Dijitalleşme İK alanında belirleyiciliği etkiliyor mu?

Dijitalleşme ve yeni neslin kendine has özellikleri son dönemlerde İnsan Kaynakları alanında radikal sayılabilecek değişiklikler meydana getirdi.

Dijitalleşme İK alanında belirleyiciliği etkiliyor mu?

İK profesyonellerinin daha önceden alışık olmadığı yeni uygulamalar 2017’de yaygınlık kazanacak. Assessment Systems CEO’su Levent Sevinç, yeni yılın İK belirleyicilerini açıkladı.

Dijitalleşmenin kendi içerisindeki doğruları insan kaynakları süreçlerine uyarlandığında köklü sayılabilecek değişiklikler ortaya çıkıyor. Dijitalleşmenin öne çıkardığı kitle kaynak kullanımı, büyük veri, duygu analizi gibi özellikle şirketlerin pazarlama bölümlerinin yakın zamanda kullanmaya başladığı farklı araç ve yöntemlerin insan kaynakları alanında kullanımı giderek artıyor.


Yeni neslin kendine has özellikleri ise, insan kaynaklarına bu yeni neslin bakış açısıyla bakmayı ve bu doğrultuda uygulamaları dönüştürmeyi içeriyor.

Yeni nesil işgücü içerisinden yetenekleri bulmak, kuruma kazandırmak ve kalıcı olmalarını sağlamak, klasik İK araçlarını kullananlar için 2017’de de zorlayıcı bir görev olmaya devam edecek. Bu nedenle, İK profesyonellerinin dönüşmeye hazır ve açık olması gerekiyor.

Bu bakış açısıyla 2017 yılında İK alanında profesyonellerin gündeminde hangi konular yer alacak? İşte 2017’de İK’nın gündemindeki belirleyiciler…

1- Çalışan deneyimini iyileştirmek

Yurtdışında yapılan bir araştırmanın sonuçları, adayların %60’ının işe alım sürecinden memnun kalmadığını ve bunların %72’sinin sosyal medyada paylaştığını söylüyor.

Tüketici olarak marka tercihlerimizi internette yazılanlara ya da sosyal medyada paylaşılanlara bakarak yaparken, adayların şirket tercihlerini bundan farklı yaptığını düşünmek zor. Bu yüzden şirketler işveren markası ve aday deneyimini iyileştirme konularında adımlar atıyor.

Müşteri deneyiminin iyileştirilmesi konusuna odaklanan markalar 2017’de, çalışanların işle ilgili deneyimlerinin iyileştirilmesi için de İK profesyonellerini görevlendiriyor olacak.

2- Kişiselleştirmek

Günümüzde yetenekleri kuruma kazandırmak son derece önemli bir konu; ancak onları kurumda tutmak daha da önemli ve çok daha zor. Bu yüzden önümüzdeki dönemde İK profesyonelleri çalışanlar için iş ortamını nasıl daha çekici hale getirebilecekleri üzerinde duruyor olacak.

Çalışılan fiziki ortamla ilgili düzenlemeler, kişiselleştirilmiş çalışma alanı oluşturma popülerliğini artıracak. Kişiselleştirme, sadece ofis ortamı için değil çalışana sunulan tüm olanaklar için ele alınması gereken önemli bir konu.


Bazı şirketler yakın geçmişte esnek yan haklar uygulamaları gibi uygulamalarla buna başlamıştı. 2017 yılında bu esneklik pek çok farklı alanda sergilenir hale gelecek. Yetenek olarak kabul edilen çalışanlara onlara has ayrıcalıklar tanımak ve bunu çalışan bazında onun ihtiyaçlarına özel olarak yapmak buna bir örnek.

3- Dijitalleşmek

Dijitalleşme

İK dijitalleşme konusunda çok hızlı ilerliyor. İK alanında çalışanlara yönelik geliştirilen mobil uygulamalar, çalışanın en fazla birkaç adımda İK ile ilgili bir işlemi yapmasına olanak veren uygulamalar İK’da yaygınlık kazanacak.

Örneğin; yeni işe giren oryantasyon sürecindeki çalışanların bilgi edinme ihtiyacını kolaylaştırmaya yönelik ya da ilk defa yönetici olmuş çalışanlara zorlandıkları konularda mentorluk hizmeti sunan chatbot’ların kullanılması gibi hizmetler, çalışanların pozitif bir deneyim yaşamasına katkıda bulunuyor.

4- Performans değerlendirmede radikal adımlar atmak

Son dönemde performans değerlendirme konusunda ana akımlardan biri performans değerlendirme sürecini gelişim amaçlı gerçekleştirmek ya da çıktılarını terfi, ücret artışı gibi alanlarda kullanmadan sadece çalışanın gelişimi için kullanmak yönündeydi.

Yakın zamanda bu konuda iki önemli adım atıldı ve bunlar 2017’de İK profesyonellerinin gündemine girecek. Bu adımlardan biri, performans değerlendirme sistemini derecelendirme mantığından arındırmak. Diğeri ise çalışana gerçek zamanlı veriye dayalı olarak ve anlık-düzenli, yazılı ve hatta online geribildirimler vermek.

Performans değerlendirmenin gelişim odaklı hale gelmesi, firmaların çalışanlarına gelişimleriyle ilgili rehberlik sağlamasını da beraberinde getiriyor. Bir diğer konu da gelişim önerilerinin kurumun yetkinlikleriyle ve ilgili davranışsal göstergelerle birebir örtüşmesi.

5- İşe alımda dijitalleşme ve veri temelli yaklaşımlar

İşe alım süreçlerinde özellikle dijitalleşmenin sağladığı olanaklardan ve veri temelli yaklaşımlardan faydalanmak giderek artan bir eğilim. Özellikle yoğun işe alım yapan ve belirli pozisyonlarda devir oranı yüksek olan şirketlerde bu tür yaklaşımların kullanımı öne çıkıyor.

Dijitalleşme adaylar hakkında hem daha fazla hem de gerçek zamanlı veri toplamaya olanak sağlıyor. Önemli olan bu veriyi etkin ve hızlı bir biçimde analiz edebilmek ve işe alım süreçlerinin verimliliğini artırabilmek için kullanabilmek. Bu noktada devreye büyük veri kavramı giriyor.


Dijitalleşme ve büyük veri kullanımı işe alım sürecinde aday arama ve değerlendirme sürecini daha etkin, verimli ve hızlı hale getiriyor. Bu amaçla 2017’de İK bölümlerinde verileri derleme, analize hazır hale getirme ve analiz ederek modeller oluşturma işlerini yürüten teknik kişilerin çalıştırılması gündemde olacak.

Dijital Liderler araştırması: ‘Dijitalleşme’ verimliliği ve performansı artırıyor


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.