Mirası reddedilen kişinin üst soyuna mirasçı olunabilir mi?

Annesinin / babasının mirasını reddeden kişi daha sonradan ninesi / dedesinin ölümü üzerine mirasçı olabilir mi? Yahut kişilerin bu mirası da ayrıca reddetmesi gerekir mi?

Mirası reddedilen kişinin üst soyuna mirasçı olunabilir mi?

Miras

Bir kimsenin ölümü üzerine mirasa ehil kanuni mirasçılarına, atanmış mirasçılarına, vasiyetname ile yararına vasiyet edilenlere, terekenin intikal etmesidir.* Türk Medeni Kanunu’na göre murisin mirası bir kül halinde mirasçılara geçer. Ancak kimse bir mirası kabule zorlanamaz. Terekenin kendisine intikal etmesini istemeyen mirasçılar 3 ay içinde mirası reddedebilirler.

Muristen kalan borç vb. nedenlerle mirası reddeden kişiler açısından yaşanan sorunlardan biri de murisin üst soyu (anne, babası) hayatta ise bu kişilerden mirası reddedenlere miras kalıp kalmaması konusudur. Diğer bir deyimle annesinin / babasının mirasını reddeden kişi daha sonradan ninesi / dedesinin ölümü üzerine mirasından pay alabilir mi? Yahut kişilerin bu mirası da ayrıca reddetmesi gerekir mi? Bu soruya yanıt verebilmek için öncelikle Türk Medeni Kanunu’nun bazı hükümlerini incelemek yararlı olacaktır.


Annesinin / babasının mirasını reddeden kişi daha sonradan ninesi / dedesinin ölümü üzerine mirasından pay alabilir mi? Yahut kişilerin bu mirası da ayrıca reddetmesi gerekir mi?

MADDE 575 Miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır. Mirasbırakanın sağlığında yapmış olduğu mirasla ilgili kazandırmalar ve paylaştırmalar, terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir.’

MADDE 580 Mirasçı olabilmek için mirasbırakanın ölümü anında mirasa ehil olarak sağ olmak şarttır.

Mirasın açıldığı anda sağ olan mirasçı sonradan ölürse onun miras hakkı kendi mirasçılarına kalır.’

MADDE 495 Mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur.

Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar; Mirasçı olabilmek için

Miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır.

Mirasçı olabilmek için gerçek kişinin mirasçı olma ehliyetine sahip olması gerekir. Bu da kişinin hak ehliyetine sahip olmasından ibarettir.’

Bu hükümlere dayanarak vurgulanması gereken husus, mirasın doğrudan doğruya soybağıyla ilişkili olduğudur.


Mirasın reddi, red eden kişiyle mirası reddedilen kişinin terekesi ile olan bağı ortadan kaldırır. Soybağına etkisi yoktur.

Bu nedenle kimin mirası reddedilmişse yalnızca onun terekesi ile olan bağ kesilmiştir. Dede / nine ile torunları arasındaki soybağı varlığı da sürdüğü için ve mirasçı olmanın şartı öncelikle sağ olmak olduğu için (cenin istisna) mirası reddedilen annenin / babanın mirasçılığa hak kazanması söz konusu olamayacaktır. Zira baba hayattayken dedenin mirası açılmamıştır. Bu nedenle dedenin / ninenin mirası, anne / baba üzerinden torunlara değil doğrudan torunlara intikal edecektir. Tüm bu nedenlerden dolayı torunların, anne / babalarının mirasını reddetmeleri dedelerinden / ninelerinden miras almalarına engel değildir. Buradan varılması gereken bir diğer sonuç ise üst soyun mirası reddedilmiş olsa dahi, muristen daha sonra vefat eden üst soyun (dede / nine) mirası ayrıca reddedilmelidir.**

Konuya ilişkin Yargıtay 1.H.D. ise bir kararında ise şu ifadelere yer vermiştir:

‘Öte yandan, davacılar Y. ve E. miras bırakan R.’den önce ölen oğlu T.’den olan torunlarıdır.
Bunlar babaları T. in mirasını usulü dairesinde reddetmiştir.
Her ne kadar Türk Medeni Kanunu’nun 611. maddesi hükmü gereğince yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zamanı kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçerse de somut olayda T. kendi murisine ait mirası reddetmemiş Y. ve E.T.’den gelen mirası reddetmişlerdir.
O halde kendi murisine ait mirası reddeden bu kişilerin muris muvazaasına dayalı olarak açtıkları davanın dinlenilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır.’

(Yargıtay 1. HD. Esas No: Karar No: 2009/3989 2009/7600 Karar Tarihi: 30.06.2009)

Konuya ilişkin karşıt görüş içeren 1951 tarihli bir Yargıtay kararı da bulunmaktadır;

‘Babasının mirasını reddeden evlat, babasından sonra ölen babaannesinin mirasçısı olur; babasının mirasını reddetmesi durumu babaannesinden mirasçı olmasına engel teşkil etmez.’ (2.HD. 6.2.1951 T. 7527 / 989)

Sonuç olarak, kanımızca mirası reddedilen kişinin üst soyunun mirasını reddetmemiş sayılmalıdır. Yargıtay da kişilerin, mirasını reddettiği murislerinin üst soyundan miras kalabileceğini kabul etmiş, ancak bu mirasa ilişkin muvazaa davasında taraf ehliyetlerinin olmadığını savunmuştur.

* E. Şener, Hukuk Sözlüğü, s.525


** Bu makaledeki bilgiler yazarın şahsi kanaatleri olup kesinlikle hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Her somut olayın içeriğinin spesifiklik arz etmesi nedeniyle sorununuza profesyonel destek almanız tavsiye edilir.

Mirasın hükmen reddine yönelik emsal karar


Kadri İnce
Doğma büyüme İzmirli, Avukat. Bisiklet sporcusu. Sivil toplum kuruluşlarında hak temelli savunuculuk ve girişimcilik projeleri üzerine çalışıyor. Sosyal bilimlerle, doğayla ve kitaplarla haşır neşir. İnsanlar arasında, insanlardan bir insanoğlu.