Yeditepe Üniversitesi kampüsünde hayvanlara zulüm!

Yeditepe Üniversitesi kampüsü içerisindeki tüm hayvanlar, kullanımı yasa dışı iğnelerle uyuşturulup evlerinden kilometrelerce uzağa atılıyor.

Yeditepe Üniversitesi Hayvanları ve Doğayı Koruma Kulübü, ilk olarak Yeditepe Üniversitesi kampüsü içerisinde birbirlerinden habersiz besleme yapan hayvan sever öğrencilerin aynı çatı altında toplanmasıyla 2013 yılında resmi olarak bir kulüp halini almıştı. O günden beri de her gün kampüs içi besleme, aşılama gibi hem hayvanları hem de insanları koruyan uygulamalar gerçekleştirilmekteydi ki; şu an kampüs içerisindeki hayvanlar teker teker toplanmaktadır.

Tek ve ortak amaçları, hayvanlar için daha yaşanılabilir bir ortam yaratmaktı

Onlar; Yeditepe Üniversitesi Hayvanları ve Doğayı Koruma Kulübü olarak her gün kampüs içerisindeki hayvanları beslemekle beraber aşılama ve kısırlaştırma için Maltepe ve Ataşehir Belediyesi ile çalışıyorlar. Acil durumlarda ise kulüp olarak hiç paraları olmamalarına rağmen iyileşmeleri için köpekleri özel veteriner kliniklerine götürüp borç altına giriyorlar. Sadece köpek değil, ya da sadece okul içindeki hayvanlarla değil, yardıma ihtiyacı olan her türlü hayvanla ilgileniyorlar. Daha önce kargadan baykuşa, kediden fareye her türlü hayvanla da ilgilenmişlerdi. Ayrıca sosyal medya hesaplarından ilan açarak sahiplendirme yapıyorlar. Tek ve ortak amaçlarını ise ‘hayvanlar için daha yaşanılabilir bir ortam yaratmak’ şeklinde açıklıyorlar.


Yeditepe Üniversitesi yönetimi kulübe hiçbir şekilde katkıda bulunmadı

Yeditepe Üniversitesi Hayvanları ve Doğayı Koruma Kulübü, Yeditepe Üniversitesi yönetiminin bugüne kadar kulübe maddi ve manevi hiçbir şekilde katkı sağlamadıklarını açık bir dille şu şekilde ifade ediyorlar:

“Yeditepe Üniversitesi yönetiminin bugüne kadar kulübümüze hiçbir katkıda bulunmadığını açık gönüllülükle söyleyebiliriz. Her kulübe verilmesi üniversite kuralları gereğince hak olan bütçenin kulübümüze ‘hayali bütçe’ olarak verildiğinin bilinmesini istiyoruz. Önemli bir durum olduğunda da aşı parası için ek bütçe vermediklerinin de bilinmesini istiyoruz. Ayrıca okulumuzda yaşayan köpeklerin hiçbirine ‘bir gram’ bile yemek sağlamadıklarının da bilinmesini istiyoruz. Çoğu öğrenci, köpekleri üniversite yönetiminin beslediğini zannediyor fakat bu tamamen yanlıştır. Köpeklerimiz, Kulübe gelen mama bağışlarıyla ve yemek artıklarıyla beslenmektedirler, bununda bilinmesini istiyoruz.”

yeditepe üniversitesi kampüsü sokak hayvanları

“Sadece maddi anlamda değil, manevi anlamda da asla bir yardım görmüyoruz”

“Köpeklerimiz her fırsatta yasa dışı yollarla toplanmaya çalışılıyor, kullanımı sadece belediyenin veteriner hekimlerine ait uyuşturucu iğneler, rahatça temin edilip önlerine gelen köpeklere güvenlik görevlileri tarafından vurduruluyor. Bundan zevk alan güvenlik görevlilerinin de hiçbir güvenlik vasfı olmadığı da cabası. Yoldan çevrilen insanlar güvenlik görevlisi olabiliyor maalesef.”


“Artık yardım istemiyoruz, tek istediğimiz köpeklerimizi rahat bıraksınlar”

Yeditepe Üniversitesi Hayvanları ve Doğayı Koruma Kulübü, üniversite yönetiminden artık yardım beklemediklerini, sadece köpekleri rahat bırakmalarını istediklerini ifade ediyorlar:

“Artık hiçbir yardım beklemiyoruz kendilerinden. Tek isteğimiz köpeklerimizi rahat bıraksınlar. ‘Havlıyor’ diye bir köpeği saldırgan olarak nitelendiren bir yönetimle karşı karşıyayız. Biz kıt kanaat her gün o yavruları besliyoruz. Ne maddi bir yardıma ne de bir kulüp olmaya ihtiyacımız var. Bu topluluk, hayvan severler var olduğu sürece var olmaya devam edecektir. Hayvanları tek tek atsalar da yerine hep yenileri gelecek. Çünkü okulumuz ormanın, yani o hayvanların yaşam alanlarının içine kurulmuş. Biz olmasak, kulübümüzle bağlantılı olmasa da hayvanlar için çalışan kişiler olmasa, hiçbir hayvanın, öğrencinin, öğretim görevlisinin can güvenliği olmayacak. Aşıları yaptırılmasa, yemekleri önlerine koyulmasa o hayvanın sağlıklı olması nasıl beklenebilir? Bir hayvanı evcilleştiren, sakinleştiren, yanındaki insandır. İyi niyettir.”

“Bu canlıları bugün biz savunmazsak kim savunacak?”

“Biz korkusu olanın korkusunu yenmesine de yardımcı oluyoruz. Belki çok seviyorsunuz hayvanları ama yanlış yaklaştığınız için hayvanları ürkütüyorsunuz. Bizim görevimiz bunu gönüllülükle yapıp, hayvanların insanlar arasında rahat yaşamalarını sağlamak. Okulumuzda bunca şey olurken görmezden gelemeyiz. Okul yuvası olup, kendi haklarını savunamayan, dört ayaklı canlıları bugün biz savunmazsak kim savunacak?”

Üniversite yönetimi kulübü de kapattı!


Yeditepe Üniversitesi yönetimi, Yeditepe Hayvanları ve Doğayı Koruma Kulübü’ne bugüne kadar maddi, manevi katkıda bulunmamakla ve kulübün bugüne kadar verdiği her etkinlik önerisine ‘hayır’ demekle yetinmeyerek, kulübün resmiyetine de son verdi.

Gökçer Korkmaz: Gerçek bir hayvan sever nasıl olur?


Görkem Barındık
1993 yılında Ankara’da doğdu. Süleyman Demirel Üniversitesi Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünde ön lisans; Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Akabinde Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Ana Bilim Dalı'nda “Dijitalleşen Medya ve Yarattığı Yeni Şiddet Alanı: Dijital Şiddet” başlıklı tezini tamamlayarak yüksek lisans programından mezun oldu. Şu an hâlihazırda doktora eğitimi için hazırlanmaktadır.