Caz tutkunlarının kaçırmak istemeyecekleri konserler İş Sanat’ta

İş Sanat’ın birbirinden renkli bahar etkinlikleri için biletler satışta!

Caz tutukunlarının kaçırmak istemeyecekleri konserler İş Sanat'ta

Günümüzün en başarılı Latin caz piyanistlerinden biri kabul edilen Gonzalo Rubalcaba, Amerikan caz klasiklerinin önde gelen temsilcilerinden Michael Feinstein ve “caz müziğin milli takımı” olarak adlandırılan İstanbul Superband ve kurucusu Aycan Teztel, sıra dışı imajı ve ilgi çekici sahne performansıyla Hayko Cepkin, Letonyalı akordeon sanatçısı Ksenija Sidorova ve Rengim Gökmen yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, çekiciliğini ve popülaritesini tamamı erkek dansçılarından ve perküsyonla dansı harmanlayan yaratıcı gösterilerinden alan Che Malambo, Montreux Caz Festivali’ndeki çıkışının ardından geniş kitlelerin hayranlığını kazanan Cyrille Aimée ve çok daha fazlası 23 Mayıs’taki muhteşem kapanış gösterisi A Passage to Bollywood’a kadar İş Sanat sahnesinde olacak.

Caz tutukunlarının kaçırmak istemeyecekleri konserler

Gonzalo Rubalcaba

Gonzalo Rubalcaba, 30 yıllık dostu Charlie Haden anısına İş Sanat sahnesinde…


Olağanüstü enstrüman tekniğiyle günümüzün en iyi Latin/caz piyanistlerinden biri kabul edilen Gonzalo Rubalcaba, 2014’te hayata veda eden, 30 yıllık dostu kontrbas sanatçısı Charlie Haden anısına İş Sanat sahnesinde caz tutkunlarının aklından çıkmayacak bir konser verecek.

Bir Palme d’Or, dört Grammy ödülü ve 15 Grammy adaylığıyla modern caz dünyasında kalıcı bir yer edinen sanatçı, dostu Haden’a adadığı gecede, 2015 tarihli ‘Charlie’ albümünden parçalar seslendirecek. Gonzalo Rubalcaba’nın bu çok özel performansına tanıklık etmek isteyenler 17 Mart 2017, Cumagününü ajandalarına şimdiden not edebilirler.

Michael Feinstein ve İstanbul Superband cazın efsane ismi Frank Sinatra’yı anıyor

Michael Feinstein

Amerikan caz klasiklerinin önde gelen yorumcularından Michael Feinstein ve İstanbul Superband, tamamını Frank Sinatra şarkılarına ayırdıkları bir repertuvarla İş Sanat sahnesinde bir araya gelecek.

İki kez Emmy, beş kez Grammy ödüllerine aday gösterilen Michael Feinstein bugüne dek Carnegie Hall, Sidney Opera Binası, Hollywood Bowl, Beyaz Saray, Buckingham Sarayı gibi birçok prestijli mekanda konserler verdi. “Amerikan standartlarının büyükelçisi” olarak anılan Feinstein, bu lakabı sadece başarılı bir yorumcu olmasına değil; aynı zamanda hayatını Amerikan standartlarını gelecek nesillere aktarmaya adamasına borçlu.

“Caz müziğin milli takımı” olarak adlandırılan İstanbul Superband ise müzikaliteyi ve eğlenceyi bir arada sunuyor. Bugüne dek Dianne Reeves, John Scofield, Natalie Cole, Dee Dee Bridgewater, Kurt Elling gibi Grammy ödüllü dünya devlerine eşlik eden topluluk kurucusu saksafonist Aycan Teztel ile 3 Nisan 2017, Pazartesi akşamı Michael Feinstein’a eşlik etmek için İş Sanat sahnesinde olacak.

Cyrille Aimée, Türkiye’de ilk kez İş Sanat’ta

Cyrille Aimée

Montreux Caz Festivali’ndeki çıkışının ardından yumuşacık yorumu, caz ve funk öğeleri harmanlayan kendine özgü tarzıyla geniş kitlelerin hayranlığını kazanan Cyrille Aimée, Türkiye’de ilk kez İş Sanat’a konuk oluyor.

Fransız bir baba ile Dominikli bir annenin kızı olarak Fransa’da doğup büyüyen sanatçı, her yıl Django Reinhardt Festivali kapsamında yakınlarına kurulan Gypsy kampını yatak odasının penceresinden merakla izlerken müziklerine aşık olmuş ve birkaç yıl sonra kendi arkadaşları ile çıktığı Avrupa turunda bunu çoktan bir yaşam felsefesi olarak benimsemişti.

Sokaklarda şarkı söylerken bir anda kendini festivallerde bulan Aimée, vokal yarışmasındaki birinciliğinin ardından ilk albümünü yayınladı.

Star Academy isimli yarışmada finalist olan Aimée daha geniş kitleler tarafından tanındı ve müziği ile büyük beğeni topladı.

Brezilyalı gitarist Diego Figueiredo ve grubuyla tüm dünyada konserler veren sanatçı Let’s Get Lost, It’s A Good Day, Burstin’ Out!, Live At Birdland, Live At Smalls, Just The Two Of Us, Smile, Cyrille Aimée And The Surreal Band albümleri ile diskografisini genişletti. Madeleine Peyroux, Stacey Kent ve Zaz gibi caz müzik dünyasının önde gelen vokallerinin tahtına aday sanatçı, Türkiye’deki hayranları ile ilk kez 8 Mayıs 2017, Pazartesi akşamı İş Sanat sahnesinde buluşacak.

Klasik müzik severleri heyecanlandıracak buluşmalar

Clara Jumi Kang

Kemanın dahi çocuklarından Clara Jumi Kang ile tanışmaya hazır olun!

Günümüzün en etkileyici ve özgün sanatçılarından Grammy ödüllü keman virtüözü Gidon Kremer’in bundan tam 20 yıl önce kendisine ve müzik dünyasına 50. yaş armağanı olarak kurduğu Kremerata Baltica, geleceğin yıldızlarını tanıttığı dünya turnesi kapsamında bir kez daha İstanbullu hayranları ile buluşacak.

Gidon Kremer'

Aynı zamanda 70. yaşını kutlayan Letonyalı efsane sanatçı topluluğu ile birlikte, sıra dışı yeteneğiyle klasik müzik dünyasında yıldızı hızla yükselen keman sanatçısı Clara-Jumi Kang ile aynı sahneyi paylaşacak.

Almanya’da müzisyen bir ailede dünyaya gelen ve kemana henüz üç yaşındayken başlayan Clara Jumi Kang, dört yaşındayken Mannheim Musikhochschule’ye kaydolan en küçük öğrenci olarak Valery Gradov’dan eğitim aldı.

7 yaşındayken Juilliard School’a tam burslu olarak kabul edilen üstün yetenekli Kang, Leipzig Gewandhaus, Hamburg Senfoni, Kiel Filarmoni, Nice Filarmoni, Atlanta Senfoni, Seul Filarmoni, KBS Orchestra gibi seçkin topluluklarla konserler verdi.

“Beethoven’ı tarif edemeyeceğim kadar çok seviyorum. Bu konçerto olmasaydı belki de kemanı bu kadar çok sevmezdim. Uykuya bile Beethoven dinleyerek dalıyorum.” diyen Kang, 9 yaşındayken Beethoven’ın Üçlü Konçertosu’nu seslendirdiği CD’sini yayınladı.


Letonya, Litvanya ve Estonyalı birçok seçkin müzisyeni bir araya getiren ve 50’den fazla ülkede 1500’den fazla verdiği konserle uluslararası bir markaya dönüşen Kremerata Baltica’nın, kemanın dahi çocuklarından Clara Jumi Kang’a eşlik edeceği konser 7 Nisan 2017, Cuma akşamı İş Sanat’ta kulaklarınızın pasını silecek.

Akordeonun yıldız ismi Ksenija Sidarova CSO eşliğinde İş Sanat’ta

Ksenija Sidarova

İş Sanat’ın ülkemizin önde gelen toplulukları ile klasik müzik dünyasının yetenekli yıldızlarını bir araya getirdiği özel projelerinden bir diğeri de 19 Nisan, Çarşambaakşamı gerçekleşecek.

Letonyalı akordeon sanatçısı Ksenija Sidorova, ülkemizin değerli şeflerinden Rengim Gökmen yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde Bizet’nin Carmen Operası ve Piazzolla eserlerinden bir programla izleyici karşısına çıkacak.

Rengim Gökmen

Büyükannesinin teşvikiyle 8 yaşında akordeon çalmaya başlayan Ksenja Sidorova, memleketi Riga’da Marija Gasele’den dersler aldı. Klasik müziğe ve çağdaş eserlere olan merakı onu Londra’ya götürdü ve Kraliyet Müzik Akademisi’ndeki eğitimine başladı.

2009 yılında Londra’daki ünlü Wigmore Hall’daki çıkışını yapan sanatçı, 2012 yılında Bryn Terfel Vakfı’nda Uluslararası Ödül’e layık görülen ilk kişi oldu.

Bu başarının ardından Sting’in 50. yaşı vesilesiyle düzenlenen konser kapsamında Royal Albert Hall çıkışını yaptı.

Miloš Karadaglić, Juan Diego Flórez, Nicola Benedetti, Thomas Gould ve Joseph Calleja gibi ünlü isimlerle düzenli olarak konserler veren ve kayıtlar gerçekleştiren sanatçı, Between Worlds isimli trio projesi kapsamında Avi Avital ve Itamar Doari ile çalıyor.

Ksenja Sidorova, Litvanya Ulusal Senfoni Orkestrası, Paavo Järvi yönetimindeki NHK Senfoni Orkestrası, Luzern Senfoni Orkestrası gibi seçkin topluluklarla konserlerine devam ediyor.

Hayko Cepkin’den akustik söyleşi

Hayko Cepkin

Özgün yorumu, konsept albümleri, ilgi çekici imajı ve etkileyici sahne performansıyla Türk rock sahnesinin en sevilen isimlerinden biri haline gelen Hayko Cepkin, 5 Nisan 2017, Çarşamba akşamı akustik bir konserle İş Sanat sahnesine konuk oluyor.

‘Sakin Olmam Lazım’, ‘Tanışma Bitti’, ‘Sandık’ ve ‘Aşkın Izdırabını…’ isimli albümleriyle Türkiye’nin dört bir yanındaki müzikseverlere ulaşan ve birçok festivalin aranan ismi haline gelen Cepkin, son albümü ‘Beni Büyüten Şarkılar Vol.1’de, 70’lerin sevilen parçalarını kendine has tarzıyla yorumladı.

Bu özel gecede, izleyicisine bambaşka bir performans sunmaya hazırlanan Hayko Cepkin, kendi şarkılarının akustik düzenlemelerinin yanı sıra akustik cover’lara da yer verirken kendi müzik serüvenini anlatacak.

Dansın ve müziğin ritmi Che Malambo ile yükselecek

Che Malambo

Arjantin kökenli topluluk Che Malambo, çekiciliğini ve popülaritesini tamamı erkek dansçılarından ve perküsyonla dansı harmanlayan yaratıcı gösterilerinden alıyor.

Güney Amerika’nın kovboy geleneği ‘gaucho’ nun beden dilinden esinle oluşturulmuş Malambo koreografileriyle tüm dünyada ilgiyle takip edilen Che Malambo, ünlü koreograf Gilles Brinas liderliğinde çalışıyor.

Parisli Brinas’ın geleneksel Güney Amerika danslarını araştırırken karşısına çıkan Malambo’nun kökleri 17. yüzyıldaki kovboy düellolarına dayanıyor.

Dörtnala koşan atların ritmini yansıtan hızlı ayak hareketleri ve tempolu adımlarla izleyenlerin nefesini kesen Che Malambo, prömiyerini 2007 yılında Paris’te yaptı. 2013 yılında çıktığı Amerika turnesinin ardından New York City Center’da Fall for Dance Series isimli gösterisiyle kapalı gişe temsiller gerçekleştirdi.

Bu olağanüstü gösteriyi kaçırmak istemeyenler 5 Mayıs Cuma gününü ajandalarına şimdiden not edebilirler.

Hint müziklerine ve danslarına doyacağınız muhteşem bir Bollywood şöleni

Bollywood

İş Sanat 17. sezonunu muhteşem Bollywood gösterisi ile tamamlıyor. Rengarenk gösterişli kostümleri, ritmik dansları, romantik ve baharatlı müzikleri ile otantik Hint kültürünü yaşatan ve yansıtan A Passage to Bollywood, koreograf Ashley Lobo’nun liderliğinde 22 yetenekli dansçısı ile 23 Mayıs 2017, Salı akşamı hafızalardan silinmeyecek bir görsel şölen sunacak.


İş Sanat’ın her zevke hitap eden etkinliklerini kaçırmamak için biletler İş Sanat Ana Gişesi’nden ve Biletix’ten temin edebilir; sezonun sürpriz etkinliklerini İş Sanat’ın internet sitesinden, twitter, facebook ve instagram hesaplarından takip edebilirsiniz.

Cappadox 2017: Kapadokya’nın sıradışı mekanlarında müzik festivali


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.