Çocuk Vakfı’ndan çağrı: Anayasa’nın 18 maddesindeki değişiklik için 9-17 yaş grubu çocukların görüşü alınmadan referandumda karar verilmemelidir.
Çocuk Vakfı, Anayasa’nın 18 Maddesi için Nisan ayında yapılacak halk oylaması nedeniyle bir çağrı yaptı. Anayasa değişikliği ve halk oylaması süreçlerinde çocuk görüşü alınmaması nedeniyle Çocuk Vakfı’nın yaptığı açıklama şöyle:
“Çocuk Vakfı, çocuğun bütün haklarıyla görünür olacağı Anayasa için dört temel ilkeyi savunuyor: Çocuğa saygı temelinde bir Anayasa. Çocuk görüşü alınarak hazırlanacak bir Anayasa. Çocuğa özgü bütün hakların güvence altına alınacağı bir Anayasa. Çocuğun yetişkin gibi hak sahibi ve eşit birey kabul edildiği bir Anayasa.
Türkiye’de Anayasa’da yapılacak 18 Maddelik değişiklik sırasında çocukların görüşü alınmadığı gibi, bu değişiklik çocukların gündeminde yer almamıştır. Çocuklarımızın geleceğini birinci derecede ilgilendiren Anayasa konusunda 9-17 yaş grubu çocuklarımızın görüşü alınmadığı gibi, çocuk hakları gündeme gelmemiştir. Türkiye, Anayasa değişikliği ve halk oylaması öncesinde çocuklarımızın özgürce görüş açıklayacağı özel ortamları hazırlayamamış ve çocukları dinlemeye de hazır duruma gelememiştir.
“Anayasa ülkenin nüfus cüzdanıdır”
Anayasa bir ülkenin nüfus kâğıdı olduğuna göre, yetişkinler gibi çocuklar da eşit olarak kendilerini birinci derecede ilgilendiren kararlar hakkında bilgilenme ve görüş açıklama hakkına sahiptirler. Çocuğa saygının gereği olarak, Anayasa’da yapılacak 18 Maddelik değişikliğin amacı öncelikle aile çevresi tarafından çocuklarımıza anlatılmalı ve aileler çocuklarımızın görüşlerini dedikkate alarak halk oylamasında karar verilmelidirler.
Çocuklar 18 yaşından küçük olduğu için bu oylamada oy veremeyebilir. Bu tür oylamalarda, oy, kabul veya red kararı için bir yöntemdir. Çocukların oy veremeyecek olması görüşlerini açıklayamayacakları veya açıkladığı görüş dikkate alınamaz anlamını içermez. Çocuğun oy hakkının olmaması toplum içindevarlığı ve görüşleri dikkate alınması gereken insanlar olduğu gerçeğini de değiştirmez.
“Doğmuş ve doğacak çocuklarımıza karşı sorumluluktan kurtulamayız”
Anayasa’da yapılacak düzenleme ile Türkiye’nin daha kolay mı daha zor mu yönetileceği kavranmadan “Evet” veya “Hayır” tercihi ne demokratik bir hakkın kullanımı ne de özgürce bir irade beyanıdır. “Evet” ve “Hayır”ın anlamı kavranmadıkça yapılacak tercihlerle doğmuş ve doğacak çocuklarımıza karşı sorumluluktan kurtulamayız. Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçildiğinde çocuk haklarına ilişkin konulara yeni Anayasa taslağında yer verilmiş mi ve getirilen değişiklik çocuklarla ilgili sorunlara çözüm getirecek mi gibi sorulara cevap bulmadan karar verilmemelidir.”