Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi İbrahim Özdiş, emekçilerin merakla beklediği kıdem tazminatlarını Başbakan Binali Yıldırım’a sordu.
TBMM’deki oturumda söz alan İbrahim Özdiş, çalışanların en temel hakkı olan kıdem tazminatının akıbetinin ne olacağını dile getirdi. Başbakan Binali Yıldırım’a, sendikal yaşamla ilgili kuşkularını ifade eden Özdiş, AKP’nin getirmek istediği Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde sendikal faaliyetlerin sonunun geleceği endişesini taşıdıklarını vurguladı.
Emekçiler adına taşıdıkları endişeden dolayı getirilmek istenen sisteme ‘Hayır’ dediklerini belirten CHP’li İbrahim Özdiş’in sözlü sorusu şöyle:
“Getirmeye çalıştığınız partili Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı işçilerin, emekçilerin çok önemli bir çekincesi var. Referandumdan “evet” çıktığı takdirde başkan olacak kişinin, kıdem tazminatı, toplu iş sözleşmeleri, grev gibi emek mücadelesinin örgütlü yapısının yani sendikal faaliyetlerinin sonunu getireceğini, buna da kimsenin karşı çıkamayacağını dile getiriyorlar. Bu konuda bizler de aynı fikri taşıyoruz, o nedenle “hayır” diyoruz. Peki, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Kıdem tazminatı gibi, çalışanların en temel hakkını ellerinden alacak mısınız?”
Kıdem tazminatı nedir?
Kıdem tazminatı, işçinin çeşitli sebeplerden dolayı işinden ayrılırken işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu gereğince ödemek zorunda olduğu bir tazminat şeklidir. Kendi isteğiyle işten ayrılan kişilere kıdem tazminatı ödenmez. Kıdem tazminatı sayesinde işçilerin gelir ve iş güvenlikleri sağlanmış, gereksiz işten çıkarmaların ve olumsuz etkileyici durumların ortaya çıkmasının önüne geçilmiştir. Ayrıca işçiler onca zaman çalıştıkları, hizmet ettikleri kurum ve kuruluşlardan ayrılırlarken yıpranmasının karşılığı, yıpranma payına benzer olarak aldıkları bir ödül gibi düşünülebilir.
Kıdem tazminatı alma şartları koşulları neler?
Günümüzde Kıdem Tazminatı ile ilgili çalışma hayatımızda halen kullanılan yasal düzenleme 4857 sayılı yasadaki maddedir. Bu maddeye göre bir işçinin kıdem tazminatı alma şartları, kıdem tazminatı alma koşulları aşağıdaki gibidir:
- İşçinin kendi isteği ile işten ayrılmamış olması veya vefat etmiş olması.
- İşçinin işveren tarafından ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları nedeniyle işten çıkarılmamış olması.
- İşçi kendi isteği ile ayrılıyorsa ayrılma nedeni İş yasasının 24, maddesinde belirtilen işçinin haklı bir nedene dayanarak derhal işi bırakması şartına bağlı olması.
- İşçi kendi isteği ile ayrılıyorsa ve erkek ise muvazzaf askerliği nedeniyle işten ayrılmak zorunda kalmış olması.
- İşçi kadın ise ve çalışırken evlenmiş ise evlendikten sonraki bir yıl içinde işten ayrılmak istemesi.
- İşçinin emeklilik şartlarını yerine getirmiş olup emeklilik için ilgili kuruma toptan ödeme yada maaş bağlanması için müracaat etmiş olması.
- İşçi en az 7000 gün prim ödeme gün sayısı veya en az 25 yıllık sigorta ve 4500 gün prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirmiş olup kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmayı beklemeden kendi isteği ile işten ayrılmış olması, ya da 506 sayılı yasanın geçici 81, maddesindeki emeklilik sürelerini doldurmuş olmak kaydı ile sadece yaşını doldurmayı bekliyor iken yine kendi isteğiyle işten ayrılmış olması.
- İşçinin aynı iş yerinde veya aynı işverene bağlı değişik iş yerlerinde en az bir yıllık çalışma süresi olmalıdır.
İşte en çok merak edilen sorular
Yukarıda bulunan kıdem tazminatı alma şartlarının yanında kıdem tazminatının hesaplanması, kıdem tazminatı nasıl hesaplanır, kıdem tazminatı hesaplamasına ne tür ücretlerin dahil olduğu, kıdem tazminatının üst sınır (tavan)’ı, çalışan günler ve çalışılan günler kavramlarının neler olduğu, kıdem tazminatı ödemesinin nasıl yapılacağı, yapılacak olan kıdem tazminatı ödemesinden sigorta primi, gelir vergisi ve damga vergisi gibi kesintilerin yapılıp yapılmayacağı, kıdemin başlangıcı ve sonu, çalışılan iş yerinin iş kanunu kapsamında olup olmadığı, süresi belirli, belirsiz ya da kısmi süreli işlerde kıdem tazminatının nasıl uygulanacağı, grevde geçen sürenin kıdem tazminatına dahil olup olmadığı gibi birçok merak edilen soru mevcut.
Hali hazırda; işten ayrılan çalışanın işvereninden kıdem tazminatı alabilmesi için iki temel koşul var: En az bir yıl çalışmış olması ve işçinin kendi isteğiyle değil, işverenin isteğiyle işten ayrılması. Bu iki koşul sağlandığında işçiye her bir çalıştığı yıl için; bir aylık (30 günlük) brüt ücreti (Tavanı: 4.092,53 TL) ödenmekte. Kıdem tazminatından Damga Vergisi (Binde 7.59) dışında bir vergi de kesilmiyor.
Kendim işten ayrılırsam kıdem tazminatı alır mıyım?
Temel şartlar böyle olmakla beraber, işçinin kendi isteğiyle işten ayrılmasına rağmen kıdem tazminatına hak kazandığı durumlar da var. Şöyle ki;
- Erkek işçinin askerlik hizmeti nedeniyle, kadın işçinin evliliği nedeniyle (evlilikten sonraki bir yıl içinde).
- Yaşlılık, emeklilik veya malûllük aylığı almak amacıyla.
- İşçi tarafından sağlık, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık veya işyerinde işin durması benzeri nedenlerle.
- En az 15 yıl sigortalı olan çalışanların SGK’dan alınacak “Kıdem Tazminatı alabilir” yazısı ile (08.09.1999 tarihinden önce işe girmiş olmalı ve 3600 prim günü şartıyla. 08.09.1999 sonrası işe girenler için daha yüksek prim gün şartları gerekiyor.) çalışan kendi işten ayrılsa da kıdem tazminatını işvereninden alabiliyor.
Ölüm durumunda tazminat mirasçılara geçer mi?#
İşçinin ölümü nedeniyle kıdem tazminatı (mirasçılarına) ödenir. Çalışanın ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları nedenleriyle iş sözleşmesi sona erdiğinde ise işveren için kıdem tazminatı ödemesi söz konusu olmuyor.
Yeni kıdem tazminatı fonu nasıl olacak?
Kıdem tazminatının dünü ve bugününden sonra şimdi yarınına göz atalım. Basına yansıyan açıklamalara göre, tasarlanan ‘kıdem tazminatı fonunda’ şunlar olacak:
- Çalışanın hak ettiği tazminatı işvereni değil, devlet-fon ödeyecek. Ödeme zorluğuna düşen işverenden alınamayan kıdem tazminatı vakaları ortadan kalkacak.
- Çalışanlar fonda biriken tazminat tutarlarını istedikleri zaman (SGK’nın sitesinden geçmiş çalışma günlerini görebildikleri gibi) fonun internet sitesinden görebilecekler.
- Mevcut uygulamaya göre; bir işyerinden ayrıldığında kıdem tazminatı alınmamışsa işçi için bu hak yanıyor, sonraki işyerinden tazminat alınsa bile yalnız son dönem (son işyerindeki) çalışması tazminat hesabında dikkate alınıyor. Yeni uygulamada; her bir işyerindeki çalışma süresi karşılığı için fonda birikim olacağından tüm çalışma süresi için tazminat öngörülüyor.
- Biriken fon tutarı ve fondan çekiş hakkı: Her bir çalışma dönemi için çalışan adına fona para yatacağından, işçi için bu tutar üzerinden tazminat birikimi de(ve neması) oluşacak. Burada tereddüt olmadığını anlıyoruz. Ancak; biriken tutarların çalışana ödenmesi için hangi koşullar olacak? (en az 10 yıllık çalışma süresi, ev almak amacıyla çekilebilir, kendi isteğiyle ayrılsa da çekilebilir gibi…)
- Hali hazırda her bir çalışma yılı için bir aylık ücret tutarında tazminat hesaplanırken, yeni tazminat uygulamasında da 30 günlük ücreti tutarında mı tazminat hesaplanacak? (15 gün veya 20 günlük ücret tutarında tazminat hesaplanacağı çokça telaffuz edildi.) 30 gün de olsa işten çıkış anında işverende ödeme baskısı olmayacak. (İşveren zaten her ay fona çalışanı adına ödeme yapmış olacağından)
- Yeni yasa yürürlüğe girmeden önceki döneme ait hesaplanacak kıdem tazminatları için işverenin önüne iki seçenek sunuluyor. Ya geçmiş dönem kıdem tazminatları tutarı hesaplanıp işçiler adına fona yatırılacak veya geçmiş dönem için şu an geçerli mevzuata göre ödeme şartları oluştuğunda direkt çalışana ödeme yapılacak.
Belli ki; ilk üç madde için uzlaşma görüşmeleri hızlı sonuçlanacakken sonraki üç madde içinse çetin müzakereler yaşanacak. İşçiler için ‘hayati bir gelir kalemi’ olan, işverenler içinse ‘yüklü bir gider kalemi’ olan kıdem tazminatı konusunun, çalışma barışını güçlendirecek sonuçlar elde edilerek yasalaşmasını diliyoruz.
Kıdem tazminatı ödemesinde hangi kesintiler yapılıyor?
Kıdem Tazminatı hesaplanıp ödemesi yapılırken rakam, S.S.K prim kesintisi ve gelir vergisi stopajı tabi olmayıp sadece Damga vergisi kesintisine tabidir.
Evlilik nedeniyle işten ayrılırsam kıdem tazminatı alabilir miyim?
Yasal düzenleme gereği; Kadın işçilerin evlilik nedeni ile işten ayrılması durumunda, çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir. Bu haktan yararlanılabilmesi için; iş sözleşmesinin evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde yazılı olarak feshi, evliliği gösteren belgenin işverene sunulması, feshin gerekçesinin evlilik olduğunun açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Çalıştığım şirket satılırsa kıdem tazminatı isteyebilir miyim?
Herhangi bir iş yerinin kısmen veya tümüyle devredilmesi durumunda, söz konusu iş yerinde çalışmakta olanlar aynı şartlarla çalışmaya devam edeceklerdir. İş yerinin devri, çalışanların yasal hakları konusunda herhangi bir kayba yol açmayacak, çalışanlara işyerinin devri nedeni ile kıdem tazminatı ödenmesi gerekmeyecektir. Gerek kıdem tazminatı, gerekse yıllık ücretli izin haklarının belirlenmesi gerektiğinde devir öncesi ve devir sonrası oluşan toplam çalışma süresi esas alınacaktır.
İşveren işçi ilişkileri, yasa ile belirlenen esaslar çerçevesinde iş sözleşmelerinde düzenlenmektedir. Bu kapsamda; işin niteliği, görev tanımları, çalışma süre ve koşulları, işçiye ödenecek ücret ve diğer esaslar iş sözleşmelerinde düzenlenmektedir. İş sözleşmesi hükümleri, işyeri uygulamaları veya çalışma koşulları konusunda değişiklik yapmak isteyen işveren, durumu yazılı olarak bildirmek ve işçinin onayını almakla yükümlüdür. İşçi tarafından 6 gün içinde kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamamaktadır. İş sözleşmesinin bu nedenle feshi halinde, kıdem tazminatı ve bildirim süreleri konusundaki yükümlülüklere bağlı kalınacaktır.
Zam yapılmadığı için işten ayrılırsam kıdem tazminatı alabilir miyim?
Ücretlerin hangi dönemlerde veya oranlarda artırılacağına ilişkin herhangi bir çerçeve belirlenmiş durumda değildir. Ücret uygulamaları konusundaki yasal düzenleme asgari ücretin altında ücretle işçi çalıştırılamayacağı ile sınırlıdır. Bunun ötesinde ücret uygulamalarına ilişkin esaslar, iş sözleşmelerinde belirlenebilmektedir. İş sözleşmesinde bağlayıcı bir hüküm bulunmaması halinde, uygulamaya ilişkin inisiyatif işverene aittir. İş sözleşmesinde herhangi bir hüküm bulunmamasına karşın, ücret artışlarındaki anlaşmazlık nedeni ile işten ayrılan işçi istifa etmiş sayılacağından, herhangi bir tazminat hakkı oluşmayacaktır.
Hamilelik ve doğum gibi sebeplerle işten ayrılırsam kıdem tazminatı alabilir miyim?
İşten kendi isteğiyle (istifa) ayrılan işçinin, herhangi bir tazminat hakkı oluşmamaktadır. Yasal düzenleme açısından hamilelik veya doğum nedenine dayalı işten ayrılmalar istifa olarak değerlendirildiğinden, bu nedenlerle işten ayrılan işçi tazminat haklarından vazgeçmiş sayılmaktadır.
Malullük aylığı sebebiyle işten ayrılırsam kıdem tazminatı alır mıyım?
Hak kazanırsınız. Çünkü, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesi uyarınca malullük aylığı almak amacıyla işten ayrılma kıdem tazminatına hak kazanılan hallerdendir.