Başbakan Binali Yıldırım “olağanüstü kongre söz konusu değil” dedi. Ardından AK Parti’de olağanüstü kongre kararı alındı. Kararın Başbakan’dan önce ilk kez iktidara yakın gazeteciler tarafından dile getirilmesi, “Binali Yıldırım’ın süreçten neden haberi yok? Saf dışı mı bırakılıyor?” sorusunu akıllara getirdi.
Kilit soru: AK Parti 21 Mayıs’ta olağanüstü kongre kararı aldı. Başbakan Binali Yıldırım’ın karardan neden haberi yok?
16 Nisan referandumu sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AK Parti’nin yol haritası belli oldu. Referandum sonrası Başbakan Yıldırım’ın yaptığı “olağanüstü kongre söz konusu değil” ve AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş‘ın “süreç Ramazan’dan sonraya bırakıldı” açıklamalarına rağmen süreç hızlandı AK Parti, 21 Mayıs için ‘olağanüstü kongre’ kararı aldı.
Başbakan Yıldırım’ın “olağanüstü kongre yok” açıklamasına rağmen başta Abdülkadir Selvi olmak üzere iktidara yakın gazetecilerin kongre ve AK Parti’nin yol haritası ile ilgili bilgileri paylaşması siyasi kulislerde tartışma yarattı. Hürriyet gazetesi yazarı Selvi’nin 27 Nisan’da yayınlanan yazısında dile getirdiği “Erdoğan’ın kongreyi 2017’de bitirin talimatı’nın doğru çıkması akıllara sürecin Başbakan Binali Yıldırım’dan önce iktidara yakın kalemlerle paylaşıldığı iddialarını getirdi.
Başbakan Binali Yıldırım, 19 Nisan’da “Olağanüstü kongre söz konusu değil” demişti
Başbakan Binali Yıldırım, yaptığı açıklamada resmi sonuçların açıklanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı AK Parti’ye davet edeceğini açıklayıp AK Parti’nin kongre sürecine girdiğini ancak olağanüstü kongrenin olmayacağını, 2018’de olağan kongre olacağını açıklamıştı. Binali Yıldırım konuya ilişkin, “AK Parti zaten bir kongre sürecine girmiş durumda. İlçelerimizden illerden başlayarak bu yıl içerisinde bu yıl sonuna kadar bütün kongrelerimizi yenileyeceğiz. Bir kan tazelemesi yapacağız. Heyecan tazelemesi yapacağız. 2018’de de inşallah olağan kongremizi gerçekleştireceğiz. Ve ondan sonra da 2019 Mart Yerel Seçimleri, 3 Kasım 2019 birleştirilmiş Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlıklarımızı sürdüreceğiz. Süreç bu şekilde işleyecek. Dolayısıyla bu arada herhangi bir olağanüstü kongre söz konusu değil” demişti.
27 Nisan 2017 – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş: Olağanüstü kongre Ramazan’dan sonra
AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, AK Parti’nin kongre sürecine ilişkin olarak, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım’ın, “Ramazan ayını atlatalım ondan sonra süreci başlatalım” talimatı verdiğini söylemişti. Ataş, basında yer alan, “Ak Parti’nin olağanüstü kongre yapacağı” yönündeki iddialara şaşırdıklarını belirterek, partinin yetkili kurullarında bu yönde alınmış bir karar olmadığını bildirmişti.
27 Nisan 2017 – Abdülkadir Selvi: Erdoğan ‘kongre takvimini öne alın’ dedi
Selvi’nin yazısının ilgili kısmı şöyleydi:
“Cumhurbaşkanı, değişim ve yeniden yapılanma süreçlerinin 2018’e sarkıtılmamasını istiyor. Bu açıdan çok önemli bir talimat daha veriyor. “AK Parti’nin olağan kongresini 2018’e sarkıtmayın. Kongre takvimini öne alın. 2017’de olağan kongreyi tamamlayın” diyor.
Bu durumda AK Parti, 2018 yılı Eylül-Ekim ayı içerisinde tamamlanacak olan olağan kongre takvimini öne çekecek. Böylece hem yorulan İl başkanları ve İlçe yönetimleri yenilenecek hem de 2018 yılının kongre yılı olmasına izin verilmeyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda AK Parti MKYK toplanarak, kongre takvimini yeniden düzenleyecek”
28 Nisan 2017 – “Erdoğan 2 Mayıs’ta AK Parti’de”
Referandum süreci sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2 Mayıs’ta AK Parti’ye katılacağını 24 TV Ankara temsilcisi Melik Yiğitel canlı yayında açıkladı. Haber merkezlerine bomba gibi düşen bilgiyi, Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Binali Yıldırım da doğruladı.
Pelikan Bildirisi, Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık görevini bitirmişti
Hatırlanacağı üzere Türkiye siyaset tarihine damga vuracak olaylardan biri Pelikan Dosyası isimli bir blog sitesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dönemin Başbakanı Davutoğlu arasındaki gerilimi gözler önüne sermişti. Erdoğan’a yakın bir gazetecinin blogda yazdıklarıyla fitili ateşlediği iddia edilmişti. Sonuç ise Ahmet Davutoğlu’nun “zorunlu” istifası ile neticelenmişti. Gerilimin nasıl tırmandığını merak edenler; Erdoğan ile Davutoğlu geriliminde 8 kırılma noktası başlıklı yazımızı okuyabilir.