DAS ile damar tıkanıklığı tedavisine yeni bir yaklaşım

Son 4 yılda şah damarı kaynaklı felç geçiren 500 hasta, uygulanan vasküler cerrahi girişimlerle yeni ve daha konforlu bir yaşam şansı yakaladı.

DAS ile damar tıkanıklığı tedavisine yeni bir yaklaşım

İstinye Üniversite Hastanesi DAS – Damar Sağlığı ve Yaşam Merkezi, vasküler cerrahi alanının önde gelen hekimlerinden Prof. Dr. Yusuf Kalko’nun yönetiminde faaliyetine başladı.

Çağımızın vebası damar hastalıkları her geçen gün daha tehlikeli boyutlara ulaşarak genç yaşlarda da görünmeye başlandı.


Kalp krizi, şah damarı kaynaklı inmeler, bacak damarı tıkanıklığına bağlı kangrenler en sık görülen damar sorunları arasında yer alıyor. Ölüme sebebiyet verebilecek bu hastalıklar karşısında erken tanı ve doğru müdahale hayat kurtarabiliyor.

Başta inme cerrahisi olmak üzere, uygun hastalarda çok farklı yerleşimlerdeki damar hastalığını başarılı girişimlerle tedavi eden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko, İstinye Üniversite Hastanesi çatısı altında yıllardır hayal ettiği bir merkezi hayata geçirdi.

Üniversite hastanesi bünyesinde hizmet verecek DAS – Damar Sağlığı ve Yaşam Merkezi; İnme Cerrahisi, Minimal İnvaziv Damar Cerrahisi, Doğumsal Damar Anomalileri ile Diyabetik Ayak ve Varis Tedavileri olmak üzere beş ayrı bölümden oluşuyor. Prof. Dr. Yusuf Kalko’nun yönetiminde; invazif radyoloji ve radyoloji, anestezi ve reanimasyon, nöroloji, enfeksiyon hastalıkları, kardiyoloji, beslenme- diyetetik ve endokrinoloji branşlarından 5 hekim görev yapacak.

Merkezin açılış etkinliğinde konuşan Prof. Dr. Yusuf Kalko “Tıp literatüründe, şah damarı tıkanıklığı nedeniyle felç geçirmiş hastalara 6. saatten sonra müdahale yapılmasının kayda değer yarar sağlamayacağına dair yerleşik kanı, artık değişti, uyguladığımız inme cerrahisi yöntemiyle hastalarda 10. güne kadar başarı sağlanabiliyor; inme geçirmiş hastaları yeniden yaşama bağlayabiliyoruz. Bu başarı; hastanın durumuna göre bazen konuşma yetisinin geri gelmesi oluyorken, bazen ayağa kalması bile olabiliyor. Sonuç ne olursa olsun, her halükarda hastalarımızın hayatına olumlu katkı sağlıyoruz” dedi.

Türkiye’nin önde gelen ‘İnme Cerrahisi Merkezi’ olmaya aday…

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko tarafından geliştirilen ve 4 yılda yaklaşık 500 şah damarı felçli hastaya müdahale ederek daha konforlu yaşam olanakları sağlayan ‘İnme Cerrahisi Tekniği’, ileri tetkikler kullanılarak, cerrahiye uygunluğu saptanan hastalara tedavi imkanı sağlıyor.

İstinye Üniversite Hastanesi’nde kurulan İnme Cerrahisi Bölümü, şah damarı tıkanması nedeniyle fonksiyon kaybına uğramış felçli hastalara, felci takip eden 7 ila 10 gün içerisinde ameliyat olma imkanı sağlıyor.

Lokal anestezi ve minimal invaziv damar cerrahisi tekniği ile gerçekleşen ‘İnme cerrahisi operasyonu’, ileri yaş ve ilave kronik rahatsızlığı olan hastalara da uygulanabiliyor. Yöntemle aynı zamanda yüzde 100 tıkalı damarlara da müdahale şansı doğuyor.

Şah damarı ultrasonları damar muayenelerine dahil edilecek

Damar sistemi bir bütün olduğu için kalpte sorun olduğunda bacak ve boyun damarlarında sorun olma olasılığı yüksektir. Şah damarı ultrasonu özellikle şah damarı felçlerine karşı alınacak en önemli tedbirler arasında yer alıyor.

Ancak bu uygulama genelde kimsenin aklına gelmiyor ve bu tedavi seçeneği atlanıyor. DAS – Damar Sağlığı ve Yaşam Merkezi’nde bu uygulama rutin hale getirilerek şah damarı felçlerinde erken tanı ile felcin önüne geçilmesi hedefleniyor.

Kalp krizi ve felçleri önceden haber veren yöntemle erken tanı imkanı

DAS

Kalp krizine erken tanı sağlayan yöntemlerden kardiyogonyometri (CGM Testi) ile kalbi 3 boyutlu gören cihaz, hastayı yormadan ve radyasyona maruz bırakmadan birkaç dakikada sonuç veriyor.

Böylelikle kalp bölgesindeki tüm kasılmaları daha sağlıklı gözleme imkanı sağlıyor. Çok kısa zamanda da hastanın kalp krizi riskinin yanı sıra daha önce geçirdiği fakat atlanan bir krizin söz konusu olup olmadığını da netleştiriyor.


DAS – Damar Sağlığı ve Yaşam Merkezi’nde uygulanan yöntem ayrıca gereksiz anjiyo uygulanmasının da önüne geçiyor. Damar risk haritasını ortaya çıkararak damar hastalıklarında erken tanı imkanı sağlayan bir diğer önemli test de ABI Testi (Ankle-Brachial Indeks). Tüm damar haritası ile ilgili bilgi veren test, felç, kangren ya da kalp krizi riski ile ilgili net bilgiler veriyor.

Diyabetik ayak ve kangrende büyük başarı sağlıyor

Minimal İnvaziv Cerrahi, lokal anestezi altında yapılan bir uygulama. Özellikle tansiyon, şeker, böbrek rahatsızlıkları, kronik bronşiti olan ve yüksek anestezi riski taşıyan ileri yaş hastalar için büyük avantaj sağlıyor.

Ameliyat süresince hastanın bilinci açık tutuluyor bu da ameliyatın başarılı olup olmadığını, tıpkı canlı yayın gibi takip etme imkanı sağlıyor. Felçli hastaların yanı sıra diyabetik ayak, damar tıkanıklığı sonucu gelişen kangren ya da Buerger hastalığı gibi durumlarda başarılı sonuçlar veriyor.

Teknik ileri yaş hastalar, eşitli kronik ve ilave rahatsızlığı olan hastalara da tedavi imkanı sağlıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko önderliğinde planlanan tedavilerde diyabetik ayak ve kangren vakalarında; kardiyolog, nörolog, endokrin uzmanı, plastik cerrahi uzmanı da tedavilere destek veriyor.

Konuşa konuşa şah damarı ameliyatı

Prof. Dr. Yusuf Kalko ameliyatlar sırasında hastalarıyla kurduğu diyaloglarla tanınan bir isim. Lokal anestezi altında yapılan inme cerrahisi ameliyatları sırasında hastanın bilincinin açık tutulduğunu ve şah damarı kaynaklı felç ile kaybedilen hissiyatın geri gelişini bu şekilde kontrol edebildiklerini belirten Kalko:

“Bu da özellikle ileri yaştaki hastalar için büyük önem teşkil ediyor. Çünkü bu durumdaki hastalar sadece damar sorunları ile değil; aynı zamanda şekerden tansiyona, kalpten, akciğer sorunlarına kadar pek çok rahatsızlıkla da mücadele ediyor. Hastanın sadece boynunu uyuşturarak yaptığımız bu ameliyat sırasında onlarla sohbet ediyoruz. Bu sohbet onları dinç tutuyor ve şuur kaybını önlüyor. Şuurda ufak da olsa bir bozulma olması durumunda hemen bir kanül yardımıyla beyne kan gönderip hastanın dinç kalmasını sağlıyoruz. Bu esnada damarın içini temizleyip hızlı bir şekilde kapatıyoruz. Operasyon 30–50 dakika arasında tamamlanmış oluyor”

Merkezin açılışını eski hastalarıyla yaptı

DAS – Damar Sağlığı ve Yaşam Merkezi’nin açılışı için orada olanlar arasında Prof. Dr. Yusuf Kalko’nun hayata bağladığı hastalar da vardı. 77 yaşındaki Hüseyin Ulubay hastaneye kaldırıldığında şah damarı tıkanıklığı kaynaklı felç geçirmiş ve sol bacağı tutmuyordu.

Ulubay, geçirdiği 30 dakikalık inme cerrahi operasyonun ardından Prof. Dr. Kalkon’nun ayağa kaldırdığı hastalardan sadece biri.

3 yıldır günlük ihtiyaçlarını kendi kendine karşılayan Ulubay, “Ben her şey bitti zannettim. Yürüyemiyordum. Elimi kolumu kullanamıyordum. Değil hareket etmek yaşayacağımı bile tahmin etmiyordum. Sonra Yusuf Hoca ile tanıştım. Hoca benimle konuşa konuşa ameliyatı yaptı ve hayatım değişti” dedi.

40 yaşındaki Döndü Tekin ise inme cerrahisi ameliyatı geçirdiğinde 21 gündür şah damarı kaynaklı felçliydi. Tekin “Felç geçirmemden 21 gün sonra ameliyat oldum. Tek taraflı felçliydim ve konuşamıyordum. Duygularımı anlatacak kelime bulamıyorum. Bir mucize gibi geliyor bana. Ameliyatın ardından konuşmaya ve yürümeye başladım. Kısacası tüm hayatımı yatağa bağlı geçirmeyi düşünürken bugün dimdik ayaktayım. Kısacası umudun bittiği yerde yeniden hayata döndüm” dedi.

Şah damarı tümörüne lokal müdahale

Şah damarı tümörleri ölümcül sonuçlar vermiyor ancak ses tellerini etkiliyor, nefes darlığına neden oluyor ya da ender durumda kısmi felce sebep oluyor. Önceleri tek tedavisi ameliyat olarak görülen bu tümörler Prof. Dr. Yusuf Kalko’nun geliştirdiği teknikle lokal anestezi ile alınabiliyor.


Genellikle iyi huylu olan bu tümörlerin bulundukları bölge itibari ile mutlaka çıkarılmaları gerekir. Şah damarı dile, ses tellerine, nefes borusuna yakın ve hassas bir bölgededir; beyne giden toplardamarlar da bu bölgede bulunur.

Şah damarı tıkanıklığı nedir? Belirtileri nelerdir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.