AYM töreninde Kılıçdaroğlu ile Yıldırım hasret giderdi

Anayasa Mahkemesi (AYM) yıl dönümü törenine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Binali Yıldırım ile bol gülüşmeli ve samimi pozları damga vurdu.

AYM töreninde Kılıçdaroğlu ile Yıldırım hasret giderdi

Referandum öncesi ve sonrasında gergin anlar yaşayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP lideri Kılıçdaroğlu el sıkıştılar.

Referandum öncesi ve sonrasında gergin anlar yaşayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP lideri Kılıçdaroğlu el sıkıştılar.

CHP liderinin en dikkat çeken görüntüleri Başbakan Binali Yıldırım ile bol kahkahalı sohbetleriydi.


CHP liderinin en dikkat çeken görüntüleri Başbakan Binali Yıldırım ile bol kahkahalı sohbetleriydi.

Kemal Kılıçdaroğlu, ayrıca 23 Nisan’da Meclis kürsüsünden tepki gösterdiği TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın da elini tebessüm ederek sıktı. Kahraman, Meclis’in 97’nci kuruluş yıl dönümünde Atatürk’ün adını anmadığı için CHP grubu tarafından tepkiyle karşılanmıştı.

Kemal Kılıçdaroğlu, ayrıca 23 Nisan'da Meclis kürsüsünden tepki gösterdiği TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın da elini sıktı.

En son mecliste 23 nisan özel oturumunda aralarındaki gerginlik hat safhaya ulaşan Başbakan Yıldırım ve CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun tören boyunca sohbet edip gülüşmeleri dikkat çekti.

En son 23 nisan oturumunda aralarındaki gerginlik hat safhaya ulaşan Başbakan Yıldırım ve CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun tören boyunca sohbet edip gülüşmeleri dikkat çekti.

Anayasa Mahkemesinin kuruluşunun 55. yıl dönümü dolayısıyla yüce divan salonunda tören düzenlendi. Törene Başbakan Binali Yıldırım (sağda) ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da (solda) katıldı. ( Murat Kaynak - Anadolu Ajansı )

kemal kılıçdaroğlu binali yıldırım

AYM Başkanı Zühtü Arslan konuşma yaptı

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, “Mahkememiz, açık anayasal hükmü dikkate alarak, OHAL KHK’larını denetleme yetkisine sahip olmadığına karar vermiştir. Bazı OHAL KHK’ları hakkında AYM’ye iptal davaları açılmış, bu davalarda ilk inceleme aşamaları tamamlanmış ve esas incelemeye geçilmiştir” dedi.

“Referanduma yüksek katılım olması kazanımdır”

AYM’nin 55’inci kuruluş yıl dönümü töreninde konuşan AYM Başkanı Arslan, 16 Nisan günü yapılan Anayasa değişikliği referandumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Muasır medeniyetin en önemli göstergesinin, adaletin sağlanması olduğunu belirten Arslan, “16 Nisan’da yapılan halk oylamasında halkımız, yüksek bir katılımla ve büyük bir demokratik olgunlukla sandığa gitmiştir. Halk oylamasının yüzde 85’i aşan bir katılım oranıyla gerçekleşmiş olması, demokrasimiz açısından başlı başına bir kazanımdır. Bu vesileyle halk oylamasının ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Halk oylamasından bağımsız olarak Anayasa’mıza göre, Türkiye Cumhuriyeti; devletin bölünmez bütünlüğü, milli egemenlik ve adalet anlayışı içinde, kuvvetler ayrılığına ve insan haklarına dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Anayasal kimliğimizi ifade eden bu niteliklere haiz demokratik cumhuriyeti, onun kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği ve Anayasa’nın başlangıç kısmında ifadesini bulan muasır medeniyet düzeyinin ötesine taşımak, hepimizin ortak sorumluluğu olmalıdır. Hiç kuşkusuz muasır medeniyetin en önemli göstergesi adaletin sağlanmasıdır” diye konuştu.


“AYM Anayasal sınırlar içinde karark karar verir”

Olağanüstü yönetimlerin amacının olağan dönemlere dönüşün sağlanması olduğunu vurgulayan Arslan, “Olağanüstü dönemlerde Anayasa Mahkemelerine önemli görevler düştüğü bilinmektedir. Bunlar arasında en önemlisi temel hak ve özgürlükleri olağanüstü hale sebep olan durumun gerektirdiğinin ötesine geçen müdahalelere karşı korumaktır. Anayasa Mahkemeleri bu görevi yerine getirirken, hiç kuşkusuz olağanüstü yönetimin anayasal çerçevesi içinde hareket etmek durumundadır. Bu bağlamda, Türk Anayasa Mahkemesi de gerek norm denetiminde gerekse bireysel başvuruda anayasal sınırlar içinde kalarak, kararlarını vermeye devam etmektedir” dedi.

“OHAL KHK’larıyla ilgili karar yetkisi yok”

Olağanüstü hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ilgili AYM’de dava açılamayacağının açık olduğunu kaydeden AYM Başkanı Arslan, şöyle devam etti: “Mahkememiz, açık anayasal hükmü dikkate alarak, OHAL KHK’larını denetleme yetkisine sahip olmadığına karar vermiştir. Diğer yandan Anayasa koyucunun söz konusu kararnamelere ilişkin yargısal denetimi, parlamento onayından sonra öngördüğü anlaşılmaktadır. Nitekim TBMM tarafından kabul edilerek, kanunlaşan bazı OHAL KHK’ları hakkında AYM’ye iptal davaları açılmış; bu davalarda ilk inceleme aşamaları tamamlanmış ve esas incelemeye geçilmiştir”

“15 Temmuz sonrası bireysel başvuru sayısı arttı”

Geçen yıl karara bağlanan bireysel başvuru sayısının, 2015 yılından daha fazla olduğunu bildiren Arslan, “Darbe teşebbüsü tüm kurum ve kuruluşlar gibi mahkememizi de etkilemiştir. 15 Temmuz sonrasında bireysel başvuru sayısı, ciddi şekilde artmıştır. 2016 yılında 15 Temmuz’a kadar yapılan başvuru sayısı 12 bin 712 iken yılın kalan 5,5 ayında 68 bin 44 başvuru yapılmıştır. 2017 yılının ilk aylarında da olağan dönemdeki sayıların üzerinde başvuru gelmeye devam etmiştir. Şu anda, mahkememiz önünde tam 101 bin 557 derdest başvuru bulunmaktadır. Bu sayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 47 ülkeden yapılan toplam başvuru sayısından çok daha fazladır” diye konuştu.

“Uluslararası yargı organlarının başörtüsüne ilişkin yasakçı tavrı”

Mültecilere kapıları kapatan ve başörtüsünü kamusal alanda yasaklayan yaklaşımın, insan haklarıyla bağdaştırılamayacağını dile getiren AYM Başkanı Arslan, şunları söyledi: “Avrupa’da birçok Anayasa Mahkemesi ve bu arada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan yoğun insan hakları ihlallerine ve bu ihlallere sebep olan totaliter rejimlere tepki olarak kurulmuşlardır. Söz konusu mahkemelerin varlık nedeni temel hak ve özgürlükleri korumaktır. Tarihsel gerçeklere rağmen ve geçtiğimiz yüzyılda yaşanan onca savaş, katliam ve sistematik hak ihlallerinden sonra geldiğimiz noktada aynı akıl ve vicdan tutulmasını yaşamak, büyük bir trajedi olsa gerek. Daha da vahimi toplumsal ve siyasal alanda zemin bulan yabancı düşmanlığının ve İslamofobinin yargıya da sıçramasıdır. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası yargı organlarının özellikle başörtüsüne ilişkin yasakçı kararları dikkat çekicidir. Bir yandan mültecilere kapıları kapatan diğer yandan da başörtüsünü kamusal ve toplumsal alandan dışlayan bu yaklaşımın, Avrupa’nın temel değerlerinin başında gelen insan haklarıyla bağdaştırılması mümkün değildir”

Törene kimler katıldı?

Anayasa Mahkemesinin 55. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Bakanı Orgeneral Hulusi Akar, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Tuğrul Türkeş, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Maliye Bakanı Naci Ağbal, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek katıldı.

Perinçek yerini beğenmeyince salondan ayrıldı


Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gelişi esnasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan eşlik etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, Anayasa Mahkemesi ile ilgili tanıtım filmi izlendi. Perinçek’in protokol yerini beğenmemesi nedeniyle program başlamadan salondan ayrıldığı öğrenildi.

CHP Üsküdar Gençlik Kolları: Kılıçdaroğlu’nu tanımıyoruz!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.