Mühürsüz oy pusulası kanuna uygun mu? 98. madde ne diyor?

YSK’nın sandıklar kapandıktan sonra mühürsüz pusula ve zarfları geçerli olarak kabul etmesi hukuka uygun mu? Kanundaki 98. madde ne diyor?

Mühürsüz oy pusulası kanuna uygun mu? 98. madde ne diyor? ysk

YSK’nın sandıklar kapandıktan sonra mühürsüz zarfları kabul etmesi gündeme bomba gibi düştü. Sayım sonucunda evet ve hayır oyları arasındaki 1 milyon 379 binlik fark, CHP’nin “2 buçuk milyon oy şaibeli” tartışmasını daha da alevlendirdi. Bunun üzerine referandumun meşruiyetinin sorgulanmasına kadar varan tartışmaların da fitili ateşlenmiş oldu.

Peki YSK’nın ilgili maddesi ne diyor? YSK cephesinin iddia ettiği gibi ilgili madde işletilebilir mi yoksa hukukçular başta olmak üzere birçok kesimin savunduğu gibi oylar yeniden mi sayılmalı? İşte yanıtı…


Ece Güner Toprak, söz konusu kararın ‘hukuksuz’ olduğunu savundu.

YSK Başkanı Sadi Güven’in açıklamasında yer alan ‘mühürsüz zarf uygulamasının bir ilk olmadığı ve benzer uygulamaların önceki yıllarda da yapıldığı’ ifadelerini değerlendiren Toprak, ‘Bir hukukçu olarak beni ikna etmedi’ dedi. Toprak şöyle devam etti:

“YSK Başkanı’nın verdiği örnekler 2010 öncesinden anladığım kadarıyla. 2010’da yasa değişti ve buna göre 98. madde şöyle diyor: ‘Mührü bulunmayan zarflar geçersiz sayılır.’ Bu referandum özelinde YSK’nın aldığı 103 no’lu karar da ‘Mührü bulunmayan zarflar geçersiz’ diyor.  Kendisi maç başlamadan önce diyor ki maç bu kurallarla oynanacak. Bugün, maç başladıktan sonra kuralları değiştiriyor ve hukuken bir açıklama getirmiyor.

Ersan Şen: YSK izah etmeli

Prof. Dr. Ersan Şen de tartışmalara katıydı. Deutsche Welle’ye konuşan Şen  “Oy güvenliği için sandık kurulunun mührünün olmadığı zarf ya da oy pusulası kullanılamaz, kullanılmışsa da geçersiz sayılır. Eğer mühür yoksa bu bir eksikliktir ve onların geçerli sayılmaması gerekir. Siz seçimde referandumda kullandığınız oy pusulasında, zarfta sandık kurulunun o mührünü bulmak ve görmek zorundasınız. Bu oy güvenliği için aranıyor. Bunu kanun emrediyor. Canınızın istediği bir zarfı oraya atamazsınız. Bu hükümler net hükümler, bunlara uyulması lazım. Yüksek Seçim Kurulu bunun dışında bir kural benimsemişse veya benimseyecekse bunu da hukuki dayanaklarıyla açıklaması lazım” görüşünü savundu.


TRT 2010’dan önceki seçimleri örnek olarak verdi ama…

Hükümet cephesi de TRT vasıtasıyla YSK kararının benzerinin ‘eskinden de’ verildiğini savundu. TRT’nin haberinde; YSK’nın anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasındaki mühürsüz oy pusulası ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına yönelik kararının daha önceki seçimlerde de verildiği işlendi. Ancak verilen örneklerde 2010 yılından önceki seçimler (1984, 1990 ve 2004) gösterildi.

CHP: YSK’nın kararı geçerli değildir

CHP diğer bin Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran da YSK’nın kararına tepki gösterdi. Cankurtaran “YSK’nın bu kararına gerekçe olarak  gösterdiği ve ‘Daha önce de benzer kararlar var’ şeklindeki açıklaması son derece yanlış bir açıklamadır. Çünkü 2010 yılında kanun koyucunun bu konudaki yasal düzenlemesinden sonra YSK’nın benzer kararı oldu mu önce bunu bir açıklamalılar. Bahsettikleri kararlar, 2010’daki yasal düzenlemeden önce verilmiş kararlar mıdır? Bu konuda tatmin edici bir açıklama yapmamalılar. Aksi halde 2010’daki yasal düzenlemeden sonra benzer karar yok ise YSK’nın bu kararı kanun koyucunun iradesine aykırı işlem yaptığı için geçerli değildir” dedi.

CHP’li Bülent Tezcan: Referandum yenilenmeli

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan ise anayasa değişikliği referandumuna ilişkin CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Ankara’nın Sincan İlçesi’ndeki Kazım Karabekir İlkokulu’nda, 2227 numaralı sandıkta görevli bir avukat müşahidin çektiği görüntüleri izleten Tezcan, sandık kurulu üyesinin oy kullanılan sandıktan çıkan mühürsüz oyları usule aykırı olarak mühürlediğini savundu. Görüntünün sosyal medyada üretilen bir video olmadığını vurgulayan CHP’li Tezcan, söz konusu görüntüyle ilgili yasal işlem başlattıklarını da açıkladı. Tezcan “YSK sahte oyları geçerli hale getirecek bir düzenlemenin yolunu açtı. Yeni anayasa meşru değildir. Milleti hukuk ekseninde rahatlatacak tek bir karar vardır. Aslolan bu referandumun iptal edilmesidir” çağrısında bulundu.

YSK kararı neden aldı?


YSK Başkanı Sadi Güven, yoğun şikayetler ve AK Parti temsilcisinin müracaatı üzerine “mühürsüz oyları kabul etme” kararı aldıklarını belirtti. Güven, “Oylamanın başlamasından sonra bir kısım YSK kurullarında tercih mührü yerine ‘Evet’ mührü dağıtıldı ve oy kullandırıldı.  Bazı sandıklarda oy pusulasının arka yüzü yerine ön yüzüne, bazılarında arka yüzüne basması üzerine önünde çıkması nedeniyle, kanunda yer alan mühürlerden biri yerine diğerinin kullanılmış olması seçmenin iradesini etkileyecek nitelikte görmeyerek geçerli saymıştır” dedi. “Sandık kurulları seçim başlamadan önce teslim aldığı oy pusulası ve zarflarını seçim sabahı sayıp tutanağa bağlamakta, seçimden sonra sayıma geçilmeden önce sağlamayı yapmaktadır” diye konuşan Güven,  7 kişilik sandık kurullarının en az 5 tanesinin siyasi parti temsilcilerinden oluştuğunu hatırlattı. Güven, “Onların tuttuğu ıslak imzalı tutanaklar YSK’ya geldiği anda partilerle paylaşılmaktadır ve bu akşam da paylaşılmıştır” yorumunda bulundu.

AKAM Başkanı: ‘Mühürsüz zarfların tamamından Evet çıktı’


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.