Bir adam düşünün yüksek bir eğitim almış, doktor olmuş ve ülkesinin halkı için sağlık alanında ciddi anlamda çalışmalar yapmış ve bir gün gelmiş, eline verilen siyasi güç onu akıl almaz bir oluşuma götürmüş. Bu kişinin adı Dr. François Duvalier.
Haiti’de başkanlığı arzulayan bir doktor: François Duvalier
Haiti’yi bilen var mı? Herhalde bu ülkenin ismini ilk kez 12 Ocak 2010 yılında duyduk. Neden duyduk bu ülkenin ismini? Çünkü ülkede 7.0 şiddetinde bir deprem olmuştu; depremde ortalama olarak 200 bine yakın insanın öldüğü belirtilmişti…
Zaten fakir, yoksul bir ülkedir…
Haiti bugün olduğu gibi dün de aynı fakirliği yaşıyordu. Bu, gerek ülkedeki ekonomik nedenlerden, gerekse ülkedeki siyasi çözümsüzlüklerden kaynaklanmaktadır.
Bu ülkenin geçmişi de Türkiye gibi oldukça karışıktır… Hele biri var ki Haiti’nin tarihine geçmiştir. Hemen olumlu anlamda bakmayın! Kara bir leke olarak dersek yanlış söylemeyiz…
Kim bu adam? Tıpçı, eğitim almış bir doktor, adı François Duvalier…
François Duvalier 14 yıl iktidarda kalmıştır…
Yıllarca doktorluk yaptıktan sonra siyasete girer Duvalier. 22 Eylül 1957 yılında Haiti’nin başkanı olur. İktidarda güçlü durabilmek ve koltuğunu daha da sağlamlaştırmak için asker sayısını azaltır…
Halk üzerindeki etkinliğini arttırmak için yardımcısı (bu isme dikkat) Clement Barbot ile birlikte “Macoutes Tontonları” diye nitelendirilen bir polis gücünü kendine yakınlaştırdı. Kendisine yakın 12 bin kişiden oluşan kendi özel muhafızlarını oluşturdu.
1959’da kendisi bir kalp krizi geçirdi; bu arada Barbot’u cezaevine attırmıştı, ardından halk ayaklanmasına destek verdiğini düşündüğü ve cezaevinden yeni çıkan Barbot’u kısa bir süre sonra öldürttü. Siyaseten önüne kim çıktıysa yok etti!
Aradan yıllar geçti; yıllar derken sadece 7 yıl
1964 yılının Haziran ayında Latin Amerika’da hiç görülmeyen bir referandum yapıldı. Tuhaf olan şu ki; bu referandumda turistlere bile oy kullandırıldı. Tabi bu olaylar olurken (zaten yoksul olan) halk da bir taraftan bilinçli bir şekilde daha da yoksullaştırıldı.
Komik bir şekilde 1964 yılında yapılan referandumda Duvalier ömür boyu devlet başkanı çıktı. Referandumdan hoşnut olmayan Haiti Devrimci Silahlı Güçler (FARH) savaşçıları 27 Haziran günü mücadeleye başladılar.
1971 tarihinde ölümünden kısa bir süre önce oğlu Jean – Claude‘u kendisinden sonra başkan olarak ilan etti. Duvalier böylece hanedan üyeliği sistemini oluşturarak feodal düzenin güçlenmesini oluşturmuştur.
Duvalier döneminde yani 1957 yılından 1971’e kadar olan süreçte Haiti halkının 26 bini Barbot ile aynı kaderi paylaşmıştı.
Oğul Claude, iktidarını 1986 yılına kadar devam ettirdi. Bu süre boyunca birçok aydın kesim yurt dışına gitmek zorunda kaldı. Çünkü ülkede terör ve şiddet vardı…
Sonra, işte o 1986 yılında bir şeyler tersine döndü ve 7 Şubat’ta ülkedeki karışıklıktan dolayı Duvalier’in oğlu Claude, 23 kişilik ailesini de yanına alarak Fransa’ya kaçtı. Geride ise, Haiti halkına yoksulluk, açlık, yaşam seviyesi oldukça düşük bir hayat bıraktı.
Ve 30 yıllık sürenin sonunda 50 bin insan hayatını kaybetmişti.