Video: TRT’de tepki çeken Göbeklitepe belgeseli

Diyarbakır Valiliği’nin TRT ve Kalkınma Bakanlığı desteği ile ‘Diyarbakır kültürel mirasının tanıtımı’ projesi adı altında hazırlanan ‘Suların Ateşin ve Taşların İmparatorluğu’ isimli belgeselde, insanlık tarihinin en önemli yapılarından Göbeklitepe’deki kalıntıların Hz. İbrahim’in yıktığı putlar olduğu ileri sürüldü.

Hürriyet‘ten Ömer Erbil’in haberine göre, Göbeklitepe’nin en önemli dikilitaşlarından biri olan ve üzerinde tilki betiminin bulunduğu T biçimli dikilitaşın bir put gibi kırılma sahnesi de belgeselde canlandırıldı.

“Göbeklitepe’de Hz. İbrahim’in yıktığı putlar”

“Göbeklitepe’de yer alan heykellerin Hz. İbrahim’in babası Aser’in yapmadığını kim bize söyleyebilir? Ya da Hz. İbrahim’in kırdığı putların yer aldığı tapınağın Göbeklitepe olmadığını ileri sürebilir miyiz?” Dünyanın eski arkeolojik kazılarından biri olan Göbeklitepe’nin TRT tarafından put merkezi gibi gösterilmesi tepki çekti.


Belgeselde bilgi hatalarının bulunduğunu söyleyen Arkeolog ve yayıncı Nezih Başgelen, bunun bir hedef gösterme olduğunu söyledi

“Bilimsel yöntemlerle alınan sonuçlar çerçevesinde Göbeklitepe günümüzden 11 bin 800-8 bin 600 yılları arasına tarihlenmekte. Bu konuda dini referansların öngörülen tarihleri ile bilimsel araştırmaların kanıtladığı tarihler arasında 7-8 bin yıllık bir fark açıkça görülmektedir.

TRT'de tepki çeken belgesel: Göbeklitepe'de Hz. İbrahim'in yıktığı putlar

Bu açıdan Göbeklitepe’nin Hz. İbrahim zamanı ile ilgili bir yerleşim yeri olarak ele alınması pek çok sakıncayı beraberinde getirdiği gibi belgeselde dilikitaşların put olarak canlandırılması ve kırılması tehlikeli bir hedef göstermedir.


Göbeklitepe nerede? Önemi ne?

Medeniyetten ve her şeyden önce Göbekli Tepe vardı. Alman Arkeoloji Enstitüsü üyesi Arkeolog Klaus Schmidt, 1994 yılından bu yana bölgede yaptığı kapsamlı kazılar sonucunda, Şanlıurfa’ya 10 kilometre uzakta bulunan Göbekli Tepe antik kentinin yaklaşık 12 bin yaşında olduğunu tespit ettiklerini söyledi. (2012)

Mısır’daki Büyük Piramitlerin 4 bin 500 yaşında ve İngiltere’deki Stonehenge’in 6 bin yaşında olduğu düşünülürse, bu kazının dünyanın gelmiş geçmiş en önemli arkeolojik kazısı olduğu düşünülüyor. Yıllardır kazı alanında çalışan Schmidt, sitenin dünyanın ilk tapınağı olduğuna ikna olmuş.

TRT'de tepki çeken belgesel: Göbeklitepe'de Hz. İbrahim'in yıktığı putlar

Göbekli Tepe ilk kez İstanbul Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi arkeologları tarafından 1964 yılında incelendi. Bu kapsamlı araştırmada önce tepenin Türkiye’nin birçok bölgesinde sıkça rastlanan terk edilmiş Ortaçağ mezarlıklarından biri olduğu düşünülmüş. 1994 yılında, arkeolog Klaus Schmidt Şanlıurfa bölgesinde kendi araştırmalarını sürdürmeye başlamış. Chicago Üniversitesi’nin bölge hakkındaki raporunu okuduktan sonra ise Göbekli Tepe bölgesine gitmeye karar vermiş. Bölgeyi ilk gördüğünde bu yerin tamamen sıra dışı olduğunu anlamış.


Göbekli Tepe, Şanlıurfa’nın kuzeydoğusunda, 10 kilometre uzaklıkta bulunan uzun dağların en yüksek bölgesindeki bayırda bulunuyor. Bölgedeki kazılar halen Alman ve Türk arkeologları tarafından yürütülüyor. Bölgenin yaşı MÖ 10.yüzyıl, yaklaşık 11,500 yıl önce. İlk kez 1964 yılında keşfedilen bölge Amerikalı arkeolog Peter Benedict tarafından ilk Taş Devri aktiviteleri potansiyeli taşıdığı öne sürülmüş, ancak o yıllarda önemsenmemiş. Kazılar 1994 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesi tarafından başlatılmış ve arkeolog Klaus Schmidt tarafından yürütülmüş.

Göbekli Tepe: Dünyanın En Önemli Arkeolojik Kazısı Türkiye’de

Khatt Shebib Duvarı gizemini koruyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.