirdiği FETÖ ise, 2016 yılında radikal bir artışla yüzde 25,2 oranına yükselerek ülkenin en önemli ikinci sorunu haline geldi.
Halkın en önemli üçüncü sorunu yüzde 10,5 oranıyla işsizlik oldu. Dördüncü sırada gelen hayat pahalılığının ise geçen yılın yüzde 5,1’lik oranının yaklaşık iki katına çıkarak yüzde 9,8’e yükseldiği gözlendi.
Halkın %71’i ülkede ekonomik kriz olduğu görüşünde
Araştırma sonuçlarına göre vatandaş ekonominin gidişatından hoşnut görünmüyor. Toplumun büyük bir kısmı ekonomik açıdan kötü durumda olduğunu ve ülkede ekonomik kriz yaşandığını düşünüyor.
Buna karşılık, kamuoyunun yüzde 38,7’si hükümetin ekonomi politikalarını başarılı bulduğunu belirtiyor. Hükümetin ekonomi politikaları özellikle kendi parti tabanı tarafından başarılı görülmekle birlikte, muhalefet partilerinin tabanları ekonomi politikalarını başarısız buluyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 71,7’si ise Türkiye’de ekonomik kriz olduğunu düşünüyor. “Sizce Merkez Bankası yönetimi siyaset etkisinden bağımsız olmalı mı?” sorusuna ‘Evet’ diyenlerin oranı ise geçtiğimiz yıla göre yüzde 5 azalarak yüzde 62,4’e gerilemiş görünüyor.
Hükümetin en büyük başarısı FETÖ ile mücadele olarak görülüyor
Ankete göre halkın terör için çözüm önerisinde dengelenme gözleniyor. Geçtiğimiz yıl vatandaşa göre terör sorununun çözümü için en etkin yolun yüzde 31,6 ile askeri yöntemler olduğu ortaya konmuştu.
Bu yıl bu oranın yüzde 34,6’ya yükseldiği gözlemlendi. Siyasi yöntemlerde oran küçük bir artış göstererek yüzde 30,9’dan yüzde 31,9’a çıktı. Kültürel politikalar ve ekonomik önlemler seçeneklerinin ise geçen yıllara göre geri planda kaldığı görüldü.
Hükümetin PKK ile mücadele performansının da sorgulandığı araştırmada 2015 yılında katılımcıların yüzde 28’inin hükümeti PKK ile mücadele konusunda başarılı bulduğu ortaya çıkmıştı.
Bu yıl hükümetin PKK ile mücadele performansını başarılı bulanların oranı yüzde 35,6’ya yükseldi. Hükümetin en başarılı performans gösterdiği alan ise yüzde 45,8’lik oranla FETÖ ile mücadele oldu.
Kamuoyunun yarısı FETÖ’nün siyasi uzantıları olduğu konusunda hemfikirken, her 10 kişiden 6’sı ise FETÖ’nün halen bir tehdit oluşturduğunu düşünüyor. FETÖ ile mücadele yöntemleri toplumun yüzde 71,4’ü tarafından onaylanıyor.
Kamuoyu genelinde 1 yıl içinde yeniden bir darbe girişimi olması ihtimali görülmüyor. Bu soruya yüzde 23’lük bir kesim ‘Evet’ cevabını verirken, yüzde 57,3’ün ‘Hayır’ cevabı verdiği gözlemleniyor.
Öte yandan araştırma sonuçlarına göre halkın Türkiye’nin bölünme tehlikesi altında olduğunu düşünme oranında geçen yıla göre bir düşüş gözlendi. Buna göre “Sizce Türkiye bölünme tehlikesi altında mı?” sorusuna katılımcıların yüzde 37,5’i “Evet” cevabı verdi. 2015 yılında bu oran yüzde 54,2 olarak gerçekleşmişti.
IŞİD’in halk tarafından terör örgütü olarak algılanması ve Türkiye için tehdit olarak görülmesinin devam ettiği gözlendi. IŞİD’in Türkiye için tehdit oluşturduğu algısı 2015 yılında yüzde 78, 2016 yılında ise yüzde 76,1 olarak belirtildi.
Vatandaş yüzde 57,8 ile “Türkiye’nin Rakka’dan IŞİD’in çıkarılmasına ilişkin operasyona katılmasını destekliyor musunuz?” sorusuna “Evet” yanıtını verdi.
Araştırmaya göre halkın Kürt sorunu konusunda hükümetin icraatlarını başarılı bulma oranında da yükseliş gözlendi. Geçen yıl bu oran yüzde 29,9 olarak gerçekleşirken, bu yıl yüzde 33,8 oldu. Hükümetin Kürt sorununa yaklaşımını başarısız bulanların oranında ise düşüş gözlendi. Geçen yıl bu oran yüzde 40 olurken bu yıl yüzde 31’e geriledi.
OHAL Destekleniyor ancak uzatılması istenmiyor
15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlardan sonra Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesini destekleyenlerin oranı yüzde 59,8. Kamuoyu OHAL ilan edilmesini onaylıyor, ancak süresinin uzatılmasına karşı çıkıyor.
“Mevcut OHAL süresinin uzatılması gerektiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna “Hayır” yanıtını verenlerin oranı yüzde 48,5. OHAL kapsamında basına getirilen sınırlamalar kamuoyunun yüzde 41,7’si tarafından onaylanırken, yüzde 44’ü tarafından doğru bulunmuyor.
Halkın sadece %32’si Başkanlık Sistemi’ni istiyor
Ülkenin yönetim tarzı olarak üniter devlet isteyenlerin oranı geçtiğimiz yıla göre yüzde 16,2 düşerek yüzde 52,7’ye gerilerken, Başkanlık Sistemi’ni isteyenlerin oranı yüzde 22,1’den yüzde 32,5’e yükseldi.
2016 yılında gündeme gelen Partili Cumhurbaşkanlığı’nı isteme oranı ise yüzde 10,5 olarak gözlendi. Böylece Başkanlık veya Partili Cumhurbaşkanlığı alternatiflerini destekleyenlerin toplan oranı yüzde 43 olarak tespit edildi.
“Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı’nın siyasi konularda taraf olmasını onaylıyor musunuz?” sorusuna yüzde 55 “Hayır” yanıtını verdi. Bu soruya geçen yıl “Hayır” diyenlerin oranı yüzde 75,4 idi.
HDP Kürtleri temsil etmiyor
HDP’nin Kürt halkını temsil edip etmediği sorusuna ise ankete katılanların sadece yüzde 22’si HDP’nin Kürt halkını temsil ettiği cevabını verdi.
Kürtler ile Türkleri birbirine bağlayan ana unsur yüzde 34,7 ile “Müslümanlık” olarak belirtildi. Çözüm sürecinin yeniden başlamasını isteyenlerin oranı ise geçen yıl yüzde 53 iken, bu yıl yüzde 31,4 olarak olarak gerçekleşti. HDP’lilerin ise yüzde 75,4 gibi yüksek bir oranla çözüm sürecinin yeniden başlamasını istedikleri gözlemlendi. Son dönemde gerçekleşen
HDP’li milletvekillerinin tutuklanmasına Türk kökenliler yüzde 64,4 oranında onay verirken, Kürt kökenliler yüzde 66,6 oranında karşı çıktılar.
HDP hariç tüm partiler kendi tabanları tarafından başarılı bulunuyor
Araştırmaya göre 2016 yılında diğer partiler kendi tabanları tarafından başarılı bulunurken, HDP yüzde 4,9 oranında başarılı bulunarak, geçen yıla göre yüzde 38,3 erozyon yaşıyor.
Siyasi parti liderleri de kendi tabanları tarafından başarılı bulunuyor. Kendi tabanının en az başarılı bulduğu lider Selahattin Demirtaş olarak gözlemleniyor.
Anket sorularını cevaplandıran kişilerden genel olarak değerlendirilmesi istendiğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyenlerin oranı yüzde 48,5. Cumhurbaşkanı, Ak Parti’ye oy verdiğini söyleyenlerin yüzde 87,6’sının desteğinin yanı sıra MHP’ye oy verenlerin de yüzde 35,5’lik kesiminin desteğini de almakta.
Kamuoyunda ilk kez orduya güven azaldı
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de en güvenilir kurum olarak Cumhurbaşkanlığı tespit edildi. Vatandaş yüzde 49,4’lük oran ile en çok Cumhurbaşkanlığı kurumuna güvendiğini belirtti. Kamuoyunda ilk kez ordunun güvenilirliği düşüş gösterdi.
Geçen yıl yüzde 62,4’lük oran ile vatandaşın en güvendiği kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri, bu yıl polis teşkilatıyla birlikte en güvenilir ikinci kurum oldu. Ordu ve polis teşkilatına olan güvenin oranı eşit gerçekleşti: yüzde 47,4.
En az güvenilen kurum ise yüzde 15,1 ile medya oldu. Geçen yıl yüzde 40’lık orana sahip YÖK/ÖSYM ise radikal bir düşüşle yüzde 22,1’de kaldı.
AB Üyeliğine destek azalmaya devam etti
Halkın AB’yi destekleme oranı 2015’te yüzde 65,1 iken bu yıl yüzde 45,7’ye geriledi. Türkiye’nin AB’ye üye olabileceğini düşünme oranında da önemli düşüş gözlemlendi. Oran yüzde 38,3’ten yüzde 27’ye geriledi. Aynı şekilde Türkiye’nin NATO üyeliğinin devam etmesini destekleyenlerin oranında son iki yılda yüzde 20’lik düşüş gözlemlendi. Oran 2014 yılında yüzde 76,2, 2015 yılında yüzde 69,5 iken; 2016 yılında yüzde 58’e düştü.
İsrail en tehlikeli ülke
2011’den bu yana araştırmada Türkiye için en büyük tehlike oluşturan ülke İsrail iken, geçen yıl Rusya Federasyonu yüzde 64,7 ile en tehlikeli ülke çıkmıştı. Bu yıl yüzde 73,3’lük oran ile İsrail en tehlikeli ülke olarak görülürken, ABD ve Suriye ikinci ile üçüncü sıralarda yer aldı.