Süleyman Demirel Üniversitesi Hayvanları Koruma Topluluğu

Süleyman Demirel Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü 3.sınıf öğrencisi Zeynep Yurt’un bütün günü hayvanlarla geçiyor… Ayrıca kitap okumayı ‘vazgeçilmezim’ olarak tanımlayan Yurt; kendi kütüphanesini oluşturduğunu ve 700’ye yakın kitabı olduğunu söylüyor.

Süleyman Demirel Üniversitesi Hayvanları Koruma Topluluğu

Röportaj: Zeynep Yurt

“Hayvanlara hep tek başıma yardım etmeye çalıştım. Çok küçük yaşlardan bu yana bulduğum her yaralı ve yavru hayvanı evime alıyordum.” diyen Zeynep Yurt, Süleyman Demirel Üniversitesi Hayvanları Koruma Topluluk Başkanlığı’na başladığında ise “ne kadar doğru bir kulüpteyim, artık benim gibi düşünen insanlarla bir aradaydım ve daha çok hayvana yardım edebilecektim” düşüncesi içerisinde olduğunu paylaşıyor.

‘Mamanı kap gel’ konseri, yol gösterici oldu

Geleneksel olarak sürdürdüğümüz “Mamanı Kap Gel” isimli konserimizden sonra kulübümüz faaliyete geçti. O zamana kadar bireysel olarak okuldaki hayvanlara yardım eden herkes, şu an bir arada.


Üniversite yönetimi katkılarını esirgemiyor

Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı altında bir kulüp olduğumuz için üniversitemiz maddi ve manevi olarak desteklerini esirgememektedir. Yaptığımız her faaliyetin, insanlar tarafından ciddiyete alınması çok önemli bir adımdı ve biz bunu başardık. Başta, Sayın Rektörümüz Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı olmak üzere üniversitemiz bünyesindeki birçok hocamız ve çalışanlarımız maddi ve manevi olarak arkamızdadır.

Süleyman Demirel Üniversitesi Hayvanları Koruma Topluluğu

“Kısırlaştırma çalışmaları” ve “Ücretsiz sahiplendirme”

Süleyman Demirel Üniversitesi Hayvanları Koruma Topluluğu olarak öncelikle okulumuzda yaşayan her dostumuz için barınma ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Bunun dışında büyük çaplı kısırlaştırma çalışmalarımız var. Özellikle okuldaki mevcut sayıyı korumak adına köpeklerimizi kısırlaştırıyoruz.

Doğum yapan köpeklerimizi korunaklı bölgeye alıp yeteri kadar büyüdüklerinde sözleşme takibi karşılığında ücretsiz sahiplendirme yapıyoruz. Yer konusu zor olduğu için çoğu zaman tedavi sürecinde olan köpeklere evlerimizde bakıyoruz. Düzenli olarak yemekhanede yemek artığı topluyoruz ve bunları depolayıp belirlediğimiz besleme gün ve saatlerinde besleme yapıyoruz.

Süleyman Demirel Üniversitesi Hayvanları Koruma Topluluğu

Duyarlılık önemli

Çalışanlara söylemek istediğim şey; bize destek olan çok güzel yürekli insanlar var. Onlara minnettarım. Sadece çok daha fazla insanın duyarlı olmasını istiyorum. Tatil süresince okulda olmadığımız zamanlarda hayvanlarla ilgilenen hocalarımız ve okulda çalışanlar tabi ki var ama bu yeterli değil. Bir yılda çok büyük yol kat ettik. Daha güzel noktalara geleceğimize inanıyorum. Sesimizi duyurdukça ve güzel işler yaptıkça insanların bize daha çok destek olacağını biliyorum.

“Bizimki gönül işi!”

Biz 200 kişilik bir topluluğuz. Çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Korkan insanları anlıyorum sadece onlarla yaşamayı kabul etmelerini istiyorum. Yemek verirken gözlerindeki sevgiyi görmelerini, doğum yaparken bizi yanlarında istemelerini görmeleri lazım.

Hastalandıklarında biz bakmazsak öleceklerini görmelerini istiyorum. Her toplantımızda söyledim tek şey var; biz diğer kulüplerden farklıyız bizimki gönül işi.

Vicdanı olan her arkadaşımızı yanımızda istiyoruz. Tabi çok güzel şeyler de duyuyoruz. Sayfamıza yaptığımız işlerle ilgili çok güzel mesajlar geliyor. Her geçen gün yeni insanlar grubumuza katılmak için bize ulaşıyor. Ve herkes bizi Haykor olarak biliyor. Söz konusu köpekler olduğunda Haykor ilgilenir demeleri bizim için çok önemli.

Bize güveniyorlar ve inanıyorum ki bir yıl gelecek Haykor Ailesi çok daha büyük olacak.

Süleyman Demirel Üniversitesi Hayvanları Koruma Topluluğu olarak hayata geçirmeyi planladığınız projeler var mı?


Elbette hayata geçirmek istediğim bir hayalim var; hayvanlarla çocukları bir araya getirebileceğim bir proje. Çünkü ben hayvan sevgisinin çok küçük yaşlarda aşılanması gerektiğine inanıyorum. Çocuklara hayvanlara dokunmayı, öpmeyi, sevmeyi, sarılmayı öğretmemiz lazım. Dünya daha yaşanılası bir yer olması için ‘sevgiyi’ göstermekten kaçmamalıyız. Hayatta bunu yapabilecek iki canlı varsa hayvanlar ve çocuklar, çünkü ikisi de çok masum ve saf sevgiyi yüreklerinde taşıyorlar.

Süleyman Demirel Üniversitesi merkezi yemekhanesindeki artık yemekler ne oluyor, nerelere gidiyor, bilginiz var mı?

Üniversitemiz Doğu ve Batı olmak üzere iki kampüsten oluşuyor. Kulüp arkadaşlarımız ile birlikte düzenli olarak her iki kampüs yemekhanesindeki yemek artıklarını topluyoruz ve üniversitedeki tüm köpekler için besleme yapıyoruz. Bir yılın sonunda yemekhanede herkes bize yardımcı oluyor masalarda artıkları bizim için toplayıp getiriyorlar. Teşekkürlerini duyuyoruz. Yemekhanede çalışanlar gidemediğimiz zamanlarda yemekleri ayırıyorlar. Hepsine çok teşekkür ediyorum.

Süleyman Demirel Üniversitesi Hayvanları Koruma Topluluğu

Köpeklerden korkmak

İnsanların köpeklerden korkmalarının sebebini sorsak nasıl bir açıklamada bulunursunuz? 

Hayvanlardan korkmalarının en büyük sebebi; çocukluktan gelen ön yargı… İşte bunu kırmak için hayvanlar ve çocukları yakınlaştırmak istiyorum. Bir anne; çocuğu, kediye veya köpeğe dokunmak istediğinde ona destek olmalı ve birlikte sevmeliler. Hayvanların ısırması çok nadir görülür. İnsanlardan zarar gören, şiddete, cinsel istismara maruz kalan hayvanlar hep korkaktır ya da hırçındır. Onlara sevgiyle yaklaşın. Sevginin açamayacağı hiçbir kapı yoktur. Bu yüzden hayvanları sevmeyi ve onları korumayı öğretelim.

Son olarak İndigo Dergisi okurları ile paylaşmak istediğiniz bir şeyler var mıdır?

Herkesin empati kurmasını istiyorum. Aslında biz hayvanların doğasında yaşarken onların yaşam alanlarını yaşanamaz kılarken hayvan sokakta yaşar algısından vazgeçmeli herkes. Onlar yemek bulamıyor siz evinizin önüne koymadıkça sıcak günlerde içecek suları olmuyor ya da kışın onları ısıtacak hiçbir şey yok sokakta.

Biz onların elinden tüm imkanları aldık. Bu yüzden herkes hayvan sahiplensin. Nasıl olsa başkası bakar demeyin. Emin olun o başkası sizden başka biri değil. Doktorum astımım olduğunu ve hayvanlara asla dokunmamam gerektiğini söylediğinde. Bu mümkün değil bana en etkili ilacı verin diye ağlamıştım.

Şimdi engelli bir kedim ve iki köpeğim var. Ve ben hala onlarla aynı evde yaşıyorum. Söyleme istediğim gerçekten sevdiğiniz zaman imkansız diye bir şey yok.


Facebook

Yeditepe Üniversitesi kampüsünde hayvanlara zulüm!