Her şey aldatıldığını ve yüzüstü bırakıldığını düşünen bir kadının düğmeye basması ve yüksek sesle itiraz etmesiyle başlamıştı…
İSKİ skandalı nasıl ortaya çıktı?
Hürriyet Gazetesi köşe yazarıydı. Show TV’de yayınlanan “Temiz Eller Programı”nın yapımcısıydı. Hiç ödün vermeden, olayların üzerine giden cesur bir gazeteciydi. Kamuoyunda büyük yankı yapan “İSKİ Skandalı”nı ortaya çıkarmış, 21 yıl önce bugün geçirdiği kalp krizi sonucunda ise hayatını kaybetmişti. Kimdi bu? Yıldırım Çavlı.
Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) 1989 yılı yerel seçimlerinde fırtına gibi esmiş, birçok büyük kentin yanı sıra İstanbul’da da belediye seçimlerini kazanmıştı. Kazanan isim kimdi? Nurettin Sözen.
Başkan Nurettin Sözen ve sosyal demokratlar o zamanlar namus sembolüydüler. Onlara her şey denilebilirdi ama yolsuzluk lekesi sürülemezdi. Lakin bu rüya uzun sürmedi, bir skandal ile yıkıldı. Skandalın odağı neresiydi? İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ). Peki, İSKİ Genel Müdürü kimdi? Ergun Göknel.
Ne olmuştu?
Ergun Göknel bir mesai bitimi yine evine gitmiş, yine kapıyı eşi açmış ve yine birlikte akşam yemeğine oturmuşlardı. İşte ne olduysa o yemekte olmuş, Türkiye’yi ve sosyal demokratları sarsacak skandalın fitili o akşam yemeğinde ateşlenmişti.
Ergün Göknel İSKİ’de çalışan ve kendisinden 29 yaş küçük olan sekreteri Feray Karvar’a aşık olmuştu ve 22 yıllık eşinden boşanmak istiyordu.
Ergun Göknel’in eşi Nurdan Erbuğ ise boşanma tazminatı için on milyar lira yani bugünkü değeriyle yaklaşık bir milyon lira boşanma tazminatı istemişti. Nurdan Erbuğ’a göre aslında eşinin bu kadar parayı bir araya getirmesi imkansızdı. Böylece boşanma olmayacak, evlilikleri sürecekti. Ancak Ergun Göknel anlaşmalı boşanmak için eşine tazminat ödemeye hazırdı. Hiç tereddüt etmeden eşine 8 milyar lira nakit para, son model bir otomobil ve lüks bir daire teklif etti.
Üzerinde anlaşılan para sizce de bir belediye bürokratı için dudak uçuklatan cinsten değil mi? Sonuçta Ergun Göknel’in İSKİ’den aldığı Genel Müdür maaşı belliydi. Peki, bu değirmenin suyu nereden geliyordu dersiniz?
Nurdan Erbuğ’un kapısını çaldığı ilk gazeteci Uğur Dündar’dı
Nurdan Erbuğ’un ilk olarak aklına gelen, o dönemlerde yaptığı programlarla ses getiren Uğur Dündar olmuştu. Ancak Uğur Dündar’ın asistanı Nurdan Erbuğ’a “Uğur Dündar’ın kişilerin özel hayatına girmediğini” söylemişti. Halbuki Uğur Dündar o günden önce de daha sonrasında da Fadime Şahin, Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı, Halil Bezmen gibi kişilerin özel hayatına giren ve didik didik eden pek çok program yapmamış mıydı?
Nurdan Erbuğ bu kez Hürriyet gazetesi yazarı Yıldırım Çavlı’ya ulaşmıştı
Uğur Dündar’ın asistanı Nurdan Erbuğ’a ‘Uğur Dündar’ın kişilerin özel hayata girmediğini’ söylemesi ile bu sefer kapısı çalınan kişi Yıldırım Çavlı olmuştu. Çavlı ise hiç tereddütsüz konuşmayı kabul etmiş, konunun üzerine giderek İSKİ’de olup bitenleri Türk siyasi tarihinin en büyük yolsuzluk skandalı olarak gün yüzüne çıkarmıştı.
İSKİ skandalı
Ergun Göknel, paravan şirketler kurulmasını sağlamış, bu şirketler İSKİ’nin açtığı klor alımı ihalelerine girmiş ve değerinin kat ve kat fazlasına klor alımı gerçekleştirilmiş gibi gösterilerek büyük menfaat elde edilmişti.
SHP de yolsuzluktan payını almıştı
Tarih 17 Eylül 1993. Olay Hürriyet Gazetesinin manşetinde “Rüşvet SHP’ye böyle aktı” manşetiyle verilmişti.
İSKİ Skandalı’nda suçlanan sadece Ergun Göknel olmadı. Hürriyet gazetesi SHP’yi bu skandalda başkahraman olarak görüyordu. SHP’nin bizzat parti olarak bu rüşvet çarkını kurduğu ve buradan partiye ekonomik gelir elde ettiği iddia ediyordu.
Hürriyet gazetesinin olayların üstüne hararetle gitmesinin arkasında başka bir neden olabilir miydi?
Gazete sahibi Aydın Doğan o günlerde Tansu Çiller’i destekliyor, Çiller’in partisi için alenen propaganda yapıyordu. Ergun Göknel ise bu desteği görüp aldığı rüşveti kendisi için değil partiye bağış olarak aldığını ifşa ediyordu.
Ancak Ergun Göknel ne eşine verdiği yüklü miktarda paranın kaynağını açıklayabiliyor ne de İsviçre ve Amerika bankalarındaki gizli hesapları neden açtığı sorusunu cevaplayabiliyordu.
Öte yandan ise SHP kamuoyunu bir türlü ikna edemiyordu. Bu yüzden Erdal İnönü yeni kurultayda aday olmayacağını açıklamış ve yerine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın seçilmişti.
Fakat SHP o tarihten itibaren İstanbul’da büyük yolsuzluk yapan bir parti olarak akıllarda kalmış ve bir daha da başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerde belediye seçimlerini kazanamamıştı. 1989 yerel seçimlerinde yaklaşık %36 olan SHP’nin oy oranı 1994’teki yerel seçimlerde %20’lere kadar düşmüştü.
*
Değerli okurlar! Gün; sorgulama, irdeleme, araştırma günüdür. Bu skandalın yaşandığı o yıllardan günümüze neler değişti? Bir düşünmek lazım… O yıllarda araştırmacı gazeteciler vardı da günümüzde yok mu? Bir düşünmek lazım… O yıllarda yapılan yolsuzluklar karşısında hukuk mekik gibi işlerken günümüzde göz göre göre yapılanlar karşısında hukukun tavrı ne kadar doğrudur? Bir düşünmek lazım…
*
Kamuoyunda geniş yankı uyandıran İSKİ skandalını ortaya çıkaran araştırmacı gazeteci Yıldırım Çavlı’yı 21. ölüm yıl dönümünde saygı ile anıyorum.