Yusuf Franko’nun insanları: Bir Osmanlı Bürokratının Karikatürleri

“Yusuf Franko’nun İnsanları: Bir Osmanlı Bürokratının Karikatürleri” başlıklı sergi, Yusuf Franko’nun karikatürlerinde kendine yer bulabilmiş kişi ve mekanlara odaklanırken, albümün dışında kalanlara da işaret ediyor.

Yusuf Franko'nun insanları: "Bir Osmanlı Bürokratının Karikatürleri"

Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), Ömer M. Koç Koleksiyonu’nda yer alan, 19. yüzyıl sonu Osmanlı bürokratı, Hariciyeci, Mutasarrıf, cemiyet adamı ve aynı zamanda oyunbaz bir karikatürist olan Yusuf Franko Kusa Bey’e ait karikatür albümünü ilk kez sergiliyor.

“Yusuf Franko’nun İnsanları: Bir Osmanlı Bürokratının Karikatürleri,” sergisi

Mehmet Kentel

Küratörlüğünü Bahattin Öztuncay’ın, tasarımını ise Yeşim Demir Pröhl’ün üstlendiği, danışmanlığını ve metin yazarlığını K. Mehmet Kentel’in yaptığı “Yusuf Franko’nun İnsanları: Bir Osmanlı Bürokratının Karikatürleri,” sergisi 01 Haziran 2017 tarihine kadar tarih ve sanat meraklıları ile buluşacak.


“Yusuf Franko’nun İnsanları; Bir Osmanlı Bürokratının Karikatürleri” başlıklı sergide, Yusuf Franko’nun 1884-1896 yılları arasında bir albümde topladığı, Avrupa karikatür geleneği ile etkileşime sahip çizimleri ilk defa gün yüzüne çıktı.

Karikatürlerin aracılığı ile sergi,

"Bir Osmanlı Bürokratının Karikatürleri"

19. yüzyıl sonunun zenginleri, yüksek cemiyet mensupları, Osmanlı paşaları, Levantenleri, sanatçıları ve diplomatlarının hiciv yüklü portreleri ziyaretçilerle buluştu.

Yusuf Franko’nun karikatürleri, özellikle 19. yüzyıl sonunun Beyoğlu / Pera semtini, kendisinin de parçası olduğu renkli sosyal çevresi ve İstanbul’un küresel mekanlarını gözlemlemek için izleyiciye imkan sunuyor.

Sergi, karikatürlerdeki karakterleri ve ait oldukları mekanları takip ederek, Galata ve Beyoğlu’nun 19. yüzyılda bir finans ve diplomasi merkezi haline geldiğinin, uluslararası kültür-sanat trafiğinin uğrak noktalarından biri olduğunun altını çiziyor.

Yusuf Franko’nun eserlerini ağırlıklı olarak mekan perspektifinden okumaya çalışan sergi, bir yandan Naum Tiyatrosu gibi dönemin önemli mekanlarına değinirken, diğer yandan albümde kendine yer bulamamış, ‘artık olmayan’ mekanları da hatırlatıyor.

“Yusuf Franko’nun İnsanları; Bir Osmanlı Bürokratının Karikatürleri”, öncü karikatürist Yusuf Franko ve eserlerini odağına alarak, Franko Kusa ailesinin Osmanlı Devleti’ndeki yeri ve önemine, karikatür tarihine ve albümün çeşitli ülkelerdeki uzun yolculuğundan sonra nasıl tekrar Beyoğlu’na döndüğüne de değiniyor.

Sergide Yusuf Franko Kusa’nın albümü ve karikatürlerinin yanı sıra, bu eserlerle bağlantılı, başta Ömer M. Koç Koleksiyonu olmak üzere farklı koleksiyonlardan fotoğraf, belge ve yayınlar da sergileniyor.

Yusuf Franko Kusa’nın ‘Types et Charges’ adını verdiği albümünün tıpkıbasımıyla, Youssuf Bey: The Charged Portraits of Fin-de-Siècle Pera adlı bir makale kitabının beraber yer aldığı iki ciltlik çok özel bir yayın da sergi açılışıyla eş zamanlı olarak satışa sunuldu.

Yusuf Franko Kusa Bey hakkında

Yusuf Franko'nun insanları

Yusuf Franko Kusa, Lübnan’dan İstanbul’a göçen, Osmanlı Hariciyesi’nde kendine yer edinen ve buradan yeniden Lübnan’a uzanan Franko Kusa ailesine mensuptur.

Beyoğlu’nun meşhur ve öncü sanat mekanı Naum Tiyatrosu’nun kurucusu Michel Naum’la da akraba olan Yusuf Franko Kusa’nın kariyerindeki en yüksek basamak, 1907-1912 arasında yaptığı Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığı’dır.

Karikatürlerinde geç 19. yüzyıl Beyoğlusu’nun önde gelen kişilerini bir araya getirmiştir. Cemiyet davetlerinde boy gösteren Osmanlı paşaları ve yedi düvelin diplomatlarını, yerli ve yabancı sermayecileri, sanatçıları kendine özgü tarzıyla resmeden Yusuf Franko; gerek kendi karakteri gerekse de çizdiği karakterleriyle, uluslararası bir finans, diplomasi ve kültür-sanat merkezi haline gelen bu özel dünyanın bir ürünü ve aynı zamanda tanığıydı.

Bahattin Öztuncay hakkında

Bahattin Öztuncay

1958 yılında İstanbul’da doğan Bahattin Öztuncay, orta ve lise öğrenimini 1977 yılında Avusturya Lisesi’nde tamamladı; 1984 yılında Viyana Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden yüksek lisans derecesi ile mezun oldu.

Osmanlı ve İstanbul fotoğraf tarihine ilgisi Viyana’da geçirdiği öğrencilik yıllarında başladı. Bu konudaki ilk araştırmalarını İstanbul’da erken dönem fotoğraf sanatına damgalarını vurmuş olan James Robertson ve Ernest de Caranza üzerine yoğunlaştırdı.


“Bulletin of the Scottish Society for the History of Photography” ve “History of Photography” dergilerine her iki fotoğrafçı hakkında makaleler yazdı.

Dünya fotoğraf tarihinin önde gelen isimlerinden olan Robertson’la ilgili ilk kitabı “James Robertson -Pioneer of Photography in the Ottoman Empire” 1992’de yayımlandı ve fotoğraf tarihine katkılarından dolayı 1993 yılında “Büyük Britanya Kraliyet Fotoğraf Cemiyeti” muhabir üyeliğine seçildi.

Yaşamı ve yapıtlarıyla tamamen karanlıkta kalmış olan Osmanlı Sarayı Fotoğrafçısı Kargopulo’yla ilgili biyografik araştırma kitabı “Vasilaki Kargopulo – Hazret-i Padişahi’nin Serfotoğrafî” 1999 yılında; 19. yüzyılda İstanbul’da hem yerleşik düzende faaliyet gösteren, hem de seyahat fotoğrafları çeken önemli yerli ve yabancı fotoğraf sanatçılarının biyografilerini ve 850 seçme fotoğrafı içeren iki ciltlik kapsamlı araştırma çalışması “Dersaadetin Fotoğrafçıları” 2003 yılında yayımlandı.

2004’te Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin ileri gelen şahsiyetlerinin imzalı ve ithaflı portrelerini içeren “Hatıra-i Uhuvvet” adlı kitabı hazırladı ve Sadberk Hanım Müzesi’nde aynı adlı serginin küratörlüğünü yaptı.

2006’da T.C. Dışişleri Bakanlığı desteğiyle Viyana’da, Parlamento Binası Eppstein Sarayı’nda düzenlenen ve daha sonra da Ankara’da Dışişleri Bakanlığı Galerisi’nde ve İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda tekrarlanan “Avusturya-Türkiye İlişkilerinde Zamana Yolculuk” sergisinin küratörlüğünü yaptı ve kataloğunu hazırladı.

Yusuf Franko'nun insanları

Aynı yıl içinde Sadberk Hanım Müzesi’nde “Kırım Savaşı’nın 150. Yılı” adlı sergiyi ve kataloğu, 2008 yılında yine Sadberk Hanım Müzesi’nde düzenlenen “Meşrutiyet’in 100. Yılı” sergisini ve kataloğunu hazırladı.

2011’de Ömer M. Koç koleksiyonlarından seçme fotoğraflar içeren “Hanedan ve Kamera – Osmanlı Sarayı’ndan Portreler” kitabını yazdı ve aynı konuda Sadberk Hanım Müzesi’nde hazırlanan serginin küratörlüğünü yaptı.

Koç Üniversitesi’ne bağlı ANAMED kurumunda 2014’de Savaş ve Propaganda ve 2015’de Camera Ottomana sergilerinin küratörlüğünü yaptı ve ilgili yayınları hazırladı.

Aynı sene içinde Brüksel’de “Europalia” bünyesinde Ömer M. Koç koleksiyonlarından “İstanbul Fotoğrafları” sergisi açtı ve 2016 yılı Şubat ayında da Toronta’da Ağa Han Müzesi’nde 19. Yüzyıl fotoğraflarından seçmelerin yanı sıra, Murat Germen’in çağdaş çalışmalarını içeren “İstanbul İmgeleri” sergisini hazırladı.

Ayrıca “Osmanlı Havacılık Tarihi” üzerine araştırma çalışmaları bulunan yazarın “1. Dünya Savaşı Osmanlı Askeri Posta Tarihi” koleksiyonu, 2012’de Maribor’da düzenlenen uluslararası filateli yarışmasında “Büyük Altın Madalya” ile ödüllendirildi.

2002 yılından itibaren Koç Holding Enerji Grubu ve Aygaz bünyesinde kültür ve sanat danışmanlığı, 2009 yılından itibaren de Vehbi Koç Vakfı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Arter’de genel koordinatörlük görevini yürüten Öztuncay, aynı zamanda “Europäische Gesellschaft für die Geschichte der Photographie” asli üyesi, “Geyre Vakfı – Afrodisyas Kazıları” ve “TEV – Türk Eğitim Vakfı” yönetim kurulu üyesi, “Geyre Vakfı – Afrodisyas Kazıları” Yönetim Kurulu üyesi ve “TEV – Türk Eğitim Vakfı” Mütevelli Heyeti üyesidir.

Koç Üniversitesi ANAMED hakkında:

ANAMED

Anadolu’nun geçmişi hakkındaki bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla 2005 yılında kurulan akademik araştırma merkezi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), Vehbi Koç Vakfı bünyesindeki Koç Üniversitesi’ne bağlı bulunan uluslararası bir bilim ve kültür kurumudur.

Merkez, tarihöncesi çağlardan Osmanlı İmparatorluğu’nun sonuna kadar, Türkiye’nin tarihi, sanat tarihi, arkeolojisi ve diğer tüm ilgili disiplinlerin araştırılması ve desteklenmesinin yanı sıra kültür mirası yönetimi ile müzecilik çalışmalarının geliştirilmesi ve yaygınlaşması için bilimsel bir platform oluşturur.

ANAMED, Türkiye’den ve diğer ülkelerden yılda yaklaşık otuz araştırmacıya akademik çalışmalarını desteklemek amacıyla doktora ve doktora sonrası bursları sağlar. Kurulduğu 2005 yılından bugüne kadar çeşitli ülkelerden 300’ün üzerinde bilim insanı, merkezde çalışmalarını yürütme olanağı buldu.


Türkiye’nin kültür mirası üzerine uzmanlaşmış yerli ve yabancı araştırmacılara burs sağlamak, kütüphane hizmetleri sunmak, halk katılımına açık sempozyum, konferans, çalıştay gibi toplantılar düzenlemek, Anadolu medeniyetleriyle ilgili sergiler ve bilimsel yayınlar yapmak Merkez’in ana faaliyetleri arasındadır.

Karikatür Oscarları sahipleriyle buluştu


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.