The Brand Age dergisi, Dünya Kadınlar Günü için özel olarak hazırladığı Mart sayısında Türkiye’nin başarılı iş kadınlarından biri olan Gülsüm Azeri’yi konuk etti.
30 yılı aşkın süredir, bir çok yeniliğe ve başarıya imza attığı sanayi hayatı boyunca, kimya sektöründe, cam ev eşyası sektöründe, düz cam sektöründe ve enerji sektöründe, Türkiye’de pek çok ilke ve inovatif yatırıma imza atarak uluslararası başarılara ulaşan Azeri, uzun bir aradan sonra ilk kez Brand Age’e konuştu.
Sizi Türkiye ekonomisine yön veren önemli bir sanayici olarak tanıdık, kariyerinizde bu hayalleriniz gerçekleşti mi?
Kariyerimde yaptığım işleri bir üst noktaya getirmek için hep iddialı projeleri gündeme getirdim.
İlginç ve zorlu projeleri başarılı kılan ekibin bir parçası oldum önceleri, kısa bir zaman sonra da başına geçtim. Şirketi büyütecek veya yönetiminde olduğum işin karlılığını ve büyümesini farklı bir boyuta taşıyacak iddialı projelerden bahsediyorum.
Örneğin genç bir mühendis olarak kariyerimin ilk aşamasında kendimi teknik müdür olarak Mersin’de Rus teknolojisi temelli bir kimyasal madde fabrikası kurarken buldum. Burada yatırım döneminde teknik müdürdüm. Ardından, fabrikanın inşaatı tamamlandı.
O günkü amirim, hiç pazarlama eğitimi almamış olmama rağmen “Pazarlama bölümünü yönetmek ister misin?” diye sordu. Düşünmek için bir gecelik süre istedim.
Ertesi gün, Genel Müdürüme gidip “Tamam, yapacağım,” dedim. Kabul etmiştim çünkü bu teknik bir üründü. Ürünle ilgili tüm ayrıntıları, teknik özelliklerini biliyordum. Ayrıca üretim sonrası teknik süreçlerde nasıl kullanılacağını da biliyordum.
Ancak en önemlisi, tam kapasiteyle üretilecek ürünleri 5 kıtada satmamız gerekiyordu. Dünya devleriyle rekabet edebilmek için bir yılın 200 gününü seyahatlerde geçirdiğim oldu, ama başardık.
İlerleyen yıllarda da dünya devi Solvay’e gidip Bulgaristan’da büyük bir soda külü üreticisi olan SODI’yı almayı teklif ettim. Bu Şişecam’ın yurt dışındaki ilk işiydi. Bu iddialı proje Şişecam Kimya Bölümünü bir Avrupa Oyuncusu haline getirdi.
Daha sonraları da başarılı bir kadroyla birlikte Paşabahçe’yi zarardan kara geçirerek, alanında dünyanın 2. büyük cam ev eşyası şirketi haline getirdik. Zor olanı başarmak ve bir sonraki zorlu göreve hazırlanmak beni motive ediyor. Bu motivasyonu da birlikte çalıştığım ekiplere aktarabilen bir liderlik tarzım var.
Dünyaya bakıldığında biz kadın yönetici istihdamı konusunda ne durumdayız? Bu konudaki destek ve çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
2016’da TÜSİAD işbirliği ile McKinsey & Company “Women Matter” adında bir araştıma yaptı. Bu araştırmaya göre, Türkiye kadınların işgücüne katılımında %33 ile OECD ülkeleri arasında en düşük seviyede.
Ülkemiz kadınların iş gücüne katılımını destekleyecek güçlü politikalarla, GSYİH’sini %20 artırma potansiyeline sahip. Şirketlerde kadın temsil oranının artması ve kadınların lider pozisyonlara yükselmesi şirket performans ve kültürünü geliştirir.
Türkiye’de kadınların şirketlerde farklı kademelerdeki temsil oranına baktığımızda ise giriş seviyesinde %42 olan bu oranın Genel Müdür seviyesine çıkıldığında %15’e düştüğü görülmektedir.
Ben de bu nedenle ağırlıklı olarak kadınların iş hayatında yükselmeleri konusunda çalışıyorum. Sürdürülebilirlik yaklaşımımız çerçevesinde Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ile başlattığımız “WomEngineers” projesiyle teknik alanlarda eğitim gören kız öğrencilere destek oluyoruz.
Bu öğrencilere OMV Petrol Ofisi’nin ve Türkiye’deki diğer önemli firmaların üretim tesislerini gezdiriyor ve şirketimizde farklı departmanlarda staj yapma imkanı tanıyoruz. Ayrıca farklı sektörlerde görev yapan kadın CEO’lar ile bir araya gelerek kariyer üzerine sohbet edebilecekleri ortamlar yaratıyoruz.
Hedefimiz kızlarımızın aldıkları teknik eğitimi iş hayatlarında operasyona katılarak sürdürmelerini teşvik etmek ve bu alandaki başarılı kızlarımıza yol açmak. Eğitim ve kadın işgücünün ekonomiye kazandırılması konularına büyük önem veriyoruz.
Bu kapsamda kadın yönetim kurulu üyelerinin oluşturduğu tek global organizasyon olan WomenCorporateDirectors, kısaca WCD, Türkiye Başkanlığını da üstlenmiş bulunuyorum.
WCD, 6 kıtada toplam 71 platformda, 7000 yönetim kurulunda hizmet veren 3,500’den fazla üyesiyle, liderlik ve network kurma alanlarında etkili bir aracı görevi görüyor. WCD’nin Türkiye Platformu’nu da Mayıs 2013’te kurduk.
WCD Türkiye Platformu, çoğunluğu CEO olmak üzere, bölüm başkanlığı ve direktörlük pozisyonları gibi kurumlarının en üst yönetimlerinde hizmet veren kadın yöneticilerden oluşan güçlü bir ağ. Bu güçlü kadınlarla birlikte Türkiye’deki şirketlerin yönetim kurullarındaki kadın üye oranının, gelişmiş ülkelerdeki seviyeye gelmesini hedefliyoruz.
Ülkemizdeki halka açık şirketlerin gerek yönetim kadroları ve gerekse yönetim kurulları incelendiğinde, kadınların şirket yönetimlerinde hak ettikleri ölçüde temsil edilmediği görülmektedir.
Borsa İstanbul nezdindeki değişik pazarlarda işlem gören toplam 369 şirketin yönetim kurullarındaki ortalama kadın üye oranı ise %12’dir.
Pek çok konuda bize örnek teşkil eden Avrupa Birliği’ne üye diğer ülke uygulamaları incelendiğinde, bazı ülkelerin düzenlemelerle, zorunlu kadın yönetim kurulu üyesi kotaları getirdiği ve zorunlu kota düzenlemesi olmayan diğer ülkelerde de bu konuda yoğun çalışmalar yapıldığı görülmektedir.
Fransa, İtalya, Belçika, Norveç, Almanya gibi birçok ülkede bu konuda düzenlemeler yapılmış ve kısa bir geçiş döneminden sonra bu düzenlemelere uyum zorunlu hale getirilmiştir.
Ülkemizde ise Sermaye Piyasası Kurulu, 03.01.2014 tarihinde yayınladığı Kurumsal Yönetim İlkeleri Tebliği’nde; halka açık şirketlerin, yönetim kurullarında kadın üye oranı için %25’ten az olmamak kaydıyla bir hedef oran belirlemelerini ve bu hedeflere ulaşmak için politika oluşturmalarını tavsiye etmiştir.
WCD Türkiye platformu olarak, yönetim kurullarında en az %25 kadın üye olmasının tavsiye değil de, diğer birçok gelişmiş ülkedekine benzer bir “zorunluluk” haline getirilmesi için ilgili tüm devlet kurumları ve sivil toplum örgütleri ile görüşülerek yol alınması gerektiğini düşünüyor ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütüyoruz.
G20’nin çalışma gruplarından C-20 (Civil Society) ve W-20 (Women) ile yürüttüğümüz görüşmeler sonucunda da kadın yönetim kurulu üyesi oranlarında kota zorunluluğu getirilmesi konusunu da gündeme getirdik.
Özellikle W-20 bildirgesinde şu maddenin yer almasında büyük rol oynadık: “G20 üyelerinin, anonim şirketlerin yönetim kurulları için ulusal düzeyde cinsiyet hedefleri belirlemeleri gerekmektedir. İki yıllık bir hoşgörü süresinin ardından, daha az düzeyde temsil edilen cinsiyet için %25’ten daha az olmayan bir yıllık hedef belirlenmeli veya söz konusu ülkedeki ulusal cinsiyet temsilinin pariteye ulaşana kadar en az %25 oranında iyileştirilmesi sağlanmalıdır.”
Ülkemizde yönetim kurullarında kadın üye bulundurulması için böyle bir kota uygulaması olursa, buna bağlı olarak üst yönetimde görev yapacak kadın sayısında da bir artış görülecek ve bu uygulama kadınların iş hayatında yükselebilmeleri için de faydalı olacaktır.
Gülsüm Azeri’den gençlere altın değerinde öğütler
Çalışma coşkusu iş hayatı için çok önemlidir. Ben 30 yıldır yöneticiyim, hiç yorulmadım. İnsanın kapasitesinin çok yüksek olduğunu bilin ve iş hayatında yorulma kavramını sözlüğünüzden çıkarın.
Zaten gerçekten konsantre olduğunuzda böyle bir zaman hesaplaşmasına gerek duymuyorsunuz. Çalışma coşkusu aynı zamanda, severek coşkuyla başarıya odaklanmış bir yaklaşım, demektir.
Yaptığınız işi sevin, severek yapmaya gayret edin; çünkü severek yapılan iş ve bunun yarattığı coşku, uğraştığınız konu ile ilgili ilk başarılı sonuçta çok büyük etki yapacaktır. Başarı, çalışma coşkusunu; çalışma coşkusu ise başarıyı arttıracaktır.
İş hayatında da öğrenmeye devam edin
Hangi ülkenin hangi şehrinde hangi işi yapıyor olursanız olun, bulunduğunuz ülkenin, bölgenin ve genelde dünyanın yaşamakta olduğu önemli ekonomik ve politik gündemi takip edin.
Bu genel farkındalık, hem yapmakta olduğunuz işi, hem de bu işin geleceğine yönelik görüşlerinizi etkileyebilir. Bu analize, sektörde rakiplerinizin neler yapmakta olduğunu da eklediğinizde, daha tutarlı stratejiler düşünmeye başlayabilirsiniz. İşte bunun adı vizyoner bakış açısıdır!
Operasyonel sorumlulukların hem kariyerinizin hem de sizin gelişiminizde önemli rolü vardır. Operasyonel görevlerden kastım; üretim ve tüm bağlantılı fonksiyonları, satış ve pazarlama, tedarik zinciri ve tüm önemli halkaları gibi, hedefleri yakalamak zorunda olduğunuz tüm pozisyonlardır.
Bu işler zaman zaman stres yaratacaktır. İş stresinden çok şey öğrenilir; korkmayın, yılmayın, nasıl yöneteceğinize, nasıl üstesinden geleceğinize bakın.
İşinizdeki öncelikleri doğru irdeleyin ve gerektiği yerde önem arz eden konuları hızla detayda çözmeye çalışın. Her zaman ‘çözüm üreten’ olun. Yer alabildiğiniz kadar çok projede görev almak için istekli olun. Projelerin size sonuç odaklılık, ekip çalışması gibi önemli öğretimleri olur; bir o kadar da performansınızla farkınızı gösterme fırsatı verir.
Güçlü yönlerinizi tanıyın ve bunlardan istifade edin
Başarılı olmak için güçlü yönlerinizi daha belirgin bir biçimde öne çıkaracak şekilde yeteneklerinizden istifade edin. Bunun için önce kendinizi iyi tanımanız lazım.
Karakter ve kişilik özelliklerinizi göz önünde bulundurmanız çok önemli, ancak günümüz iş hayatında bir o kadar da doğru iletişim ve ikna gücü büyük önem taşıyor. Bir proje geliştirdiğinizde ne kadar mükemmel tasarlanmış olursa olsun, mutlaka karşı tarafın düşüncelerini, tecrübelerini, gündemi ve ortamı da hesaba katarak ilerleyin.
Projenizi kusursuz bir şekilde tasarlamanız yetmez. Onu hayata geçirecek desteği alabilmeniz için, yöneticinizi ve çalışma arkadaşlarınızı ikna edebiliyor olmanız çok önemlidir.
Çağın getirdiği en büyük nimetlerden biri olan mobiliteyi de kullanarak bir dünya insanı olmak için çaba gösterin. Benim Şişecam’da çalıştığım dönemlerde, yeni ürünlere yeni pazarlar ararken yılda 200 günümü seyahatte geçirdiğim zamanlar oldu.
İşin gerekliliklerini yerine getirebilmek için 5 kıtada pek çok ülkeye seyahat ettim.
Kariyerinizde başarılı olmak için; sık iş seyahatlerini, sürekli farklı yerlerde görüşme, toplantı yapma gereksinimini hiç tereddütsüz yerine getirin. Ayrıca uluslararası bir görev alma fırsatını yakalarsanız, bunu değerlendirmeye ve kendinize yeni fırsatlar yaratmaya bakın.
Gülsüm Azeri kimdir?
Gülsüm Azeri, 2016 yılında dergimiz tarafından “Yılın En Başarılı 3 İş Kadını” sıralamasında ikinci oldu. Azeri aynı yıl Ekonomist Dergisi’nin “Türkiye’nin En Güçlü Kadın CEO’ları” listesinde en üst sırada ve Fortune Dergisi’nin sıralamasında ise “Türkiye’nin En Güçlü 2. İş Kadını” oldu.
Halen OMV Petrol Ofisi A.Ş. ve OMV Gaz ve Enerji Holding A.Ş.’nin CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi olan Azeri aynı zamanda OMV Petrol Ofisi Holding A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı. OMV Petrol Ofisi, Gülsüm Azeri’nin doğrudan liderliği ve idaresinde yürütülen “Gönül Ağacı” projesi ile 2016’da iki uluslararası ödül aldı.
Uzun yıllar süren Şişecam’daki parlak kariyerinin yanı sıra, Avrupa Cam Federasyonu Cam Ev Eşyası Komitesi Başkanlığını, “Glass for Europe” Yönetim Kurulu üyeliğini ve Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu üyeliğini de yürüttü.