Şifo Mehmet; Türk futbolunun ölümsüz ismi, Beşiktaş tarihinin en büyük simgelerinden birisi… Beşiktaş Gelişim Grubu’nun düzenlediği panelde gençlere zengin mesajlar verdi.
Mehmet Özdilek
1966 yılında, Samsun’da doğdu. Futbola 1981 yılında Samsun Ladik’te başladı, 1984 yılında Kahramanmaraşspor’a geldi. 1987-88 sezonunda 2.lig şampiyonluğu kazandı, gol kralı oldu. 1988-89 sezonunda Beşiktaş’a transfer oldu, 2001 yılına kadar siyah beyazlı formayı giydi. 4 Lig şampiyonluğu, 4 kupa şampiyonluğu kazandı.
Metin-Ali-Feyyaz döneminin as futbolcularından birisiydi. 38 kere ulusal takım formasını giydi. Profesyonel yaşamı boyunca 493 maç oynadı, 193 gol attı. Yeşil çimenler önünde saygıyla eğildi. Adı, Türk futbol tarihinin şanlı sayfalarına altın harflerle yazıldı.
Şifo Mehmet; İki ayağını da aynı ustalıkla kullanır, akıl almaz çalımlarıyla rakiplerinin başını döndürürdü. Kısa boylu olmasına karşın son derece estetik kafa vuruşları yapardı. Harika goller attı, nice unutulmaz gollerin pasları ayaklarından çıktı. Bilekleri yumuşacıktı, futbol topunu ayakları arasında istediği gibi çevirirdi.
Orta sahada takımın beyni olarak görev yapardı, oyunu istediği gibi yönlendirir, rakibe top göstermezdi. Saha içerisinde sportmenliği ile dikkat çekerdi, hayranlarına sevgi ve alçakgönüllülük ile yaklaşır, rakiplerine saygı gösterirdi. Futbol oynadığı dönemde yüzbinlerce çocuk halı sahada, okul bahçesinde top oynarken Şifo Mehmet olduğunu hayal ederek topa vurdu, çalım attı, koştu, gol attığında Şifo Mehmet gibi sevindi.
Beşiktaş Gelişim Grubu’nun 18 Şubat 2017 tarihinde düzenlediği panele katılan Mehmet Özdilek seyircilerin sorularına yanıt verirken, zaman zaman kendi yaşam öyküsüne de değindi, Şifo Mehmet olmak için geçtiği yolları anlattı. Yalnızca genç sporcular için değil, yaşama hazırlanan milyonlarca genç için çok değerli mesajlar verdi.
‘Beşiktaş’ı seyrederken, Ben bu takımda oynarım, dedim ve 4-5 yıl sonra o takıma geldim’
Ünlü futbol adamı, hedeflerine ulaşmak isteyen gençler için en önemli noktalardan birisinin arzu olduğunu iletti.
‘Henüz 16 yaşındaydım. O zamanlar mahalle arasında top oynardım. 1.Lig’de Samsunspor ile Beşiktaş arasında bir maç oynanacaktı. Arkadaşlar ısrar etmişti, maça hep beraber gittik. Samsunspor için çok değerli bir maçtı.
Beşiktaş’ta Metinler, Rızalar yeni yeni çıkmıştı. Maç başladı, Beşiktaş harika oynuyor. Metin yeni gelmiş, uçuyordu adeta… Maç, 2-2 berabere bitti. Samsunspor istediğini aldı. Maçı seyrettiğimiz sırada arkadaşlarımdan birine “Ben, bu takımda oynarım” demiştim. Daha o zaman Beşiktaş’ı gözüme kestirmiştim. 4-5 yıl sonra da o takıma geldim. Buna; istemek diyebilirsiniz, özgüven diyebilirsiniz.’
Mehmet Özdilek, lise öğrencisiyken Beşiktaş’ta oynamayı kafasına koymuş
Henüz lise öğrencisiyken Beşiktaş’ta oynamayı kafasına koyan Mehmet Özdilek, bugün bulunduğu noktaya gelebilmek için çok zorlu yollardan geçti ve hiçbir zaman pes etmedi.
‘Yalnızca istemek yetmez. Çok acılar da çektim. Bir yandan dersler, bir yandan öğretmenlerim… Ailem üniversite okumamı istiyordu, ben “futbolcu olacağım” deyince “İkisini bir arada götür” diyorlardı.
Öğretmenlerim ise futbol ile öğrenimin bir arada mümkün olmadığını söylüyorlardı. Birçok defa gel-gitler yaşadım. Futbol, o dönemde bir meslek olarak kabul edilmiyordu. Topçuya kız verilmezdi (gülüyor), devlet memurluğu önerilirdi.’
Futbol stili 1980’li yılların ünlü futbolcusu Belçikalı Vincenzo Scifo’yu andırdığı için Şifo lakabıyla anılan Mehmet, zamanla o kadar büyük bir futbolcu oldu ki hayranları tarafından benzetildiği Scifo’dan daha iyi futbolcu olduğu söylenir oldu.
‘Maraş’tan Artvin’e 28 saatte gidip 28 saatte dönmüştük.’
‘Maraş’tan Artvin’e 28 saatte gidip 28 saatte dönmüştük.’Futbolculuk yıllarında Türkiye’de sporcular için şartların çok zor olduğunu, şu andaki sporcuların çok şanslı olduklarının altını özenle çizdi.
‘Yokluk her noktada vardı. Toprak sahada büyüdüm, İnönü Stadyumu’nda çamurda oynadım. Kahramanmaraşspor’da oynarken deplasmanlara gidip gelmek bazen bir günden fazla sürerdi. Maraş’tan Artvin deplasmanına 28 saatte gidip 28 saatte geri dönmüştük. Fulya’da kapalı spor salonunun altında, dört tane duş vardı, orada soyunur, toprak sahada antremana çıkardık. Şeref Stadyumu’nu yaşamadım. Fulya’da toprakta çalışırken yanına bir tesis yapıldı, çim saha yapıldı. Bakış açımız değişmişti. Tarabya Oteli’nde kamp yapardık, maça gelinceye kadar bir saat yolda geçerdi. Herkesin üzerinde farklı eşorfmanlar vardı.’
‘Sokak kültürünü özlemle anıyorum’
Mehmet Özdilek, konuklardan biri tarafından günümüzde Türk futbolunun eskisi kadar yetenekli futbolcular yetiştiremediği şeklindeki eleştirisine kendi çocukluğundan örnek vererek son derece ilginç bir bakış açısıyla yaklaştı.
‘Ben hiç altyapı geçmişim yok. Sokak kültüründe yetiştim ki o da şu anda özlemle andığımız birşey. Sokakta büyümek, sokakta özgüvenimizi tartmak, gruplar içerisinde bireyselliğini algılamak… Ben sokakta büyüdüm, bunu çok net söylüyorum. Futbola olan yeteneğimi sokakta pekiştirdim.
Maç oynarken yoldan birisi geçiyor, ona feyk atıyordum. Önümdekini duvardan pas yaparak geçiyordum. Araba gelirken topu istop ediyordum, reaksiyonlarım çok doğaldı. Şimdi daha mekanik oldu. Artık çocukların sokağa çıkıp top oynayabileceği arsalar yok, sosyalleşebilecekleri ortam yok. Eğitim müfredatı çok ağır çocuğun sosyalleşme şansı yok. Yeni nesillerin özgürleşme imkanı yok, işleri bizden daha zor.’
“Profesyonelleşme bazı duyguları köreltti”
Ünlü futbol adamı, endüstriyel futbolun profesyonelleşmeyi zorunlu kıldığını ama profesyonelleşmenin bazı duyguları körelttiğini de kabul etmek zorunda olduklarını iletti. Futboldaki değişimin yalnızca sahada olmadığını, seyircilerin de değişen şartlara ayak uydurması sonucunda eskiden yaşanan bazı güzelliklerden yoksun kalındığını söyledi.
‘Profesyonelleşme bazı duyguları köreltti. Aynı durum seyircilerde de var. Eskiden altı saat kuyrulta beklerken seyirciler birbiriyle muhabbet ederdi, yeni insanlarla tanışılırdı. Doğal olarak sosyalleşilirdi. Şimdi maça beş dakika kala geliniyor. O günleri özlüyorum.’
‘Profesyonelliği ve iş ahlakını Süleyman Abi’den öğrendik’
Mehmet Özdilek, başarısını Süleyman Seba’dan öğrendiği iş ahlakı ve profesyonellik anlayışına borçlu olduğunu dile getirmeyi de ihmal etmedi. Panel boyunca canayakın tavırları ve samimi konuşmaları ile dikkat çekerek alçakgönüllüğü ile takdir topladı. Başarılı olmayı hedefleyen her genç için iyi bir örnek ve yol gösterici olarak göze çarptı. Gençler Şifo Mehmet’in mesajlarına kulak vermeli, kendisini dikkatle izlemelidir.
