30 kadın sanatçının Mor Çatı’ya bağışladığı eserlerin sergilenip, satışa sunulduğu “İki Soluk Arası Dayanışma” Sergisi 24 Şubat’ta Zapata Moda’da izleyici ile buluştu.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne yaklaşırken Mor Çatı bu kez de kadın sanatçılarla bir dayanışma ağı kurdu.
Küratör ve sanatçı Arzu Yayıntaş’ın Mor Çatıyla dayanışmak için kadın sanatçılara yaptığı çağrıya yanıt veren 30 kadın sanatçının desteğiyle gerçekleşen “İki Soluk Arası Dayanışma” Sergisi’ne ilgi büyüktü.
“İki Soluk Arası Dayanışma” sergisi
Yasemin Temizarabacı’nın yaptığı açılış konuşmasının ardından Azra Deniz Okyay’ın yönettiği Sulukule Mon Amour filminin gösterimi gerçekleştirildi.
Mor Çatı daha önce farklı projeler için kadın sanatçı, illüstratör ve tasarımcılarla işbirliği yapmıştı ama ilk kez bu kadar büyük bir sanatçı grubuyla ortak bir projede buluştu. Sergiye katkı sunan sanatçılardan Zeyno Pekünlü sergiye katılmasının amacını şöyle dile getirdi:
“Mor Çatı yalnızca şiddetsiz bir yaşama geçmek isteyen kadınlara sunduğu dayanışma ağlarıyla değil, aynı zamanda kendi kendisini ve gönüllülerini örgütleme biçimi ve ilkeleriyle de hepimiz için önemli bir örnek olmuştur. Bu sergiye senelerdir pek çok kadının hayatını etkilemiş olan Mor Çatı’yla dayanışmak ve ufak da olsa bir katkı yapabilme umuduyla dahil oldum.”
Işıl Güleçyüz de Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olarak gördüğü kadına yönelik şiddetle mücadele eden Mor Çatı yararına düzenlenecek bu sergide yer alması için davet geldiğinde, sergiye heyecanla dahil olduğunu ifade etti.
Elif Varol Ergen ve Beyza Boynudelik ise kadın dayanışmasının önemine dikkat çektiler.Elif Varol Ergen kendi eserlerinde de vurguladığı kadın dayanışmasının bu Sergiyle de parçası olabildiği için mutlu olduğunu paylaştı:
“Kadın sorunlarını daha çok kişisel olarak ele almaya çalışıyorum, figürlerimin tümü kadın. Çizdiğim asi kızların bir sergide başka bir kadına yardım edebileceği düşüncesi benim islerimi tamamlayan bir parça oldu sanki… Çok mutluyum bu etkinlikte yer aldığım için. Gelecekte her zaman dayanışmaya hazır olduğumu da eklemek isterim. ”
Beyza Boynudelik ise kadınların zaten güçlü olduğunu ama beraberken daha da güçlü olduklarını vurguladı:
Hep beraber o kadar güçlüyüz ki…
Kadın zaten gücünü her türlü eyleminde içinde hisseden bir varlık, iş ki diğer cinsdaşları tarafından da desteklendiğini, arkasında durulduğunu bilsin, yapamayacağı şey, kurtulamayacağı sıkıntı yok!
Bu güvenle ve yaratılan farkındalık ortamıyla tüm zorlukları aşarız biz. Toplumun her katmanında bu bir arada duruşa ihtiyacımız var aslında, yapıp eden, üreten ve ayakta kalmaya çalışan bireyler olarak biz kadınlar, her bir diğer cinsdaşımıza empati yapmaya ve yalnız olmadığını göstermeye – ve kendimiz de hatırlamaya – devam edeceğiz, dayanışmanın yolu buradan geçiyor.
İyi ki de oluşumun bir parçasıyım şimdi
27 orijinal eserin yanı sıra 29 eserin de kartpostalının sergilenip satıldığı Sergi’den elde edilen gelir, Mor Çatı’nın dayanışma merkezi ve sığınağına başvuran kadın ve çocuklara psikolojik, hukuksal ve sosyal destek verilmesine katkı sağlayacak.
Sergi 24 Mart’a kadar Zapata Moda’da görülmeye devam edecek. Bu süre içerisinde eser ve kartpostallardan satın alarak Mor Çatı’ya destek olabilirsiniz. Kartpostal satışı sergi sonrasında da Mor Çatı Dayanışma Merkezi’nden ve morhipo’dan devam edecek.
Mor Çatı’ya destek olan sanatçılar alfabetik sıra ile
Arzu Yayıntaş, Ayşecan Kurtay, Azra Deniz Okyay, Balca Ergener, Beyza Boynudelik, CANAN, Çiğdem Yılmaz, Didem Ünlü, Elif Varol Ergen, Ekin Saçlıoğlu, Fulya Çetin, Gözde İlkin, Gülçin Aksoy, Güneş Terkol, H.Berrin Simavlıoğlu, Işıl Güleçyüz, Lara Ögel, Nalan Yırtmaç, Neriman Polat, Nurcan Gündoğan, Özgür Çimen, Özlem Şimşek, Peri Demirbaş, Sevil Tunaboylu, Şafak Şule Kemancı, Tuse Tamer, Ülgen Semerci, Yasemin Özcan, Yeşim Ağaoğlu, Zeyno Pekünlü.
Mor Çatı tam 27 yıldır kadınların yanında…
1990 yılında, aile içi şiddete maruz kalan kadınlarla bire bir dayanışma gösterebilmek ve sığınak açmak amacıyla, 1987 yılında gerçekleşen Dayağa Karşı Kampanya’nın örgütlenmesinde yer alan bir grup feminist tarafından kuruldu.
1995 yılında ise Türkiye’nin ilk bağımsız sığınağını açtı.
Kurulduğu ilk günden bu yana, şiddetin sorumlusunun, fail olduğunu unutmadan, şiddete maruz kalan kadın ve çocukları yargılamadan dinledi ve ihtiyaç duydukları desteği, kendi imkanları ölçüsünde verdi.
Bugüne kadar 36 binden fazla kadın ve çocuğa dayanışma merkezinde sosyal, hukuki ve psikolojik destek verdi. 430 kadına ve 493 çocuğa ise sığınak desteği verdi. Bu destekler sayesinde, birçok kadın yaşadığı şiddetin, şiddete maruz kalmasının kendi suçu olmadığının ve şiddetsiz bir hayatı kurabilecek güçte olduğunun farkına vardı.