Çocuklarda teknoloji bağımlılığı için neler yapılmalı?

Teknolojiyle beraber hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen televizyon, tablet, bilgisayar ve akıllı telefonlar çocukları bağımlı hale getiriyor. Çocuklarda teknoloji bağımlılığı için ne yapmalı?

Çocuklarda teknoloji bağımlılığı için neler yapılmalı?

Teknoloji bağımlılığının çocukları tehdit ettiğini belirten uzmanlar, özellikle yemek yemesi ya da uslu uslu yerinde oturması için çocukların eline tutuşturulan dijital aletlerin en büyük tuzak olduğuna dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Ahmet Yılmaz, 3 T olarak tanımladığı televizyon, tablet ve telefonların çocukları birer bağımlı hale getirdiğini belirterek ebeveynlerin tutum hatalarına dikkat çekti.


Teknoloji bağımlılığını “Diğer bağımlılıklarda olduğu gibi bağımlı olunan ürüne ulaşılamadığında yoksunluk belirtileri durumuyla yaşanan bir hastalık” olarak tanımlayan Uzm. Psk. Ahmet Yılmaz,

“Teknoloji bağımlılığının içerisinde internet bağımlılığı, TV ve tablet bilgisayar bağımlılığı sayılabilir. Teknoloji bağımlısı kişiler, bu cihazlarla geçirdikleri zamanla ilgili yalan söyleyebilirler. Uzun zaman teknolojik aletin başında durdukları için fiziksel ağrılar yaşayabilirler. Mahrum kaldıklarında diğer bağımlılıklarda olduğu gibi bir huzursuzluk hissi ve öfke durumu yaşayabilirler. Teknolojik alette zaman geçirmekten dolayı öğün atlayabilirler randevularını ötelerler” dedi.

En yaygın tablet bağımlılığı

Günümüzde çocukların teknoloji bağımlılığının tehdidi altında bulunduklarına dikkat çeken Yılmaz, “Çocuklarda şu günlerde en sık tablet bağımlılığı görülmektedir. Ailelerin temin etmekte zorlanmadığı ve ulaşılabilirliği en kolay cihaz olduğu için. Tabletlerde daha çok video ve çizgi film izliyorlar ve en çok da oyun oynuyorlar. Şu an gördüğümüz en yaygın bağımlılık türü bu. Biz genellikle çocuğun iki yaşına kadar televizyon, telefon ya da internet gibi teknolojik aletleri kullanmasını uygun görmüyoruz. Daha sonraki yaşlarda belli zaman dilimleri belirlenip o aralıklarda oynamasını öneriyoruz” diye konuştu.


Ailelerin tutumları belirleyici oluyor

teknoloji

Teknoloji bağımlılığının aslında çocukluktan itibaren ailenin gösterdiği tutumla paralel olarak ilerlediğini ifade eden Ahmet Yılmaz, “Burada aileler çocuklarını yemek yediremediklerinde ve susturamadıklarında kontrol altına almak için teknolojik alet veriyorlar ise çocuk zamanla o alete karşı bir bağımlılık geliştirebilir. Çocuklara yemek yerken veya herhangi bir şey yaparken teknolojik bir alet verilmemesi gerekiyor” dedi.

Sınırlama getirilmeli

Teknoloji bağımlılığının alınacak bazı tedbirlerle önlenebileceğini belirten Ahmet Yılmaz, “Bu cihazların kullanımı sınırlandırılmalıdır. Örneğin haftalık bir çizelge hazırlanır, hangi saatlerde gireceği ona göre hesaplanır. Çocukların arkadaşlarıyla internet üzerinden görüşmeleri yerine doğal ortamda sosyalleşmesi çocukların bu şekilde sosyalleşmesi teşvik edilmeli. İlgi alanları ve yetenekleri doğrultusunda sportif bir faaliyete teşvik edilebilir. Arkadaşlarıyla zaman geçirmek için bir program ayarlanabilir. Bu şekilde bir düzenleme yapılırsa cihaz çocuğun elinden tamamen alınmış olmaz böylece vereceği tepki önlenir hem de daha sistematik bir şekilde teknolojiyi kullanmayı öğrenir” diye konuştu.

Ergenlik döneminde bağımlılık yaşanabiliyor

Ergenlik döneminde teknoloji bağımlılığının da sık görüldüğünü belirten Ahmet Yılmaz, bağımlılığın, kişinin hayatını olumsuz etkilemesi, başta ailesi olmak üzere çevresindekilerle ilişkisinin ve iletişiminin bozulması ve akademik başarısının düşmesiyle sonuçlanan durumlarda tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.

“Teknoloji bağımlılığı tedavi edilmediğinde kişinin sosyalleşmesi sona erer diyen Yılmaz, “Çocuk artık dışarı çıkmamaya, sosyal ortam içerisine girmemeye ya da daha çok internet üzerinden bir ortam oluşturma şeklinde davranış gösterebilir” şeklinde konuştu.

Teknoloji bağımlılığı tedavi edilebiliyor


NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nde teknoloji bağımlılığının tedavisinin yapıldığını belirten Uzman Klinik Psikolog Ahmet Yılmaz, “Hastanemizde öncelikli olarak bir psikiyatrik hastalığa eşitlik eden aşırı internet kullanımı var mı yok mu önce bunu araştırıyoruz. Eğer bir psikiyatrik hastalık var ve buna eşlik eden bir aşırı internet kullanımı varsa burada öncelikli olarak psikiyatrik hastalığın tedavisine odaklanıyor daha sonra belki hastadaki iyileşmeyle birlikte internetteki zaman geçirmede azalıyor. Eğer aşırı patolojik bir internet kullanımı varsa burada daha çok internet kullanımına yönelik bir tedavi hedefleniyor buradaki ilaç tedavisinin yanı sıra ilaç olsa da olmasa da mutlaka bilimsel davranış yöntemleriyle birlikte bir terapi ve tedavi yöntemi uygulanıyor” diye konuştu.

Teknolojinin çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.