Öğrenme güçlüğü nedir? Nasıl tedavi edilir?

Okul dönemindeki çocuklarda akademik başarıyı etkileyen öğrenme güçlüğü, beynin bazı fonksiyonlarındaki aksamayı gösterdiğine dikkat çeken uzmanlar, sorunu 8 ayda aşmanın mümkün olduğunu söylüyor.

Öğrenme güçlüğü nedir? Nasıl tedavi edilir?

Öğrenme güçlüğünün bir zeka sorunu, bir hastalık olmadığının altını çizen uzmanlar ‘farklılık’ olarak tanımladıkları öğrenme güçlüğünde çocukla beraber ailenin de eğitim alması gerektiğini söylüyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Leyla Arslan Özcanlı, öğrenme güçlüğü olan çocuklarda okuma yazma ve bazı şeyleri öğrenmede güçlük yaşandığını belirterek “Öğrenme güçlüğü beynin bazı fonksiyonlarındaki aksamayı gösterir ama bir hastalık değildir. Özel ve farklı bir durum olarak değerlendirilmesi gerekir” diye konuştu.


Yavaş okur, geç öğrenir!

Öğrenme güçlüğü olan çocukların başarısız gibi göründüğünü ifade eden Leyla Arslan Özcanlı, “Bu özel bir durum ve çocuğun eline olmayan bir durumdur. Beynin bazı bölgelerinde aktivasyon eksikliği olduğu için çocuğu suçlamamak gerekir. Öğrenme güçlüğü olan çocuk çok yavaş okur ve çok geç öğrenir. Aslında bu bir zeka sorunu değildir, bir hastalık da değildir, farklılıktır” dedi.

Bazı rakam ve harfleri ters yazarlar

Öğrenme güçlüğü

Bu sorunun aşılması için ailelerin çocukla beraber belli bir eğitim alması gerektiğini kaydeden Leyla Arslan Özcanlı, sorunla ilgili bazı belirtilere dikkat çekerek “Çocuğunda öğrenme güçlüğü olduğunu fark eden ailenin ilk işi, çocuğu olduğu gibi kabul edip çocuğuyla beraber eğitim almak olmalı.

Çocuğuna uygun egzersizi yaptırmalı, örneğin 1. sınıfta geç okumaya geçmiş bir çocuk için 10’ar dakikalık okuma seansları yapabilir ve çocuk da bunu taklit edebilir. Çocuk yazması çok zorlanmamalı, buradaki egzersizler yavaş yavaş yaptırılmalı.

Çocuklar bazı harfleri yanlış çizer, mesela B ve D’yi karıştırır. 1, 3 ve 7’yi ters yapar. Bunlar tipik belirtilerdir. Özellikle okuma sırasında atlamalar yaparlar, ve’yi ev diye, çok’u koç diye okurlar.

Bu şekildeki atlamalar ilkokul birinci sınıfta düzeltilmediyse çocuk gelecek yıllarda akademik başarıda zorluklar yaşayabilir. Kimi zaman lise son sınıfa kadar gelmiş çocuklarda bunu düzeltmeye çalışıyoruz” diye konuştu.


Zamanında müdahale önemli

Ailenin öğrenme güçlüğü sorununu dikkate aldığı zaman 8 aylık tedavi ile bu şikayetin sona erdirilebildiğini ifade eden Leyla Arslan Özcanlı, ailelere önemli tavsiyelerde bulundu:

Ancak aile bu sorunu fark etmesine rağmen ciddiye almazsa sorunun çözümü için harekete geçmezse çocuk hayatının bir aşamasında okumaktan kaçmak gibi dersin başına oturmak istememe gibi kaçma davranışları ve davranış bozuklukları gösteriyor.

Bu davranışları engellemek için çocuğu anlayışla karşılayıp, gerekli yardımı almasını sağlamak lazım. Bazen ders çalışma konusunda anne-baba ihtilafa düşüyorlar, aralarındaki ilişki bozuluyor.

Bu ve benzer olayların önüne geçebilmek amacıyla çocuğun ders çalışmasını sağlamak için araya gölge öğretmen, yardımcı abla koyabilirler ya da bu işi teknik olarak öğreten bir kurumdan destek alabilirler.

Ailelere burada düşen görev, çocuklarının farklı olan özelliklerini bulup, iyi taraflarını öne çıkarmak olmalıdır. Çünkü bu çocuklar zihinsel engelli olmadıkları için birçok işi başarılı şekilde yapabilirler. Einstein ve Van Gogh’un öğrenme güçlüğü çektiği söylenir, öğrenme güçlüğü müdahale edildiği takdirde düzeltilebilir.

Önce beyinle ilgili detaylı inceleme yapılıyor


NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nde öğrenme güçlüğüne ilişkin çalışmalar yaptıklarını belirten Uzman Klinik Psikolog Leyla Arslan Özcanlı, “Hastanemizde önce beyinle ilgili detaylı bir inceleme yapıyoruz. Çoğunlukla ilaç kullanılmıyor. İlaç eğer çocukta öğrenme güçlüğüne eşlik eden kaygı, depresyon gibi hastalıklar varsa veriliyor. Bunun dışında psikoeğitimle tedavi ediyoruz yani beyin programlarımız var, bunlarla çalışıyoruz. Ayrıca öğretmen ve aile ile işbirliği yapıyoruz. Okulun programını takip ediyoruz, biz de birlikte çalışıyoruz ve öğrenme kolaylıklarını konuşuyoruz” diye konuştu.

Disleksi Nedir? Okul başarısına etkisi var mıdır?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.