Erdoğan ne zaman AK Parti Genel Başkanı olabilecek?

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin referandumda kabul edilmesiyle üç madde 2019 yılını beklemeden hemen yürürlüğe girecek. Bu maddelerden biri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti genel başkanı olabilmesi. Peki Erdoğan, AK Parti’ye ne zaman üye olabilecek?

Erdoğan ne zaman AK Parti Genel Başkanı olabilecek?

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, 27-28 Nisan sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’a üyelik teklifinde bulunacaklarını açıkladı.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, referandum sonuçlarını bir haber kanalının canlı yayınında değerlendirdi. Elitaş, 27-28 Nisan sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a üyelik teklifi yapacaklarını söyledi. Elitaş konuya ilişkin olarak “27-28 Nisan tarihinde YSK kesin sonuçları yayımladıktan sonra yürürlüğe girecek. Cumhurbaşkanı’nın bir parti ile ilişiği konusundaki ifade ortadan kalktığından dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza teklif götürdüğümüzde takdir ederse AK Parti’nin kurucu lideri ve genel başkanı olarak partimize üye olması bizi şereflendirir. 27 Nisan veya 28 Nisan tarihinde YSK’nın Resmi Gazete’de yayımlayacağı tarihe baktığımız takdirde biz Sayın Cumhurbaşkanımıza AK Parti’yi şereflendirmesi için üyelik teklifi yaparız. Kendileri tarafından kabul gördüğü takdirde bizim için büyük bir şereftir” dedi.


Erdoğan: Seçim 2019’da

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara dönüşünde Esenboğa Havalimanı’nda konuştu. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, “Dün akşam bir işaret fişeği atıldı Mart 2019’a ve Kasım 2019’a” dedi.

Erdoğan, “Şimdi ben Güneydoğu’ya, Doğu’ya baktım. Gece hep onları inceledim. Devran değişti. Şimdi istikamet üzere bir gidiş var. Daha iyi olacak, buna inanıyorum. Fakat Kasım 2019’u unutmayın. Dün akşam bir işaret fişeği atıldı Mart 2019’a ve Kasım 2019’a. Zaferler bizi sarhoş etmeyecek” dedi.

2019 yılını beklemeden hemen yürürlüğe girecek maddeler hangileri?

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için yapılan 18 maddelik Anayasa değişikliği oylaması yüzde 51.4 ile kabul edildi. Kabul edilen düzenlemeler içerisinde 3 madde hemen yürürlüğe girecek.

İşte hemen yürürlüğe girecek 3 madde:

  1. Hakimler Savcılar Kurulu, 30 gün içerisinde yeniden yapılandırılacak.
  2. Askeri yargının kaldırılması hemen yürürlüğe girecek.
  3. Cumhurbaşkanı’nın partiye üyelik hakkı da hemen uygulanabilecek.

O düzenlemelerden en önemlisi, partili cumhurbaşkanlığı. Anayasa’nın 101. maddesi değiştirildi. O maddede yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir” ifadesi kaldırıldı. Böylece yeni düzenleme ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurucusu olduğu AK Parti‘ye dönüşünün önü açılmış oldu. (Haberin devamı)

Erdoğan, Ak Parti’yi yeniden formatlayacak

Avukat Hüseyin Kaya, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte AK Parti’nin bir durağanlık yaşadığı, canlılığını kaybettiği, yorgunluğun baş gösterdiğini belirterek, ‘Tahminim önümüzdeki dönem Sayın Erdoğan’ın aynı siyasi düşünce ve tecrübe üzerinden yeni ölçüleriyle bir AK Parti oluşturacağı yönündedir.’ yazdı.

Avukat Hüseyin Kaya’nın Aktüel’deki 3 Şubat 2017 tarihli yazısı şöyle:


“AK Parti ölçüsü, dikimi, kumaşı bir bütün özellikleriyle Sayın Erdoğan imalatı bir siyasi hareketin adıdır. Siyaset sosyolojisinin gerçeklerine uygun gelişmiş, somut nice tecrübenin hayat bulduğu Türk siyasi tarihinin en güçlü siyasi organizasyonu AK Parti.

Her siyasi hareketin ve kurumlarının bir ömrü var elbette. Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte AK Parti’nin bir durağanlık yaşadığı, canlılığını kaybettiği, yorgunluğun baş gösterdiğini gözlemledik.

Bir şekilde 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde Erdoğan müdahalesi olmasaydı AK Parti’nin sonuna ilişkin ciddi sıkıntılar yaşanacaktı. Evet, AK Parti ilkeleri ve kurumsal kimliğiyle çok büyük bir siyasi organizasyondur ama buna rağmen Sayın Erdoğan’sız çok anlam ifade etmiyor, etmediğini gördük.

Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte AK Parti’nin bir Anavatan bir Doğru Yol Partisi’nin akıbetini yaşayacağını söyleyenler oldu. İşin doğası gereği aynı sonucun olması tehlikesi vardı. 7 Haziran seçimleri bu söylemi neredeyse haklı çıkaracak bir sonuçtu.
Seçimlerin yenilenmesi kararı ile bu tehlike bertaraf edildi belki ama AK Parti’deki etki azalması devam etmektedir. AK Parti yetkililerinin Sayın Erdoğan’a “hızır” gözüyle bakmaları bundandır.

“Peki her şey aynı mı kalmıştır?” cevaplandırılması gereken bir sorudur. “Kanaatim ne AK Parti aynı kalmıştır ne de Sayın Erdoğan”

Uzatmadan söylemek lazım.

AK Parti her şeyiyle azalmış diğer yandan Sayın Erdoğan çoğalmıştır. Özellikle 15 Temmuz ihaneti ve sonrasındaki küresel kuşatma terörü bu sonucu açıkça ortaya çıkarmıştır.
Sayın Erdoğan AK Parti’nin seçmen kitlesinin dışındaki birçok siyasi kitlenin de saygınlığını kazanmış Türkiye lideri olmuştur. Ülkücülerin bir kısım sosyal demokratların tasvibini almıştır.
Diğer yandan AK Parti bunun aksine daralma az da olsa kendi seçmen tabanından da eleştiriler getirilen bir durumdadır.

Bu süreçte Erdoğan’ın temas ve hukuk geliştirdiği sosyal ve siyasi çevreler artmıştır gerçeği artarak devam ettirilmelidir.


AK Parti gönüllülerinin de Erdoğan gelsin de kim giderse gitsin anlayışında olduklarına itirazı olan var mı? Hatta gitmesi gerekenlerin bile somutlaştırıldığı bir hali gözlemliyoruz.
Tahminim önümüzdeki dönem Sayın Erdoğan’ın aynı siyasi düşünce ve tecrübe üzerinden yeni ölçüleriyle bir AK Parti oluşturacağı yönündedir.”

Referandum 2017: Kaybedenler kimler oldu?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.