Bahçeli’den YSK’ya fantastik referandum çağrısı

MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Açık çağrımdır, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) acilen bir çalışma yapmalıdır. Eğer imkan varsa, evet ya da hayır tercihlerinin hangi partilere ait olduğunu ölçen bir mekanizma bulunuyorsa, kurulan tüm sandıklarda tercihi evet olan MHP’li seçmenlerin sayısı ortaya çıkarılmalıdır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, anayasa referandumunu sonrası partisinin ilk grup toplantısında konuştu. MHP Lideri Bahçeli, 16 Nisan halk oylamasının Türkiye’nin demokrasi hayatında bir milat, çok partili siyaset tarihinde bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.

“Vicdanımız rahat, gönlümüz müsterihtir”

“Milliyetçi ülkücü hareket başladığı bir işi yarım bırakmamış, verdiği sözlerin altında kalmamıştır. Taahhütlerimizin gereği yapılmıştır. Bu ülke için ettiğimiz yeminler tutulmuştur. Biz de hile arayan, tuzak araştıran, komplo araması yapan kim varsa 16 Nisan’da hüsrana uğramıştır” ifadelerini kullanan Bahçeli, “MHP, milleti için sorumluluk almış, evet demiştir. Devleti için devreye girmiş, evet kararını tüm engellemelere rağmen savunmuş, ardında durmuştur. Vicdanımız rahat, gönlümüz müsterihtir” dedi.


“Artık sistem tartışmaları son bulmuştur”

Bahçeli, Türk milletinin, onayına sunulan anayasa değişikliklerini hür iradesiyle, yüzde 51,4’lük çoğunlukla kabul ve tasdik ettiğini belirterek, “Bu gelişme azımsanamayacak, küçümsenemeyecek bir başarıdır. Artık sistem tartışmaları son bulmuştur. Artık fiili karmaşa sona ermiştir” değerlendirmesinde bulundu.

Devlet Bahçeli'den YSK'ya fantastik referandum çağrı

“Kazanan ve kaybedenler bellidir”

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“16 Nisan 2017 referandumunun kesin olmayan sonuçlarına göre; Türkiye’nin ayağındaki prangalar sökülüp atılmıştır. Milli bekamıza sahip çıkılmıştır. Milli ve tarihi haklarımıza onay verilmiştir. Birlik ve dayanışma ruhu öne çıkmıştır. Kardeşliğimiz perçinlenmiştir. Bağımsızlığımız pekişmiştir. Cumhuriyetimiz gücüne güç katmıştır. İstikbalimizin önündeki pürüzler kaldırılmış, milli iradenin ufkuna gerilen sis perdesi yırtılıp atılmıştır. 16 Nisan’da destan yazan Türk milletiyle iftihar ediyorum. Mensubiyetiyle gurur duyduğumuz egemenliğin yegane sahibi milletimize en derin şükranlarımı sunuyorum. 16 Nisan’a gelesiye kadar üstün bir gayret ve inanmış bir ruhla çalışan, azı çok yapmak için çırpınan, kısıtlı imkanlarla boğuşan dava arkadaşlarımıza, tüm parti teşkilatlarımıza, elbette siz muhterem milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sandıktan evet tercihinin çıkması için yoğun emek ve mesai harcayan Sayın Cumhurbaşkanı’na, Sayın Başbakan’a, Adalet ve Kalkınma Partisine gönül vermiş kardeşlerime teşekkürlerimi iletiyorum.”

“16 Nisan milli bir uyanıştır”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, 16 Nisan’ın kazanan veya kaybedenlerinin belli ve ortada olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

“Kazanan Türk milletidir. Kazanan demokratik seçimini yaparak ‘hayır’ veya ‘evet’ diyen tüm vatandaşlarımızdır. Kazanan Türkiye’dir. Kazançlı çıkan bayraktır, devlettir, vatandır, milli namus ve haysiyettir. Kaybedenler kulübü ise oldukça karışık, kalabalık ve karmaşıktır. 16 Nisan’da FETÖ yerle bir olmuştur. ‘Evet çıkarsa bittik’ diye feveran eden PKK hapı yutmuş, sonu görünmüştür. PYD-YPG kaybetmiş, HDP dağılmış, DHKP-C darbeyi yemiştir.

CHP ise yine baltayı taşa vurmuştur. Müzmin muhalifler, MHP’nin çevresinde dolaşıp itibarsızlaştırmak için hazırlık yapan, fırsat kollayan, hava koklayan siyasi miskinler, fikri mefluç hale gelen aymazlar birden bire buharlaşmışlar, eriyip gitmişlerdir. Bunlar uzunca bir süre vızır vızır dolaştılar, her ipte cambazlığa özendiler, çalı dibi yokladılar, ne var ki yoklama kaçağı olduklarını gizleyemediler, 16 Nisan’da da yok olmaktan kurtulamadılar.

Bir ara bıyık altından gülenler, şeytanla bile aynı kareye girecek kadar gözlerini hırs bürüyenler 16 Nisan’da silinip gittiler. Hele hele Türk düşmanlığında kuyruğa giren haçlı artıkları var ya onlar hepten, tümden duvara tosladılar, kesinlikle bozguna uğradılar. 16 Nisan, 80 milyon Türk vatandaşının demokrasi zaferidir. 16 Nisan milli bir uyanıştır. Bunu görmek, bunu bilmek, bunu kabullenmek ahlaken mecburiyettir. Bu zaferi gölgelemeye, lekelemeye, yıpratmaya kalkışanlar ise mahşeri vicdanda ebediyen mahkum olacaklardır.”

“Sistem tartışmaları tedavülden kalktı”

Bahçeli, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin milli iradeden onay aldığını, fiili açmazdan kaynaklanan sistem tartışmalarının tedavülden kalktığını belirtti.

16 Nisan’da seçim yapılmadığını, partilerin oylanmadığını, şahısların değerlendirmeye tabi tutulmadığını ifade eden Devlet Bahçeli, yalnızca anayasa değişiklikleriyle ilgili milletin görüşüne başvurulduğunu bildirdi.

“Bir kaşık suda fırtına koparıp, 16 Nisan’ı hazmedemeyenler bir defa iyi niyetten mahrum olan karanlık çevrelerdir” diyen Bahçeli, kesin olmayan sonuçlara göre, aradaki farkın 1 milyon 389 bin 952 ile “Evet” lehine çıktığını kaydetti.

Bu demokratik tabloya saygı ve riayet gerekirken, kriz tetikçilerinin hemen harekete geçtiğini anlatan Devlet Bahçeli, “Halkoylamasında yüzde 50 artı bire ulaşan tercih meşrudur, hukukidir, herkes tarafından bağlayıcı olmak durumundadır. Bunun dünyada da örnekleri pek çoktur. Peki, 16 Nisan’da sandıktan çıkan sonuçlara tahammülsüzlük niyedir? İstenen nedir, beklenen, umut edilen nelerdir?” diye sordu.

Kaos lobisinin yine ar damarı çatlamışçasına faaliyette olduğunu, yerli ve yabancı odakların 16 Nisan’ı karalamak için son kozlarını oynadıklarını belirten Bahçeli, şunları söyledi:

“Huzur, emniyet ve sükunet içinde yapılan halkoylamasına gölge düşürmek için bildik ve tanıdık simalar kargaşaya yatırımla meşguldür. Ayvaz kasap hep bir hesap, bunların hal-i pür melali aynen budur. Ama 16 Nisan’da bizzat ve bilfiil millet tarafından fitnelerinde boğulduklarından, kurdukları tuzaklara takıldıklarından haberleri yoktur. Çünkü şuurları kapanmış, akılları kararmış, basiretleri bağlanmıştır.”


“Sen necisin bre ahlaksız, bre kemiksiz?”

16 Nisan akşamı sandıkların açılıp, sonuçların gelmesiyle beraber, “Bir kısım köksüz, kimliksiz, kişiliksiz gazeteci ve uzman yorumcu kılıklı provokatörlerin” MHP’yi hedef almaya başladıklarını vurgulayan Devlet Bahçeli, “Bunlar adeta sandık sandık hangi partiden oy geldiğini anlatmaya soyunmuşlardır. Öyle ipten, kazıktan boşanmışlardı ki 48 milyon 904 bin 182 geçerli oyun tek tek dökümünü yapacaklardı” diye konuştu.

Bu kesimin henüz sandık sonuçları tam belli olmadan MHP’yi suçlama yarışına girdiğini, MHP’ye gönül verenlerin yüzde 80’inin oy vermediğini ahlaksızca uydurduklarını kaydeden Bahçeli, “Zillet ve rezaletle anılacak bu şahsiyetsizler evet tercihinde bulunan vatandaşlarımızın hangi partiden, hangi görüşten olduğunu nereden ve nasıl çıkardılar?” diye sordu.

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Milli irade evet deyince rüzgarla sallanan kavağa dönen, ardından da kadavraya dönüşen MHP hasımları nereye varmak, bize ne söylemek istiyorlar? Milliyet Gazetesi’nde köşesi bulunan bir ezik ve çürük şöyle yazmış: ‘Referandumun kaybedeni MHP. Erzurum hariç, MHP’nin güçlü olduğu bütün illerde hayır oyu çıktı. MHP’nin Genel Merkezi evet dedi. MHP tabanının yüzde 80’i hayır oyu verdi. MHP’yi zor günler bekliyor’. Abacıyı anladık, kebeciyi de anladık, tamam da ara yerde sen necisin bre ahlaksız, bre kemiksiz? Tabanımızın yüzde 80’i hayır demiş. Çünkü canı öyle çekiyor. Çünkü böyle olsun diliyor. Bizde taban yoktur, dava arkadaşlarımız vardır diyoruz, kafa var almıyor, sanırsınız bidon. Bir başkası çıkmış, ‘bundan sonra bölünmüş, farklılaşmış, parçalanmış bir MHP olacak’ diye yazıyor. Bu ve benzeri gazetecilerin ya zekaları kurumuş ya zihinleri bulanmış ya da iradeleri körleşmiştir. MHP’li kardeşlerimin ne kadar oy verdiği, nasıl tercihte bulunduğu konusunda bu zatların elinde bizim bilmediğimiz sihirli bir ölçü aleti mi vardır?

“Açık çağrımdır, Yüksek Seçim Kurulu acilen…”

Açık çağrımdır, Yüksek Seçim Kurulu acilen bir çalışma yapmalıdır. Eğer imkan varsa, evet ya da hayır tercihlerinin hangi partilere ait olduğunu ölçen bir mekanizma bulunuyorsa, kurulan tüm sadıklarda tercihi evet olan MHP’li seçmenlerin sayısı ortaya çıkarılmalıdır. Oy mu kaybettik, oy mu kazandık, belli olmalıdır.”

“Ederleri 1 dolardır”

“1 Kasım 2015 Milletvekili Genel Seçimi’ne göre AKP-MHP toplamda yüzde 10,5 oy kaybetmiş. Dillerdeki bayağı ve çarpık hikaye budur. Ve bu bahaneyle MHP’ye hücum edilmektedir. FETÖ’yü hesaba katan yoktur” diyen Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:

“Halen aktif halde bulunan kripto damarı gören yoktur. Türkiye’nin diriliş ve toparlanışına katlanamayanları hesap eden hiç yoktur. Pensilvanyalı hainle kimin hatıra fotoğrafı varsa, kimler bir zamanlar diz dize, yanak yanağa ise şimdilerde MHP’ye en çok saldıran alçaklar onlardır. Bunların cinsiyeti erkek veya kadın olabilir. Görünüşleri, bugünlerdeki maskeleri de kimseyi aldatmamalıdır. Hala lehine çalıştıkları yer bellidir. Hala aidiyetleri belirgindir. Bu kokuşmuşların hala gözleri Pensilvanya’da, ederleri de 1 dolardır. MHP’ye kara çalmaya, altını oymaya, sırtını yere getirmeye ne Tezkan soy isimli densizin ne de aynı kümede toplaşan bereketsizlerin asla gücü yetmeyecektir. Bunlar evet kararının sandıktan çıkmasından dolayı çılgına dönmüşlerdir. Bunlar hükümet etme sisteminin meşru yollardan değiştirilmesinden dolayı kudurmuşlar, kuyruklarını kıstırmışlar, kalan son nefesleriyle de MHP’yi taşa tutmuşlardır. Ne var ki attıkları taşlar ters tepecek, kafalarına inecektir. Kazdıkları kuyuya yine kendileri düşecektir. İftira ve ithamlarında çırpına çırpına perişan olacaklardır.”

“Batı anlaşılan 16 Nisan sonrasında da hız kesmeyecek”

MHP’nin 16 Nisan’da üstlendiği milli sorumluluğu vakarla yerine getirdiğine işaret eden Bahçeli, “Aziz dava arkadaşlarımın büyük bir çoğunluğu Türkiye için evet demiştir. FETÖ için hayır diyenler bunu anlayamaz. PKK için hayır sırasına giren hainler bunu kavrayamaz. Sicilli Türk düşmanları, kalemlerini mürekkep yerine zehire batıran yeminli Türkiye karşıtları bunu ömürleri boyunca göremez” değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, AGİT’in Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Birimi’nin dün yaptığı açıklamaların, bir yönüyle 16 Nisan’da alınan sonuca yönelik kuşkulu ve yanlı tavrın geldiği noktayı özetlediğini vurgulayarak, “Batı, 16 Nisan öncesinde boş durmadı. Anlaşılan 16 Nisan’dan sonra da hız kesmeyecek, milli iradeyle hesaplaşmak için her imkanı kullanacaktır. Ancak Türk milleti oynanan oyunun farkındadır. Yazılan pis senaryoların fazlasıyla bilincindedir. Ve de yanlış hesap yapan varsa, şüphesiz Türk milletinin azamet ve iradesi tekrar varlığını çok kudretli şekilde gösterecektir” ifadesini kullandı.

Bir başka tartışmanın da Yüksek Seçim Kurulu’nu hedef alarak tırmandırıldığını anlatan Devlet Bahçeli, sandık kurullarının, oy pusulalarının arkasını ve oy zarflarını sandık mührüyle mühürlemeden oy verme işlemine başladıkları iddiaları üzerine YSK’nın gereken ve doyurucu açıklamalarını zaten yaptığını kaydetti.

Bahçeli, “Bu kapsamda verilen oyların seçmenlerin iradesinin tecellisinden sonra ve seçmenden kaynaklanan bir kusur olmaması nedeniyle geçerli sayılmasına karar verildiği açık ve anlaşılır bir üslupla milletimizle paylaşılmıştır” dedi.

“CHP’nin zorlaması, 16 Nisan’ı sabote etmeye çabalaması müflis ve yenik bir anlayışın tezahürüdür” diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

“Sandıkta sonuç alamayanlar, şanslarını masa başında denemektedir. Demokrasiden umudunu kesenler sokağa oynamaktadır. Özellikle bir televizyon kanalında gevezelik yapan portakalından, sütçüsüne kadar bazı isimler 16 Nisan’dan sonra şok olmuşlar, insanlarımızın hassasiyetlerini kaşımak için çok tehlikeli imalarda bulunmuşlardır. Elbette Türk milleti bunlara pabuç bırakmaz, demokrasiye kefen biçen paralı askerleri asla affetmez.”

Uyum yasalarına destek

MHP Genel Başkanı Bahçeli, yeni hükümet etme sisteminin temellerini oluşturacak uyum yasalarının çıkması hususunda MHP’nin sorumluluğunu samimiyetle yerine getireceklerini belirterek, Türkiye’nin bekası için siyasi uzlaşma hukukuna ilkeleri ve ülküleri çerçevesinde bağlı kalacaklarını vurguladı.

Bundan sonra omuzlarındaki yükün daha da ağırlaşacağını, Türkiye’nin yoğunlaşan iç ve dış sorunlarının göğüslenmesinde gerekirse, ellerini taşın altına koymaktan kaçınmayacaklarını belirten Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:


“Yeter ki Türk milleti belini doğrultsun. Siyasi cepheleşmeleri bitirmeliyiz. Yapay anlaşmazlıkları çözmeliyiz. Karşımızda mevzilenen yedi düvele karşı aynı şuur ve hedefle tepki göstermeli, bir ve beraber olmalıyız. Ayrılıkta hayır yoktur. Çatışmada sonuç yoktur. Kavganın sonu yoktur. Gün Türkiye için el ele verme günüdür. Gün milli bekamız ve parlak istikbalimiz için aynı safa girme günüdür. Birlikte olursak başarırız. Beraber davranırsak tezviratı ve saldırıları püskürtürüz. 16 Nisan halkoylaması siyasi partilere ayrı ayrı mesaj da vermiştir. Biz bu anlamlı mesajı yorumluyor, çıkardığımız sonuçlar çerçevesinde hareket etmeye hazır ve kararlı olduğumuzu bu vesileyle beyan ve ilan ediyoruz. Uzlaşmadan kaçmak Türkiye’ye kötülüktür. Kucaklaşmaktan sakınmak Türk milletine haksızlıktır. Bir olalım, zalimlere birlikte direnelim. Güçlü olalım, Türkiye’yi yıkmak isteyenlerin oyunlarını teker teker bozalım. Unutmayalım ki biz Türk milletiyiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin yılmaz bekçileri, Türk vatanının ebedi sahipleriyiz. Demiştik ya bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilmez. Devlet için evet, millet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet, Türkiye için evet. Bu evetler sonuna kadar, sonsuza kadar bizimledir, namusumuza emanettir.” (NTV)

Referandum 2017: Kaybedenler kimler oldu?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.