Başkanlık ile eyalet sistemi ve özerklik mi geliyor?

Başkanlık ile eyalet sistemi ve özerklik mi geliyor? Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe, başkanlık sistemi ile büyük şehirlerin yeniden yapılanacağı belirterek Çin’i örnek gösterdi.

Başkanlık ile eyalet sistemi ve özerklik mi geliyor?
AFP/Yasin Akgül

Referanduma sunulan anayasa değişiklik teklifinin ‘özerkliğe yol açacağı’ tartışmaları sürerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel yönetimlerden sorumlu Başdanışmanı Şükrü Karatepe‘den bazı açıklamalar geldi.

Sözcü’den Ali Ekber Ertürk‘ün aktardığına göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yayın organı Şehir Araştırmaları Dergisi‘nde ‘Başkanlık Sisteminde Şehir Yönetimi’ başlıklı makale yazan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şükrü Karatepe, kalabalıklaşan metropollerin artık klasik idarelerle yönetilemeyeceğini savundu.


Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şükrü Karatepe başkanlık eyalet sistemi özerklik

Şükrü Karatepe, “İl özel idareleri ile büyükşehir belediyelerinin gücünün birleşmesiyle, belediye kavramını aşan, yeni bir yönetim birimi oluşmuştur. Bu illerin yönetimine artık, şehir kavramını öne çıkaran ‘şehir yönetimi’, ‘büyükşehir yönetimi’ veya ‘kent yönetimi’ gibi başka isimler bulmak gerekir” ifadesini kullandı.

“Belediye kavramı artık yetersiz kalıyor”

“Büyük metropollerde ‘belediye’ kavramı artık şehir yönetimini açıklamada yetersiz kalıyor” diyen Karatepe, eyaletle yönetilen Çin modelini şu sözlerle aktardı:

“Çin’de, şehirlerin bir kısmı farklı statülerde kuruluyor. Bütün politikalarını, ulusal birlik ve güvenliğe öncelik vererek oluşturan Çin, büyüyen ve gelişen şehirlerine yeni yönetim modelleri uyguluyor. Güvenlik kaygısıyla resmi açıklamalarda yüksek sesle dile getirilmese bile, Türkiye de bu süreçten etkileniyor.”


Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şükrü Karatepe başkanlık eyalet sistemi özerklik
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe

Karatepe’nin örnek gösterdiği Çin’de, 23 eyalet, 5 özerk bölge ile 2 özel statülü il bulunuyor. Büyükşehirlerin artık merkezi idarelerle yarışan mega projeler geliştirdiğini dile getiren Karatepe, “yerel yönetim” tabirinin artık sınırları zorladığını belirterek şunları yazdı:

“Şehir yönetimi yeniden tanımlanmalıdır”

“Şehir yönetiminin başkanlık sistemine uyumlu hale getirilmesi için düzenlemeler yapılırken, büyük şehirlerin hizmetler alanında değişen rolü dikkate alınarak, şehir yönetimi yeniden tanımlanmalıdır. Bu tanımlama yapılırken, büyükşehir belediye başkanına doğrudan ‘şehir başkanı’ veya ‘büyükşehir başkanı’ gibi bir ad verilmelidir. Bütün şehirde (30 büyükşehir) özel idarelerin kalkması ve iki başlı yürütmenin sona ermesi ise başkanlık sisteminin tam olarak kurulması yönünde atılan önemli bir adımdır.

Anayasa değişikliği ile yürütmede tek başlılık sağlandıktan sonra, şehirlerin tamamında bütün şehir uygulamasına geçilerek yönetimde de tek başlılık sağlanmalıdır. Sonraki aşamada ise, şehir yönetimlerine yeni hükümet sistemine uyumlu bir kimlik kazandırılması yönündeki düzenlemeler yapılmalıdır.” (Kaynak: Sözcü)

Kadir Topbaş İstanbul için özel yasa talep etmişti

Geçtiğimiz günlerde İstanbul için özel yasa talebinde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, “İstanbul kendi kendini yönetsin, kendi kararını kendi versin” demişti. Topbaş’ın bu isteği, özerklik talebi olarak yorumlanmıştı.


Kadir Topbaş İstanbul için ‘özel bir yasa ‘ talebinde bulunduklarını açıkladı: “Yetkilerimizin artırılmasını istiyoruz. Hatta İstanbul’a özel bir yasa talebimiz oldu. Niye? Daha çok işlem yapalım diye. Bu bize bir ayrıcalık versin diye değil.”

Tecrübelerine dayanarak İstanbul ‘a uygulanacak farklı bir yasayla ‘daha çok iş yapılabileceğini ‘ vurgulayan Topbaş, “Diyorum ki İstanbul kendi kendini yönetsin, başka müdahaleler olmasın, kendi kararını kendi versin. Bu yanlış mı? Doğru. Böyle tek elden yürüsün” dedi. (Kaynak: Diken)

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.