Uzmanlar, bireyselleştirilmiş yani kişinin ihtiyaçlarına özgü düzenlenmiş birkaç yöntemin bir arada kullanıldığı tedavilerin en etkili tedavi yöntemi olduğunu kaydediyor.
Bağımlılık tedavisinde en zor dönemin ilk 6 ay olduğunu belirten uzmanlar, “Duygusal iniş çıkışların yaşandığı bu dönemde kişinin yaşadığı zorluğu anlamak ve destek olmak önemlidir” uyarısında bulunuyor.
Üsküdar Üniversitesi NPISTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Aslı Başabak Bhais, bağımlılığı “kişinin kullandığı maddeye yönelik yoğun bir istek yaşaması, bu isteği durdurmakta zorlanması, olumsuz sonuçlarına rağmen kullanmaya devam etmesi, aynı etkiyi elde etmek için daha sık ve daha fazla miktarda madde kullanması” hali olarak tanımladı.
Bırakmak kadar tekrar başlamamak önemli
Tıpkı diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi bağımlılık hastalığında da kişinin hastalığını kontrol altına alabileceğini ve hayatına devam edebileceğine dikkat çeken Bhais, “Ancak bazen içsel ve dışsal faktörlere bağlı olarak hastalık yeniden alevlenebilir ve tekrarlayabilir. Bu sebeple kişinin bırakması kadar tekrar başlamaması da önemlidir” diye konuştu.
Bağımlılıkta bireyselleştirilmiş tedavi en etkili tedavi!
Bağımlılık tedavisinde değişim ya da düzelme için tek tip tedaviden bahsedilemeyeceğini belirten Bhais, bireyselleştirilmiş yani kişinin ihtiyaçlarına özgü düzenlenmiş birkaç yöntemin bir arada kullanıldığı tedavinin en etkili tedavi yöntemi olduğunu söyledi.
Bhais, yapılan araştırmalara göre tedavinin içeriği ve tedavi ekibiyle kurulan ilişkinin kalitesinin bırakma başarısını doğru orantılı olarak etkilediğini belirterek “Buradaki değişimden kastedilen kişinin kullanımını durdurmasının yanı sıra kullandığı maddeye karşı duyduğu isteği kontrol altına alabilmesi, düzenli bir hayata devam edebilmesi, yaşadığı olumsuz olaylarla alkol ya da madde olmadan baş edebilmesi, stresle baş etme gücünün ve olumsuz duyguları kontrol etme becerisinin gelişmiş olması olarak tanımlanabilir” diye konuştu.
Bağımlılık tedavilerinde zaman ve emek gerekiyor
“Bağımlılık terapilerinde kişinin tekrar kullanımına sebep olabilecek faktörlerin saptanması ve bu ihtiyaçların alkol ve madde olmadan karşılanabilecek düzeye gelmiş olması hedeflenmektedir” diyen Bhais, “Ancak tedavide bu noktalar eksik bırakıldığında ve kişinin tekrar kullanım olması durumunda hastalığın alevlenmesi ve kısa süre içerisinde sorunlu kullanım haline dönmesi beklenen bir durumdur. Bu sebeple bağımlılık tedavilerinde iyileşme hemen olmaz. Birçok bağımlı kişi ve yakını düzelmenin hemen olmasını istese de iyileşme zaman ve emek isteyen bir durumdur.
İlk döneme dikkat!
Bağımlılık tedavisinde iyileşmenin kişiden kişiye birtakım farklılıklar gösterdiğini, genellikle her dönemin kendine ait belli özellikleri olduğunu belirten Bhais, en zor dönemin ilk dönem olduğunun altını çizdi. Bhais, bu dönemde desteğin önemli olduğunu belirterek şu tavsiyelerde bulundu:
“Alkol ya da maddeyi bırakan bağımlı kişi için en zor dönem ilk dönemlerdir. Bu dönem kişinin yoksunluk diye tanımladığımız fiziksel ve ruhsal sıkıntılarının olduğu bir dönemdir. Kişi bu dönemde olumlu ve olumsuz ani duygusal iniş çıkışlar yaşayabilir. İlk ayın sonlarına doğru, yoksunluk bulgularının kalkması ve alkol ya da madde kullanma isteğinin azalmasıyla kişi iyileştiğini, bağımlılık sorununun tamamen ortadan kalktığını düşünür. Bu dönemde hayatında birçok şey değişmiştir. Düzenli bir işi, düzenli bir hayatı, sürekliliği olan ilişkileri kişiye çok iyi gelmektedir. Ancak bu dönemin sonlarına doğru kişide sıkılma, yorgunluk, halsizlik, depresyon gözlenebilir. Kişi var olan değişim coşkusunu kaybedebilir. Düzenli hayat kişiyi sıkmış, eskiye özlem başlamış olabilir. Bu sebeple özellikle bu dönemde kişinin yaşadığı zorluğu anlamak ve destek olmak önemlidir. İlk 6 ay duygusal iniş çıkışların olması daha sık gözlense de 6 aydan sonrası yeni bir yaşam tarzı oluşturma, yeni arkadaşlar edinme, yeni keyif arayışlarının olması açısından görece daha stabil geçmektedir.”