Hayal kırıklıkları bizi daha da güçlü yapar mı?

Hayal olduğu bilinse de kişilerin bunu gerçekmiş gibi beklediğine vurgu yapan uzmanlar, gerçekleşmeyen hayallerin kişide kol, bacak kırılmış gibi can acısı yaşattığını vurguluyor. Peki, hayal kırıklıkları bizi güçlendiriyor mu?

Hayal kırıklıkları bizi daha da güçlü mü yapıyor?

Hayal kırıklıklarının kişilerde zihinsel ve bedensel kırılmalara da neden olduğuna dikkat çeken uzmanlar, zihnin olumlu hayallerin gerçek olmama ihtimalini yok saymaya meyilli olduğunu belirtiyor.

 

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Polikliniği’nden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “hayalin gerçekleşmemesinin ruhta yarattığı kırılma hissi” olarak tanımladığı hayal kırıklıklarının kendimizi ve dış dünyayı daha gerçekçi algılamak için olgunlaştırıcı deneyimler olduğunu söyledi.


Zihnimiz olumsuz ihtimalleri inkar ediyor

“Hayallerin hayal olduğunu bilsek de sanki gerçekmiş gibi beklemeye başlarız” diyen Ünsalver, “Zihnimiz özellikle olumlu hayallerin gerçek olmama ihtimalini yok saymaya meyillidir.

Mesela çoğu insan kendisini olduğundan daha bilgili daha başarılı daha güzel görür ve bu kendisine dair yanlış inanışla başına iyi şeyler gelmesini hak ettiğine inanır. Başına iyi şeyler gelmesini, hayal edebilme iznini vermişse kişi kendisine artık o hayalin yıkılma ihtimaline dair somut göstergeler olsa da o ihtimalleri inkar eder.

Hayallerin peşinde gidebilmek için inkar edebilmemiz gerekir. Çünkü hayallerin gerçekleşmemesi adeta kolumuzu bacağımızı kırmışız gibi can acısına sebep olur” diye konuştu.

Hayal kırıklığını bedenimiz de hissediyor

Hayal

Beyinde kol, bacak ağrısı ve sosyal ortamda reddedilme, küçük düşme ve diğer psikolojik acı kaynaklarının “insula” adı verilen aynı alanda işlendiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver şöyle söylüyor:


“Hayal kırıklığı ve ona eşlik eden öfke, üzüntü, utanç, şok duyguları bedenimiz kırılmış gibi yorumlanır bedende. Bizler acıdan hoşlanmayan ve acıdan kaçan varlıklarız. Bunda hiçbir gariplik yok. Kim bile isteye acıya koşar ki? Acı çünkü yok olmak demek olabilir.”

Hayal kurmak beyindeki dopamini yükseltiyor

Peki insan niye hayal kırıklığı yaşar? Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, bu sorunun yanıtını da şöyle veriyor:

“Çünkü her ne kadar geleceğin henüz gelmediğini bilsek de geleceği öngörmeye çalışırız. Öngörülerimiz bize başımıza iyi şeyler geleceğini söylüyorsa mutlu oluruz, enerjimiz yükselir, bedenimiz adeta koşmaya-zıplamaya hazırlanır, kendimizi güçlü hissederiz. Çünkü beyinde dopamin artmıştır. Olası bir ödül beklentisi varsa beyinde dopamin yükselir. Fakat beklentilerin gerçekleşmemesi bizde duvara çarpma etkisi yaratır. Çünkü o sırada insan fırlatılmaya hazır bir paket lastiği gibi gerilmiş ve öne fırlamaya hazırdır. Böyle olunca yani birden motorlar durunca elbette öfke, çocuksu davranışlar, saldırganlık, kendine kızgınlık, utanç, suçluluk duyguları olabilir.”

Hayal kırıklığının kişinin beklentisinin büyüklüğü ve yaşanan hayal kırıklığına şahit olan kişilerin sayısıyla orantılı biçimde birkaç saat, birkaç gün, birkaç hafta ve hatta birkaç ay davranış değişikliği gösterebildiğini belirten Ünsalver,


“Kişi içe çekilebilir ve herkesten uzaklaşabilir ya da aşırı dışa dönebilir. Zamanla hayal kırıklığıyla başa çıkabilirse bu onu daha da güçlendirecektir. Hayal kırıklıkları kendimizi ve dış dünyayı daha gerçekçi algılamak için olgunlaştırıcı deneyimlerdir. Ancak başa çıkılamadığında depresyon, kaygı bozuklukları, travma sonra stres bozukluğu, intihar ve madde kullanım bozukluğu gibi olumsuz sonuçları olabilir” uyarısında bulundu.

Hayır diyememek depresyona neden oluyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.