Acaba çocuğunuzun özgürlük sınırları ne olmalı? Çocuğa hangi durumlarda yardım edilmeli? Hangi durumlarda müdahale edilmeli?
Çitlembik Montessori Anaokulu kurucusu ve Aile Danışmanı Özden Arıkoğlu’ndan çocuklarımıza nasıl davranmamız gerektiği konusunda anne ve babalara ufak tavsiyeler.
Bebeklik döneminde harika bir iş çıkaran bebeği sarıp sarmalayan tüm fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına anında cevap veren anne-babalar bebekleri bir yaş civarında kendilerinden bağımsız bir şekilde hareket ettikleri bir döneme adım atarken bocalamaya başlarlar.
Çocuk hareket kabiliyetinin artmasıyla artık daha çok keşif yapabileceği, çevresindeki eşyaları inceleyebileceği, doğuştan içinde var olan merak duygusunu besleyebileceği bir döneme girmiştir.
Sürekli bir etkinlik halinde olmak, yeni keşiflerde bulunmak ve bağımsızlık çocuğun inatla vazgeçmeyeceği şeyler olacaktır. Uyku ve yemek gibi fiziksel ihtiyaçlar doyurulmadığında nasıl çocuk huzursuz oluyorsa aynı şekilde zihinsel olarak doymadığında da öfkeli ve mutsuz olacaktır.
Çoğu zaman çocukların “yaramaz” ya da “haşarı” olarak etiketlendiğine şahit oluruz. Çocuklarını anlatırken “o kadar oyuncak alıyoruz ama hepsini kırıyor, yerlere atıyor”, “Her şeye ağlıyor, sürekli huzursuz ne yapacağımızı bilemiyoruz” diyen ailelerin sayısı hiç da az değildir.
Oysa ki, çocuğun olumsuz davranışları onun iç çalkantılarının ve zihinsel açlığının bir dışa vurumu olabilir.
Ebeveynler olarak bebeklerimizin mutlu çocuklar olarak büyüyebilmeleri için zihinlerini beslemelerinde ve bağımsızlaşmalarında onlara nasıl yardım edebiliriz?
Zengin çevre:
Çocuk çevresinde gördüğü her şeyi adeta bir süngerin suyu çekmesi gibi içine çekerek öğrenir. Bu nedenle çocuğun içinde bulunduğu çevrenin yeterince uyaran barındırması çok önemlidir.
Farklı dokulardaki kumaş parçaları, taşlar, deniz kabukları, yaprak, kozalak gibi doğal malzemeler, farklı boyutlardaki küpler, silindir bloklar çocukların duyularını hassaslaştırmaları ve yeni keşifler yapmalarında çok işlerine yarar.
Çocuğun ev dışında zaman geçirmesi, alışverişin bir parçası olması, toprağa değmesi, bir arıyı çiçeklere konarken gözlemlemesi, mahallesindeki ağaçlarda mevsimlere göre nasıl değişiklikler olduğunu fark etmesi çocuğun zihnini besler.
Evdeki eşyaların ve düzenlemenin çocuğu etkin kılacak şekilde tasarlanması:
Kendi boyunuzun üç katı yükseklikte bir gardırop satın alır mısınız? Peki, ya üç yaşındaki çocuğunuzun gardırobunu alırken onun boyunu hiç hesaba kattınız mı? Cevabınız hayırsa gardırop çocuğunuzdan çok sizin kullanımınız için alınmış demektir.
Giysilerini seçerken, temiz olanları yerine yerleştirirken çocuğunuz hep sizden yardım istemek zorunda kalacaktır. Mutfağınızda tabaklar ve bardaklar nerede? Genellikle üst raflardadır ve çocuklar buralara ulaşamazlar.
Yeni bir düzenleme yapılarak alt katlardaki dolaplara tabak ve bardakları koyduğunuzda çocuğunuzun sofra kurma konusunda ne kadar hevesle size yardım edeceğini görebilirsiniz.
Keşfetmeleri için fırsat vermek:
Çocukların süreçlerine saygı duymak, dikkatlerini odakladıkları her konuyu önemsemek, dikkatlerinin dağıtıcı davranış ve sözlerden kaçınmak, sordukları soruları geçiştirmeden cevaplamak ve en önemlisi acele etmemek çocuklara zihinlerini doyurabilmeleri için ihtiyaç duydukları fırsatı onlara vermek olacaktır.
Çocukları bağımsızlaşma ve keşfetme süreçlerinde önlerine çıkan en büyük engellerden biri de evde sadece yetişkin kullanımına izin verilen eşyaların sayıca çok olmasıdır.
Can güvenliğini tehdit edecek kesici veya kimyasal içeren eşya ve malzemeler dışındaki her şeyin çocuğunuzun merak duygusunu besleyecek araçlar olarak görmeniz önemlidir.