Emekliliğin Geleceği Raporu: Çalışanlar en çok nelerden endişe duyuyor?

Emekliliğin Geleceği: Değişen Koşullar raporuna göre çalışma çağındakilerin %65’i sosyal güvencenin azalmasından endişe ederken, %24’ü emeklilik yaşına geldiklerinde devlet emekliliğinin var olmayacağına inanıyor.

Emekliliğin Geleceği Raporu: Çalışanlar en çok nelerden endişe duyuyor?

HSBC Grubunun “Emekliliğin Geleceği: Değişen Koşullar” raporu, dünyadaki emeklilik eğilimleri ile ilgili ilginç veriler ortaya koyuyor.

Dünya genelinde 16 ülkede 18 binden fazla katılımcının dahil olduğu araştırmanın sonuçları; politik, sosyal, ekonomik ve teknolojik değişimlerin insanların emeklilik beklentileri üzerinde büyük etkisi olduğunu gösteriyor.


Rapora göre dünya genelinde, nüfusun yaşlanması ve artan kamu borçları ekonomilerin emeklileri destekleme gücüne duyulan güveni zayıflatıyor.

Raporda; çalışma çağındakilerin %65’i devlet emekliliği/sosyal güvencedeki azalıştan endişe ederken, %64’ü emeklilik maaşı/desteğine ihtiyaç duyan kişi sayısındaki artıştan kaygılanıyor.

Bunun yanı sıra, yaklaşık üçte ikilik bir kesim (%66) artan kamu borçlarının emeklilere sağlanan desteği azaltacağını düşünürken, çalışanların %24’ü emeklilik yaşına geldiklerinde devlet emekliliğinin var olmayacağına inanıyor.

Bununla birlikte sağlık hizmetleri maliyetlerinin artması çalışanlar için diğer bir endişe konusu. Çalışma çağındakilerin %77’si gelecekte emeklilerin sağlık hizmetlerine daha fazla harcama yapmak zorunda olacağını düşünüyor.

Y kuşağının emeklilik beklentileri gerçekçi değil

Çalışma çağındakilerin %68’i ekonomik belirsizliklerin emeklilik için birikim yapma güçleri üzerindeki etkisinden kaygılanırken, %61’i ise 2007-2008 küresel finansal krizin ardından rahat bir emeklilik için birikim yapmanın daha zor olacağını söylüyor.

Raporda; Y kuşağının diğer çalışma çağındaki kuşaklardan daha genç yaşta emekli olmayı öngördüğü belirtilirken, emeklilik beklentilerinin de gerçekçi olmadığı ortaya konuyor. Çalışma çağındakiler için ortalama emekli olma yaşı 61 iken, Y kuşağı 59 yaşında emekli olmayı bekliyor.


Dünya genelinde artan finansal baskılar ve emeklilik yaşlarının yükseltilmesine rağmen, Y kuşağının yalnızca %10’u 65 yaşından sonra çalışmaya devam edeceğini öngörüyor. Buna karşın, Y kuşağının %59’u daha uzun bir yaşama sahip olacağını ve önceki kuşaklara göre daha uzun süre kendilerini finansal olarak desteklemeleri gerektiğinin de farkında.

Finansal kriz ve artan kamu borçlarının bedelini Y kuşağı ödüyor

finansal

Y kuşağı diğer tüm kuşaklara kıyasla en zayıf emeklilik görünümüne sahip. Araştırma kapsamında sadece 10 kişiden 1’i Y kuşağının rahat bir emeklilik geçireceğini düşünüyor. %53’ü Y kuşağının önceki kuşaklara göre daha zayıf bir ekonomik büyüme ile karşı karşıya kaldığını, %58’i ise küresel finansal kriz ve artan kamu borçları gibi daha yaşlı kuşaklardan kaynaklı ekonomik sonuçların bedelini ödediğini düşünüyor.

Buna karşın insanların %54’ü Y kuşağının önceki kuşaklara göre daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olduğuna ancak bunun farkında olmadığına inanıyor. %60’ı da Y kuşağının emeklilikte kendilerini finansal olarak desteklemek için yarı zamanlı çalışma gibi daha fazla esnekliğe sahip olacağına inanıyor.

Y Kuşağı daha fazla yatırım riski almaya açık

Y kuşağının emeklilik birikimlerini artırmak için diğer kuşaklara göre daha fazla yatırım riski almayı değerlendirebileceği görülüyor. Y kuşağının %39’u finansal istikrar sağlamak için riskli yatırımlar yapabileceğini belirtirken, bu oranın X kuşağında %33, Baby Boomers kuşağında %22 olduğu görülüyor.

Y kuşağının %65’i (X kuşağı %59, Baby Boomers %54) birikim yapmak için harcamalarını azaltmaya hazırlıklı olduğunu belirtirken, %61’i (X kuşağı %56, Baby Boomers %50) finansal kararları için aktif olarak bilgi alma arayışını giriyor. %51’i (X kuşağı %45, Baby Boomers %39) ise en yüksek getiriyi elde etmek için aktif olarak birikimine yön veriyor.

HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Yenel, HSBC Grubu’nun küresel çapta gerçekleştirdiği araştırma ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Y kuşağı karşı karşıya olduğu ekonomik ve demografik güçlüklerin farkında olsa da bu faktörlerin emeklilikleri üzerindeki etkilerini tam anlamıyla kavramış görünmüyor. Uzayan yaşam süreleri ile birlikte emekli olarak geçirilen yıllar arttıkça, geleneksel birikim yöntemleri tek başına yeterli olmayabilir. Bunun bir sonucu olarak da birikim yapmaya önceki nesillere göre daha erken başlamak ve ek birikim sağlayabilecek alternatif metotların emeklilik öncesinde değerlendirilmesi ilerleyen yaşlarda bireylerin çalışma hayatına dönme ihtiyacını azaltabilir.”

Pratik adımlar


“Emekliliğin Geleceği: Değişen Koşullar” raporunda emeklilikteki finansal şartların iyileştirilmesi için atılabilecek dört adım şöyle sıralanıyor:

  • Emekliliğiniz ile ilgili gerçekçi olun
  • Erkenden ve daha fazla birikim yapmaya başlayarak uzun ve rahat bir emeklilik için hazırlıklı olduğunuzdan emin olun. Emeklilik planınızda potansiyel sağlık maliyetlerini de hesaba katın.
  • Farklı kaynakları değerlendirin
  • Riski dağıtmak ve getirileri en üst seviyeye çıkarmak için birikim ve yatırım yapma yollarınızı dengeleyin. Yatırımlarınızdan beklediğiniz getiriler konusunda gerçekçi olun.
  • Beklenmedik olaylara karşı plan yapın
  • Beklenmedik olaylar emeklilikteki finansal durumunuz üzerinde büyük etkiler yaratabilir. Emeklilik planınızı yaparken en kötü senaryoları gözden geçirin ve emeklilik gelirinizi güvence altına alacak miktarı ayırmayı değerlendirin.
  • Teknolojiden faydalanın
  • Emeklilik planınızı daha kolay yapabilmek için yeni teknolojileri kullanın. Online planlama araçları emeklilik ihtiyaçlarınızı anlamanıza ve hedeflerinize yönelik ilerleme sürecinizi takip etmenize yardımcı olabilir. Desteğe ihtiyacınız olduğunda profesyonel finansal danışmanlık alın.

Emeklilik ve yaşlılık planınız hazır mı?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.