Ülkelerin kalkınmasında önemli rol oynayan katma değerli üretimin önemine dikkat çekmek amacıyla 2015 yılında kurulan Katma Değer Hareketi Derneği, bir buçuk yıl süren çalışmasını tamamladı.
Türkiye’nin insan kaynağı, üretim, AR GE ve iletişimde daha yenilikçi, katma değeri daha yüksek bir çalışma düzenini yaratarak uluslararası rekabette daha ileriye gitmesine katkı sağlamak amacıyla kurulan Katma Değer Hareketi Derneği, 500 şirkette yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıklıyor.
Demir çelik, otomotiv, tekstil, elektrik-elektronik, enerji, inşaat, kozmetik ve bilişim alanlarında üretim yapan kuruluşlara birebir ziyaretler ile hazırlanan Türkiye Katma Değer Endeksi Raporu’nun sonuçları 11 Mayıs 2017’de Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenecek Uluslararası Katma Değer Konferansı’nda paylaşılacak.
Türkiye’nin katma değer endeksini belirlemek üzere yürütülen çalışmanın sonucunda hazırlanan rapor, 500 şirketin birebir ziyaretiyle sonuçlandı.
Çalışmanın ayrıntıları ile ilgili bilgi veren Katma Değer Hareketi Derneği Başkanı Begüm Özdoğularlı, Türkiye’nin en büyük hedefi olan sanayide büyük dönüşüm hamlesini yakalayabilmesine büyük katkı sağlayacağına inandıkları raporun, katma değerli üretim alanında da farkındalık yaratacağını söyledi.
Özdoğularlı: ‘Ülkemize katma değer yaratmayan üretim cari açığı artırıyor’ Türkiye’nin 1960’lardan beri seçtiği sanayi kalkınma modelinin emeğe dayalı hafif sanayi ve montaj ağırlıklı olduğunu söyleyen Özdoğularlı:
“Bu yaklaşım ülkemizde üretilen katma değerin sınırlı kalmasına neden oldu. Son yıllarda yapılan ihracat hamlesi, ancak yüksek ithal girdi ile mümkün olduğundan, ülkemizin cari açığının yükselmesine neden oldu. Ayrıca; düşük karlarla yapılan işler ve haksız rekabet, yüksek maliyet ve yenilikçilikten uzak bir çalışma ortamı yarattı. Bizler, ülkemizdeki katma değerin düşüklüğünü yakından gözlemleyen, farkındalığı yüksek bir grup olarak sadece sanayi değil sağlık, eğitim, turizm, moda, sanat gibi diğer tüm alanlarda da yapılacak katma değeri yüksek ürün ve hizmetlerin ülkemizi bu hedefe ulaştıracağına inanarak yol haritamızı çizdik. Devlet de verdiği teşviklerle bu oluşumun adımlarını attı. Ancak iş dünyasının bu gelişmeler ışığında yeterince yol kat edememesi bizleri sektörünün en iyilerini bir araya getirerek içinde bulundukları iş kollarını daha iyiye ulaştırmaları için destek vermeye itti” dedi.
Rapor Uluslararası Katma Değer Konferansı’nda açıklanacak
Sadece ulusal değil uluslararası platformlarda da her sektörün katma değeri yüksek çalışma programını hedeflediği bu oluşumda işverenler, üretim departman müdürleri, insan kaynakları uzmanları, AR GE müdürleri, üniversite öğrencileri, akademisyenler, STK liderlerinin görev aldığını söyleyen Özdoğularlı:
“Her üye sektöre göre ayrılan komisyonlarda çalışmalar yapıldı. Cirosu 5 milyon ile 20 milyon dolar arasındaki şirketlere gönderdiğimiz ön başvuru formlarının değerlendirilmesinin ardından ziyaretlere başladık. Bir buçuk yılda 500 firmayla birebir görüştük. Kriterleri belirlerken kadın çalışan sayısı, yeni ürün ve inovasyona verilen önem, patentli ürün sayısı, yeril hammadde kullanımı ve iş güvenliği uygunluk konularını titizlikle inceledik. Türkiye’de bu alanda yapılan ilk ayrıntılı raporun sonuçlarını 11 Mayıs 2017’de düzenleyeceğimiz Uluslararası Katma Değer Konferansı’nda açıklayacağız” dedi.