Ben kendimi hep erkek gibi hissettim (özel röportaj)

Kız çocuğu olarak dünyaya gelip erken yaşlarında erkek gibi hissetmiş, erkek cinsiyetini benimsemiş olan Engin, küçükken fazla sorun yaşamamış olsa da büyüdükçe toplumdan büyük baskı ve dışlanma görmüş. Şubat ayında cinsiyet ameliyatına girip tamamen erkek olacak olan Engin ile konuştuk.

Ben kendimi hep erkek gibi hissettim

Ataerkil toplum ve cinsiyet ameliyatı

Ataerkil bir toplum olduğumuz için erkeksi davranış gösteren kız çocukları ne ailede ne de toplumda kötü karşılanmaz, hatta bu önceleri cinsel bir sorun olarak da görülmez. Ne var ki; iş cinsiyet ameliyatı olmaya gelince ailelerin bu durumu kabullenmesi pek kolay olamıyor.

Fizyolojik olarak kişi için daha külfetli olan kadından erkeğe geçişi gerçekleştiren kişilerin sayısı diğer geçişten çok daha fazla ama bu toplumda fark edilir durumda değil.


Toplumsal baskılar ya da kendini çoğunluktan farklı hissetme trans bireylerin özgüvenini oldukça zedeliyor. Özgüven eksikliği de daha fazla mutsuz olmalarına sebep oluyor. Şu an erkek cinsiyetine geçme sürecinde olan Engin ile özel bir hastanede buluşup, hikayesini dinledik, özgüvenini nasıl kazandığını öğrendik.

“Küçük yaşlarımdan beri hep erkek olduğumu hissediyordum”

Ben kendimi hep erkek gibi hissettim

Röportaj: Engin

Engin bize kendinizi tanıtır mısınız?

1984’te Zonguldak’ta doğdum, orada bir köyde büyüdüm. İlkokul mezunuyum. Altı kardeşiz. Bir kız çocuğu olarak doğdum ama çocukluğum sokakta top oynamakla geçti. Evcilik oynadığımızda hep baba olmak isterdim. Küçük yaşlarımdan beri hep erkek olduğumu hissediyordum. Yanlış cinsiyetle doğduğumu o zamanlardan biliyordum yani. Önceden bir fabrikada çalışıyordum ama insanların bakış ve davranışları çok rahatsız ediyordu. Şu an çalışmıyorum.

Aileniz bu duruma nasıl bakıyordu?

Eskiden bilmiyorlardı. Ben biliyordum ama ifade edemiyordum. Çevremdekiler bana “erkek Fatma” diye hitap ederdi. Ailem baskıcı değildir, öyle büyük sorunlar yaşamadım. Evlendirmeye çalışmadılar mesela beni. 24 yaşımda söyledim onlara. Annem “çevre ne der?” diye çok tepki gösterdi. Sağ olsun babamın çok desteğini gördüm. Babam: “Sen benim evladımsın, ne olursa olsun arkandayım” dedi. Sonra kardeşlerim ve yakın akrabalarım da destekledi beni.

Cinsiyet değişimi ve aile baskısı

Ben kendimi hep erkek gibi hissettim

Kadından erkeğe dönüşte daha az aile ve toplumsal baskı oluyor değil mi?

Ataerkil olduğumuz için erkeksi davranan kadına fazla kötü tepki olmuyor, evet.

Ameliyat olmaya nasıl karar verdiniz?

Önceleri durumumun hastalık olduğunu düşünüyordum. 18-20 yaşlarımda cinsiyet tedavisi için İstanbul’a geldim. Kendimi iyileştirmeye çalıştım. Ama  inanın olmuyor, değişemiyorsunuz. Çok zor şartlarda yaşıyor böyle olunca insan. Ama artık insanların ne dediğini geçtim, bu hayat benim hayatım. Ailem arkamda olduğu sürece diğerlerinin ne dediği önemli değil.

“Yaşamam ben” diyordum…

Anlaşılan kararınızı almadan önceki hayatınız zor oldu…

Benim iki üç sene öncesine kadar hayattan umudum da yoktu aslında. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ailem bir şeyler yapmaya çalışıyordu ama bir şey değişmiyordu. “Yaşamam ben” diyordum. Şimdi durum çok farklı, danışmanım Süleyman Bey sağ olsun. Kendisi burada olduğu için söylemiyorum, her konuda yardımcı oluyor bize. Bazen gece yarısı saat ikide arayıp konuşmuşumdur, beni teselli etmiştir.

“Erkek gibi giyinip erkek gibi yaşıyorum zaten”

Erkek olmaya nasıl karar verdiniz?

10-15 yıldır erkek gibi giyinip, erkek gibi yaşıyorum zaten. İnternetten de araştırma yapıyordum hep ameliyat olmak için. İyi bir sosyal hayatım olsun isterim. Bunun için de bu ameliyat şart.


Danışman desteği

Ben kendimi hep erkek gibi hissettim

Ama insan bunu tek başına yapamıyor. Yeğenim, sağ olsun, danışmanım Süleyman Bey‘e ulaşmış. Onun sayesinde süreç sonuna kadar geldi. Daha önce de hastaneye gitmiştim ama kimse yol göstermiyor orada, yanlış yönlendiriliyorsunuz. Bir bilir kişi olması lazım. Süleyman Bey’in sayesinde gerçekleşti bunlar.

Süleyman Bey bizim eve geldi, neyin ne olduğunu aileme de anlattı. Devlet hastanesinde, avukatsız yapacağız diye kararlaştırdık. Ödemede kolaylık da yaptı. Dört ay içinde yeni kimliğimi alacağım.

“Beni sevecek, anlayacak biriyle tabii ki beraber bir hayat kurmak isterim”

Ben kendimi hep erkek gibi hissettim

İsminiz ve görünüşünüz erkek iken kız olarak doğduğunuzu farkeden biri nasıl karşılıyor durumu, siz nasıl tepki veriyorsunuz?

Olmadı öyle bir durum hiç. Kız arkadaşım bile oldu ama anlamadı.

Evlilik hakkında ne düşünüyorsunuz? Evlenirseniz geçmişinizi saklar mısınız?

İleride beraber yaşamayı istediğim biriydi o kız, ama olmadı. Beni sevecek, anlayacak biriyle tabii ki beraber bir hayat kurmak isterim. Saklamam geçmişimi, zaten anlaşılır çocuk sahibi olamayacağım için.

Toplumsal sorun yaşamasaydınız, gene de tam olarak erkek vücuduna kavuşmak istermiydiniz?

Evet. İnsan görünüş olarak da tam olmak istiyor. Bu çok zor bir ameliyat, niye göze alayım ki? Kimliğim tam olmuyor.

Bu zamana kadar cinsiyetinizle ilgili karşılaştığınız zorlukları nasıl aştınız?

Ailem yardımcı oldu öncelikle, bana sahip çıktılar. Bir de Allah’a sığındım. Bu şekilde ayakta kalabildiğime inanıyorum.

Yeni kimliğinizi aldıktan sonra hayatınızda ne değişecek?

Aynı hayatıma devam edeceğim. Beş yıldır erkek ismi kullanıyorum zaten. Şu an çalışmıyorum ama yeni kimlikle daha rahat iş bulur, daha şevkle ve stressiz çalışırım. İşe severek giderim. Daha önceki iş ortamımda kendimi çok kötü hissediyordum.

Şu an kendime daha çok güveniyorum. Eskiden özgüven sorunum vardı. O yüzden benim durumumda olan arkadaşlara tavsiyem: Kendileri olsunlar. Aile ya da toplum baskısına karşı dursunlar. Ben şimdi kendimi daha mutlu ve güçlü hissediyorum.


Verdiğiniz içten yanıtlar için çok teşekkür ederim. Kolay gelsin. Dilerim mutlu bir yaşamınız olsun…

Cinsiyet değiştirme ameliyatı hakkında her şey

Cinsiyet geçişi: Artık oğlum yok ama bir kızım var


Deniz Alan Held
1974 Ankara doğumlu ama 2 yaşından beri Istanbullu. Çocukluk ve gençliği cimnastik ve dans çalışmalarıyla geçti. 2000 yılından beri yoga yapıyor. 2002 yılında evlenip yurtdışına yerleşti ama bir ayağı hep Istanbul'da oldu. Çocuklardan sonra, Norveç'te hayalindeki işin eğitimini alma fırsatı geçti eline. Trondheim Üniversitesi'nde Medya Bilimi ve Görsel Kültür dalında lisans ve yüksek lisans okudu. İki yıl Zürih, 10 yıl Trondheim'da yaşadıktan sonra 2014 yazında eşinin memleketi Almanya'ya yerleşti. Şİmdi iki oğlu ve eşi ile sakin bir hayat sürmekte, ve Türkiye'nin Gezi Gençleri'nce yönetileceği çağdaş bir ülke olduğu hayalini kurmakta. // ENGLISH: Born in Ankara in 1974, moved to Istanbul at age 2. Spent lots of time with gymnastic and contemporary dance at early ages. since 2000 practices rather yoga. Married to a German in 2002 and move to Zurich. Later lived 10 years in Norway/Trondheim and eventually settled down in Germany. Studied Media Science in Trondheim and finished master degree in 2012. Has two sons. Looking forward to the days that Turkey is eventually led democratically by the Gezi youth.