Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, stres ve çevresel faktörler kalp damar hastalıkları için en önemli risk faktörlerini oluşturuyor. Kalp sağlığını korumak için ne yapmalı?
Dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp damar hastalıklarından korunmak için ise kalbe zarar veren alışkanlıklardan uzak durmak ve basit birkaç önlem almak gerekiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji-Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Azmi Özler, “Kalp Haftası” öncesinde kalbi koruyan önerilerini sıraladı.
Ömür uzadı ancak kalp hastalıklarına yakalanma yaşı düştü
Gelişen teknoloji ile kolaylaşan tanı ve tedavi süreçleri, kalp damar hastalıklarından ölümleri azaltmakta ve ortalama ömür süresini uzatmaktadır.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu önlemlerin 1920-1940 arası tarihlerde doğmuş olan kişilerin ömrünün uzamasını sağlamış olmasıdır. Çünkü bu grubun yaşadığı dönemde gıdalar organikti, hava ile su kirliliği yoktu, ulaşım yürüyerek sağlanmaktaydı, stres düzeyleri ve performans anksiyeteleri ise oldukça düşüktü.
Oysa günümüze baktığımızda hava kirliliği son derecede artmış, organik gıda neredeyse bulunamaz hale gelmiş, hareketsiz bir yaşam hakim olmuş, fast food yiyecekler ile obezite ve sigara alışkanlıkları artmış durumdadır.
Bir de buna stres eklenince tüm bu etkenler ile kalp damar hastalıkları kaçınılmaz olmuştur. Ömrün gerçek anlamda uzayıp uzamadığı ilerleyen yıllarda sorgulanabilir; ancak tüm bu nedenlerle görüyoruz ki kalp damar hastalıklarına yakalanma yaşı oldukça düşmüş ve koroner arter hastalığı nedeniyle gerek stent gerekse by pass ameliyatı sayıları gittikçe artmıştır.
Her hastalık türünde olduğu gibi kalp damar hastalıklarında da hasta olunduktan sonra bunun her türlü tedavisi hem kişi hem çevresi için sıkıntılı olmaktadır. Bu nedenle öncelikli hedef kalbi hasta etmeden korumak olmalıdır.
Kalbinizin sağlıkla atmaya devam etmesi için…
1. Ebeveynler öncelikle çocuklarına ilkokul çağından itibaren doğru beslenme ve düzenli spor yapma gibi 2 önemli konuyu kendileri rol model olarak öğretmelidir. Okullarda da bu eğitimlerin verilmesi, gelecek nesillerin kalp sağlığını korumaya yardımcı olacaktır.
2. Ailede kalp riski yüksekse; bu ailedeki bireylerin çocukluk çağından itibaren koruma altında alınması gerekir. Bir uzman kontrolünde gerekli tahlillerle erken dönemde önlem alınmalıdır.
3. Hareketsiz yaşamdan uzaklaşılmalıdır. Günde 5 bin adım paslanmamak, 7 bin 500 adım yağlanmamak, 10 bin adım ise yaşlanmamak için atılmalıdır. Bu felsefe hayata geçirilirken mümkünse egzozdan uzak kalınmalı, oksijen barındıran parklar ve açık alanlar kullanılmalıdır.
4. Sigara, pipo, puro, nargile gibi tüm tütün ve tütün mamulleri kalp için zararlıdır. Mümkünse içilen ortamlardan bile uzak durulmalıdır.
5. Yiyecekler olabildiğince organik olanlardan seçilmelidir, mevsimi dışında tüketilmemelidir.
6. Kişi şeker ve tuzu hayatından çıkarıp kalbine en güzel hediyeyi vermelidir.
7. Kilo sorunu olan bireyler mutlaka diyet ve spor ile gerekli önlemleri almalıdır. Eğer varsa insülin direnci ile mücadele edilmeli ya da diyabet hastalığı gelişmişse gerekli diyet ve ilaç kullanımına dikkat edilmelidir.
8. Yüksek tansiyon problemi varsa, düzenli ilaç kullanılarak tansiyonun dengede tutulmalıdır.
9. Stresi yok etmek mümkün değildir. Bu nedenle stresle baş etmenin yolları öğrenilerek damar sağlığı korunabilir.
10. Kişinin genetiğinde kalp ve damar hastalığı riski varsa önlemler çocukluk çağından itibaren başlamalıdır Kilo, diyabet veya yüksek tansiyon problemi varsa, kişi sigara kullanıyorsa 30, kullanmıyorsa 40 yaşından itibaren rutin kontrollerine başlamalı ve düzenli devam etmelidir.