Anadolu Cumhuriyeti safsatası

AKP’nin son seçim beyannamesinde yer alan “Yeni anayasa, milletimizin kültürel ve toplumsal çeşitliliğini tanıyan, herhangi bir etnik veya dini kimliğe referans yapmayan vatandaşlık tanımını esas alacaktır” ifadesi ile Şamanları veya Fin Ugor etnik kolunu kastetmediği açıktı. Gerçek şu ki, bu ifade ile aslında vaat edilen, yeni anayasada Türk kimliğine atıf yapılmayacağı, belki de ülkenin isminden Türk kelimesinin çıkarılacağı idi.

Anadolu Cumhuriyeti safsatası

Anadolu Cumhuriyeti safsatası

Bu düşünce ilk değil. Turgut Özal 1992 yılında bir gazeteciye “Türkiye’nin ismi Anadolu Cumhuriyeti olsaydı bugün yaşadığımız sorunlar olur muydu?” demişti. Sonrasında kendisini Özal’ın siyasi mirasçısı olarak gören Tayyip Erdoğan’ın da bu minvalde “Türkiyeli” kavramını ortaya attığı hepimizin malumu.

Ancak şimdi bakıyorsunuz yeni anayasada bu vaatten eser yok. Reis, varsa yoksa tek başıma iktidarımı nasıl güvenceye alırımın derdinde… Kendisini hedefe kimin arabası götürecekse ona binmekte bir beis görmüyor. Yoldaşı dün Kürtlerdi bugün Ülkücüler…


Bu topraklara “Anadolu Cumhuriyeti” ismini önermek ne kadar büyük cehalet ise burada yaşayanlara “Türkiyeli” demek de en az onun kadar büyük cehalettir.

Gelelim Türkiye ismine… Bu ülkeye “Türkiye” adını biz vermedik, ilk kez İtalyanlar Anadolu topraklarına “Turchia” (Türkiye) dediler.

Türkçedeki “ye-ya” eki aidiyet belirten bir ektir. Bu ek, hangi ulusun sonuna gelirse o toprakların o ulusa ait olduğunu ifade eder. Rusya, Almanya, Türkiye, Japonya (Ruslara ait, Almanlara ait, Türklere ait, Japonlara ait) gibi büyük imparatorluklar kurmuş devletler için kullanılır. Bu ülkelerin tarihlerinde belki kısa süreli işgaller oldu ama uzun süreli esaret dönemleri hiç olmadı.

Bir de Farsça kökenli “istan” eki vardır ki, “oturduğu yer” anlamına gelir. Afganistan, Habeşistan, Hindistan, Arabistan (Afganların, Habeşlerin, Hintlerin, Arapların oturduğu yer) gibi daha önceleri büyük imparatorlukların egemenlikleri altında yaşamış ve sonradan bağımsızlıklarını kazanmış devletler için kullanılır. Mesela, istedikleri kadar Bulgaristan’a “Bulgaria”, Hırvatistan’a da “Crotia” desinler oralar bizim için Bulgaristan ve Hırvatistan’dır.


Aynı sebeple; Anadolu toprakları üzerinde kurulmuş bu ülkeye de Türkistan değil, Türkiye denir. Çünkü; Anadolu Türklerin oturduğu yer değil, Türklere ait olan yerdir. Türkistan ise Rus egemenliğinde bir özerk cumhuriyettir ve Türklerin oturduğu yerdir. Oraya Türkistan buraya Türkiye denmesinin nedeni budur işte. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu denmiş de niye Macarya-Avusturistan İmparatorluğu denmemiş mesela? İşte cevabı buradadır. İlk olarak, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’ndan ayrılan Avusturya İmparatorluğu kurulmuş, Macarlar ise bu imparatorluğa sonradan katılmışlardır.

Bir de Türkçede odunluk, kömürlük gibi “bulunduğu yer” anlamına gelen “luk – lük” eki vardır ki Arnavutlara da biraz ayıp etmişiz galiba.

Yani diyeceğim şu ki; ülke isimleri önemlidir. O toprakların gerçek sahiplerinin kim olduğunu anlatır bize.

Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Almanya onur kırıcı Versay anlaşmasını imzalayınca, İtilaf devletleri Alman milliyetçiliğini yok etmek için Almanya’nın adını değiştirip Weimar Cumhuriyeti yaptılar. Yeni ülke adını, anayasayı kabul eden meclisin toplandığı Weimar şehrinden aldı ve yeni ülkenin başkenti de burası oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin adının Şebinkarahisar Cumhuriyeti olması gibi bir şey yani. Gördüğünüz gibi milliyetçiliği yok etmenin yollarından biri onu ayaklar altına almadan önce ulusun ismini ülkenin adından çıkarmaktır. Gerisi zaten kendiliğinden ayaklar altına alınır.

Şeytan hep ayrıntılarda gizlidir.

Ayrıntıları deştikçe altındaki gerçek niyetleri görürsünüz. Şimdi hala itibar ediyor musunuz ülkenin adının Anadolu Cumhuriyeti yapılması safsatasına? Peki, bunu önerene ya da kendisini bu öneriyi yapanın siyasi mirasçısı olarak görene güveniniz kaldı mı? Bir çevrenize bakın bakalım, üstünde oturduğu topraktan adını alan ülke var mı? O zaman, İspanya’ya İber Krallığı, Yunanistan’a Mora Cumhuriyeti, İtalya’ya da Alpenia Cumhuriyeti deseler ya. Danimarka adını Jütland Krallığı yapmamış da biz niye Anadolu Cumhuriyeti yapalım. Uluslar topraklara isimlerini verirler; isimlerini onlardan almazlar. Tıpkı, Arap ve Hint yarımadaları gibi.


İçindeyken söyleten dışındayken özleten memleketime selam olsun.

Genelkurmay’dan bu yıl Atatürk’süz 18 Mart afişi


Taner Erim
1966 yılında İstanbul'da doğan yazar, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun olmuştur. Hava Kuvvetlerinin çeşitli birimlerinde hekim olarak görev yaptıktan sonra 2010 yılında emekli olmuştur. Halen özel sektörde kulak burun boğaz uzmanı ve bir yüksek öğretim kurumunda öğretim görevlisi olarak çalışmakta olan yazarın ilgi alanları siyasi tarih, sinema ve motosiklettir.