Obezite kadın ve erkeklerde farklı özelliklerde ortaya çıkıyor

Obezite, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli sağlık sorunları arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Obezite kadın ve erkeklerde farklı özelliklerde ortaya çıkıyor!

Toplumda her 10 kişiden 3’nde görülen fazla kilolar; kalp hastalıkları ve kanser başta olmak üzere hayati riske neden olan hastalıklara da zemin hazırlıyor.

Kadın ve erkeklerde farklı özelliklerde ortaya çıkabilen obezite, kişiye özel uygulanan modern yöntemlerle kontrol altına alınabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, obezite ve cerrahi yöntemlerle tedavisi cerrahisi hakkında bilgi verdi.


Her 10 kişiden 3’ünün fazla kilolarla başı dertte

Obezite, vücut kitle endeksinin erkeklerde %25, kadınlarda ise %30’un üzerine çıkması ile başlayan bir sağlık sorunudur.

Boy- kilo endeksi 18 ile 24 arasında olan kişiler normal kilolu sayılırken; 25’in üzerinde olanlar fazla kilolu, 30’un üzerinde 1. derece obez, 35’in üzeri 2. derece obez, 40’ın üzeri olanlar ise morbid obez kategorisine girmektedir.

Fazla kilolu vücuttaki yağlanma dağılımı da çok önemlidir. Yağ dokusunun sadece göbek bölgesinde birikmesiyle halk dilinde erkek tipi şişmanlık olarak adlandırılan elma biçimi obezite ortaya çıkmaktadır.

Kadınlarda da daha çok yağların kalça bölümünde toplandığı armut tipi obezite görülmektedir. Aşırı kiloların sadece %5’i genetik sebeplerden kaynaklanırken; %95’i yetersiz fiziksel aktivite, çevresel faktörler, yanlış beslenme, nörolojik ve biyokimyasal bazı bozukluklardan kaynaklanmaktadır.

Bu sebepler erkeklerin %20’sinde, kadınların ise %40’ında fazla kilolara neden olmaktadır. Bu da toplumun %30’nun fazla kilolu olduğunu yani her 10 kişiden 3’ünün normal kilonun üzerinde olduğunu ortaya koymaktadır.

Pek çok kanser türü tetiklenebiliyor

Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından birisi haline gelen aşırı kilolar, kişilerde öncelikle uyku apnesi, solunum zorluğu, aşırı kıllanma ve ruhsal bozukluklar gibi sorunları beraberinde getirebilmektedir.

Yaşam konforunu olumsuz yönde etkileyen aşırı kilolar aynı zamanda koroner kalp rahatsızlıkları, hipertansiyon, insülin tipi diyabet ve karaciğer yağlanması gibi hayati riske neden olan hastalıkları da tetikleyebilmektedir. Normal kilonun üzerinde olan kadınlarda rahim ve safra kesesi kanseri, erkeklerde ise kolon ve prostat kanseri riski artmaktadır.


Obezite cerrahisi hayat kurtarıyor

Obezite

Obezite sorunu yaşayan kişilere cerrahi yöntemden önce diyet tedavisi uygulaması gerekmektedir. Beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlıkları değiştirilmeli, bazı durumlarda ilaç tedavisi ve psikoterapi desteği de eklenmelidir.

Uygulanan diyet tedavilere olumlu yanıt alınamadığı takdirde cerrahi tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Artan teknolojik imkanlar, hekimlerin tecrübeleri, kolay yapılıyor olması ve düşük komplikasyon oranı ile başarı oranlarını artıran cerrahi yöntemler, son yıllarda oldukça popüler hale gelmiş durumdadır.

En sık yapılan mide küçültme ameliyatları ile hastalar kilolarının %60’ından kurtulabilmektedir. Mide küçültme ameliyatının en önemli riski, ameliyat sonrası mide dikiş yerlerinde meydana gelebilecek sızmalardır.

Ancak kullanılan malzeme, cerrahi teknik, uygulanan cerrahinin tipi ve cerrahın tecrübesi bu riski ortadan kaldırabilmektedir. Yapılan araştırmalar obezite cerrahi riskinin %0,2 olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Obezite cerrahisi olmayan ya da obez kalmaya devam eden hastalarda kanser ve diğer hayati risk taşıyan hastalıkların gelişme riski daha fazladır. Uygun yöntemin seçilmesi ile gerçekleştirilecek obezite ameliyatı hastaya yaşam boyu önemli konfor sağlamaktadır.

Kalıcı kilo kontrolü için hastaya önemli görev düşüyor

Obezite cerrahisi yaşam tarzı değişikliğinin ilk aşamasıdır. Ancak bu tarz değişikliğine yardımcıdır ve tek başına da etkili değildir. Bu cerrahi bir yağ alma ya da hemen zayıflama yöntemi olarak da değerlendirilmemelidir.

Cerrahi sonunda hastanın iradesine yardımcı olur. Yani yeni dönemde hastaya çok önemli görevler düşmektedir. En önemlisi, beslenme alışkanlığının tekrar düzenlenmesidir. Bunun için diyetisyen ve psikolog yardımı ile kısa bir eğitim gereklidir.


Daha sonra hastanın hareket ve aktivitesinin düzenlenmesi ile kalıcı kilo kontrolüne yönelik çeşitli eğitimler verilir. Hastaların ameliyat sonrası diyetin yanı sıra spor ve düzenli fiziksel aktiviteyi de yaşamlarına sokmaları çok önemlidir.

‘Obezite’ cerrahisi nedir? En uygun adaylar kimlerdir?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.