Obezite cerrahisi nedir? En uygun adaylar kimlerdir?

Değişen yaşam şeklimiz ve beslenme alışkanlıklarımız sağlığımızı etkilemekte obeziteyi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sık rastlanan önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkartmaktadır.

Obezite cerrahisi nedir? En uygun adaylar kimlerdir?

Obezite, vücutta sağlığı bozacak şekilde anormal ve aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Vücuttaki yağ oranı yüzde 25, kadınlarda ise yüzde 30’un üzerine çıktığında obezite söz konusudur.

Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanları, Prof. Dr. Abut Kebudi ve Yrd. Doç. Dr. Abdulcabbar Kartal, obezite hakkında sık sorulanları cevapladı.


Şişmanlık cerrahisi nedir?

Beden Kitle İndeksi ya da vücuttaki yağ oranı ölçülerek şişman oldukları belirlenen hastaların kilo vermelerine yardımcı olmak amacıyla sindirim sistemine cerrahi müdahalede bulunulmasına “obezite cerrahisi” ya da “bariatrik cerrahi” denmektedir.

En uygun adaylar kimlerdir?

Öncelikle kişinin en az üç yıldır devam eden obezite şikayetinin bulunması, kronik alkol ve ilaç bağımlılığının bulunmaması ve kabul edilebilir ameliyat riski sınırları içinde olması gerekir.

Obezite cerrahisi yapılacak bir hastanın aktif bir psikiyatrik hastalığı olmamalıdır. Yaş sınırlaması olmamakla beraber 20-60 yaşları arasında daha güvenle ameliyat yapılabilir. Cerrahi, kilo vermede son çare olarak düşünülmelidir.

Obezite cerrahisi hormonal rahatsızlığı olmadığı halde kilo veremeyen, diğer tedavi yöntemlerinde başarı sağlayamayan ya da tekrar kilo almış kişilerin, sağlık durumları bozulmaya başladığında yapılmalıdır..

Şişmanlık cerrahisi ameliyatı nasıl etkili oluyor?

Obezite tedavisinde cerrahi yöntemleri temelde gıda alımını azaltan, besinlerin emilimini kısıtlayan ya da her ikisini birden sağlayan yöntemler olarak sınıflandırılabiliriz.

Kısıtlayıcı ameliyatlarda, midenin hacmi küçültülür; mideye giren gıdaların miktarı ve kişinin yediği gıda miktarı azaltılır. Emilimi azaltan ameliyatlarda, besin emilimini azaltmak için bağırsakların bir kısmı by pass edilir.

Ameliyat olan hastanın yapılan ameliyat tipine bağlı olarak aldığı günlük gıda miktarı ve alınan gıdanın barsaklarda emilim oranı azalır. Böylece hasta hızlıca kilo verir. Fakat Obezite cerrahisinin kilo verme konusunda kesin ve kalıcı bir etki sağlaması için kişinin önemli bir operasyon geçirdiğinin bilincinde olması, ameliyat sonrasında beslenmesine ve egzersizlerine devam etmesi gerekir.

En sık hangi ameliyat yapılıyor?

Obezite cerrahisi nedir?

Günümüzde obezite cerrahisinde en sık yapılan iki ameliyat gastrik bypass (mide baypası) ve sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatlarıdır.

Bu ameliyatlar laparoskopik olarak, küçük deliklerden yapılabiliyor. Bu yöntem ile daha küçük kesilerle daha az ağrılı ve güvenli bir şekilde ameliyat gerçekleştirilebiliyor.

Gastrik bypass ameliyatında ilk olarak mide hacmi küçültülerek hastanın alabileceği yiyecek miktarı azaltılmaktadır. Buna ilave olarak ince barsakların bir kısmı bypass edilmektedir.


İnce bağırsakta gıdaların kat ettiği yol kısaldığı için besinlerin emilimi azalmaktadır. Bu ameliyat tekniği yüksek kalorili diyetle beslenme alışkanlığı olan hastalarda daha fazla tercih edilmelidir. Çünkü bu tip hastalar az miktarda ama yüksek kalorili gıdalarla beslenme alışkanlığına sahiptirler.

Tüp midede ne yapılıyor?

Sadece gıda alımını azaltan ameliyatlarla yeterli kilo kaybına ulaşmak mümkün olmayabilir. Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ameliyatında ise midenin büyük kenarı kesilip çıkartılarak bir mide tüpü oluşturulur.

Bu teknik ile hem midenin hacmi azaldığı için alınan gıda miktarı azalır hem de çıkartılan mide bölümünden salgılanan ve açlık hormonu olarak tanımlanan GHRELİN hormon seviyesinde düşme sağlandığı için tokluk hissi oluşumu gerçekleşmektedir. Böylece hastaların normal sindirim sistemi bütünlüğü korunarak hızlıca kilo verebilmeleri sağlanabilir.

Dünyada ve Türkiye’de en çok gastrik bypass ameliyatı uygulanıyor!

Gastrik bypass ameliyatı yakın zamana kadar Amerika Birleşik Devletler’inde en sık uygulanan ameliyat tekniğiydi. Fakat tüp mide ameliyatı hem daha kolay olması hem de bypass ameliyatına benzer sonuçlar elde edilmeye başlanması nedeniyle hem dünyada hem de ülkemizde en sık uygulanmaya başlanan ameliyat olmuştur.

Ameliyat uzun sürüyor mu?

Ameliyat süresi yapılan ameliyatın tipine, hastanın şişmanlık derecesine ve cerrahi ekibin deneyim ve tecrübesine göre farklılık gösterebilir. Tüp mide ameliyatları genellikle 60-90 dk kadar sürmektedir. Ayrıca hastanın ameliyata hazırlanması ve uyutulması 20-25 dk ve hastanın ameliyattan sonra uyandırılması da 20-25 dk kadar sürmektedir. Gastrik bypass ameliyatında bu süre bir miktar daha uzun olabilmektedir.

Obezite cerrahisi sonrası ne kadar sürede ne kadar kilo verilir?

Laparoskopik gastrik bypass ameliyatlarında iki yıl sonunda beklenen kilo kaybı yaklaşık yüzde 70, sleeve gastrektomi ameliyatında yaklaşık yüzde 60 civarında olup verilen toplam kiloda hastanın ameliyat sonrasındaki uyumu çok önemlidir. Kilo vermedeki başarı hastanın ameliyat sonrası diyet ve egzersiz programına uyması ile doğru orantılıdır.

Ameliyat sonrası ne zaman işe dönmek mümkün?

Obezite ameliyatlarından sonra genellikle hastalarımıza 15 gün ev istirahatı önermekteyiz. Hasta masa başı çalışıyor ise 15 gün sonra işine dönebilmektedir. Yoğun fiziksel aktivite gerektiren işler için ve spora başlamak için yaklaşık 30 gün beklenmesi tavsiye edilir.

Tekrar kilo alma riski var mı?

Obezite ameliyatlarından sonra kilo verme yaklaşık 1,5 – 2 sene kadar devam etmektedir. Bazı durumlarda hastalar fazla kilolarını bu süreç tamamlanmadan bir yıl gibi kısa bir sürede verebilmektedir. Ameliyat sonrasında sağlıklı kilo verme ve ideal kilonun korunması için en önemli faktörler dengeli beslenme ve egzersizdir.

Bununla beraber uzun dönemde asıl başarı size önerilen tüm kurallara ne kadar uyduğunuza da bağlıdır. Eski beslenme alışkanlıklarını değiştirip, sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığı edinmek, düzenli egzersiz yapmak, ameliyat sonrası kontrollerini aksatmamak, motivasyonunu bozmamak ve gerekirse psikolojik destek almak verilen kiloların geri alınmaması için önemlidir.

Şişmanlık ameliyatlarının riski nedir?

Obezite cerrahisi tüm diğer ciddi cerrahi müdahaleler gibi belirli riskler taşır. Standart risk faktörleri hastanın genel sağlık durumu, hastanenin teknik imkanları ve cerrahi ekibin deneyimidir.


Obezite ameliyatlarının en sık görülen riskleri kanama, anastomoz kaçakları (zımba hattında kaçak), demir, kalsiyum, vitamin D ve B12 eksiklikleri, beslenme bozuklukları ve safra kesesi taşı oluşumudur. Tüm laparoskopik obezite ameliyatlarından sonra açık cerrahiye dönme ve vücudun belli yerlerinde sarkmalar görülmesi mümkündür.

Obeziteden korunmak için 8 öneri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.