Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği tarafından Türk vatandaşlarına vize muafiyeti getirilmemesi halinde, Türkiye ile AB arasındaki geri kabul göç anlaşmasının lağvedilebileceğini ima etti.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Avrupa Birliği’nin bizi oyaladıklarını görüyoruz. Bizim de sabrımız sınırsız değildir. Bu konuda vatandaşlarımızın da beklentileri var. Eğer vize serbestisi gelmezse göç anlaşmasıyla ilgili adımları atacağız çünkü anlaşmanın gereği şuydu; Göç, geri kabul ve vize serbestisi. Biz bugüne kadar göç anlaşmasının gereğini sonuna kadar uyguladık. Her bir maddesine riayet ettik. Avrupa, vize konusunda bizi oyalamasın, biz de gereğini yapacağız” dedi.
AB’ye rest: Sığınmacı anlaşması gözden geçirilmeli!
Geçtiğimiz gün açıklama yapan Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, “Türkiye AB ile sığınmacı anlaşmasındaki karadan geçişler konusunu tekrar değerlendirmelidir” demişti. Bakan Çelik şöyle konuşmuştu:
AB ile Türkiye arasında kopuş yaşanması isteniyor
Bunun karşılığı verilecektir, bunun üzerine çalışılacaktır, zaten notalar verildi. Türkiye’nin bazı rakipleri var. Bu rakiplerin bazıları Türkiye’nin bu sorunlarını kopuşa çevirmeye çalışıyor. Biz sağcıların da bunu kopuşa çevirmeye çalıştıklarını biliyoruz. Avrupa’da olmayan bazı rakiplerimizin de bunu yapmaya çalıştığını biliyoruz. Hatta aşırı sağın teslim aldığı Avrupa’nın da kendileri açısından iyi olacaklarını düşünüyorlar. Aşırı sağ ve ırkçılar AB ile Türkiye’nin kopuş yaşanmasını istiyor. Türkiye, AB ile sığınmacı anlaşmasındaki karadan geçişler konusunu tekrar değerlendirmelidir.
Siyasi krizleri tetiklemeye çalışıyorlar
Evet çıkarsa, herkes pozisyonunun ona göre alır. Bize bazı yaklaşımlar üretiyorlar, net bir şekilde bazı ülkeler, Türkiye ile normal koşullarda yürütemedikleri rakebeti, Türkiye’de siyasi krizleri tetikleyerek yürütmeye çalışıyorlar. Bazen niye acele ediyorsunuz diyorlar ? Yav 200 yıldır sistem tartışıyoruz. 200 yıldır tartışıyoruz, rejim değişikliğinden bahsedenler en çok rejim değişikliğine destek verenlerdir.
Milli onurumuzu inciten şey karşılıksız kalmaz
Vatandaşlarımızın hukukunu korumaya mecburuz. Ama bir korku ile de hareket edemeyiz. Yanı biz bir adım atarsak, vatandaşlarımız sıkıntıya girer gibi, vatandaşlarımız da haklı olduklarını gösterdi. Milli onurumuzu inciten bir şey karşılıksız kalmaz, milli çıkarlarımızı gözetecek duyarlılık içinde de hareket ederiz.
AB’den beklenen açıklama bu değil!
Son derece apolitik bir yaklaşım. Burada Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı’na uçuş izin verilmemiş. Bir kadın bakan böyle bir muameleye tabii tutulmuş, kendi toprağımıza girmemiz engellenmiş, AB yüksek temsilcisinden beklenen açıklama bu değil. Karşılıklı gerilimden kaçınmaktan bahsediyorsa hiçbir etkisi olmaz bu açıklamanın. Bu gerilimin sürmesini istemiyorsanız, bu karşılıklı söylem gerilimi olsa bu açıklamayı doğru buluruz. Ama vatandaşlarımıza şiddet uygulandı. Türkiye gerilimden kaçınsın ifadeleri bizim açımızdan hoş değil. Türkiye hukuka uyan taraftır, uymayan taraf Hollanda’dır.”
Avrupa Birliği 4 Milyar Euro’yu neden kesti?
Hollanda’nın Türk bakanlara yönelik çirkin tutumunun ardından Avrupa Birliği (AB)’nin Türkiye’ye vereceği 4 milyar Euro üstündeki mali yardımı keseceğini duyurması gündeme bomba gibi düştü.
Avrupa Birliği, istenen ilerlemenin sağlanmadığı alanlarda Türkiye’ye tam üyelik müzakereleri çerçevesinde verilen mali yardımların bazılarının durdurulduğunu duyurdu.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun Komşuluk Politikası ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, hukuk devleti gibi ilerleme sağlanamayan alanlarda yardımın durdurulduğunu belirtti. Hahn, 2014-2020 yılları arasında Türkiye’ye verilecek yardımın 4 milyar 450 milyon euro olarak planlandığını, ancak bunun sadece 167 milyon 300 bin eurosunun ödendiğini kaydetti.
Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ödemekle yükümlü mali yardım kesildi!
Avrupa Birliği, Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) olarak isimlendirilen, aday ve potansiyel aday olan ülkelere ödediği mali yardım kapsamında 2007 – 2013 yılları arasında Türkiye’ye 4.79 Milyar Euro ödedi. IPA’nın 2. Dönemini kapsayan 2014 – 2020 yılları arasında ise 4.453 Milyar Euro ödeyeceğini taahhüt etti. AB tarafından ödenecek bu miktar, ülkemizin AB müktesebatına uyum ve uygulamasına yönelik kapasitesinin geliştirilmesi ile ekonomik ve sosyal uyuma yönelik kapasitelerinin oluşturulması hedefleri çerçevesinde yürütülüyordu.
AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmıştı!
Yeni dönemin AB tarafındaki hukuki altyapısını teşkil eden 11 Mart 2014 tarih ve 231/2014 sayılı IPA II Tüzüğü, 15 Mart 2014 tarihinde; 2 Mayıs 2014 tarih ve 447/2014 sayılı IPA II Uygulama Tüzüğü ise 3 Mayıs 2014 tarihinde AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
IPA kapsamındaki yardımların temel finansman önceliklerini gösteren belge olan Türkiye için Endikatif Strateji Belgesi (Indicative Strategy Paper for Turkey (2014-2020)), 26 Ağustos 2014 tarihinde Komisyon tarafından kabul edilmiştir.
Buna göre söz konusu Strateji Belgesi’nde de yer aldığı üzere 7 yıllık toplam tahsisatımız4.453,9 milyar Avro’dur. (Bkz. Tablo 4 – Kaynak: ab.gov.tr)
Avrupa Birliği tabloda görülen ve 2020 yılına kadar Türkiye’ye ödemekle yükümlü olduğu 4 Milyar 453 Milyon Euro‘nun yalnızca 167 Milyon 300 bin Euro‘sunu ödemiş, son yaşanan kriz ile mali yardımı kestiğini duyurmuştur.