Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda TBMM’de Atatürk tartışması

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda TBMM’nin kuruluşunun 97’nci yıldönümü özel oturumda, Meclis Başkanı İsmail Kahraman Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmayınca tartışma yaşandı.

TBMM’de düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı özel oturumunda Atatürk ve silah arkadaşlarının anılmaması krize neden oldu. CHP’li vekiller tepki gösterdi. TBMM’nin açılışının 97’nci yıl dönümü dolayısıyla özel oturumla toplanan Meclis Genel Kurulu’nda CHP’li milletvekilleri, İstiklal Marşı öncesinde saygı duruşunda bulunulmadığı için Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a tepki gösterdi.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Meclis Başkanı Kahraman’a ‘Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını anmamanızı, bundan neden çekindiğinizi anlamıyoruz’ diye tepki gösterdi. Meclis Başkanı Kahraman ise, “Biz tarihi şahsiyetleri anmaktan rahatsız olmayız” dedi.


Meclis özel oturumunu açan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman’ın konuşmasının ardından CHP’li Levent Gök, konuşmak için izin istedi. Başkan Kahraman’ın konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini anmadığına dikkat çekerek, bundan neden ‘çekindiği’ni anlayamadıklarını kaydetti. Gök, Kahraman’a Meclis’in kuruluşundaki emeği nedeniyle Mustafa Kemal ve arkadaşlarının da ismini anabileceğini söyledi.

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda TBMM'de Atatürk tartışması ismail kahraman levent gök

“Hepsini anmışızdır”

Kahraman, Gök’ün bu çıkışına karşılık, “Ben bu görevi yerine getirdim. Bütün tarihi şahsiyetleri saygıyla anmışızdır” ifadelerini kullandı. Kahraman, yine bir başka vekilin saygı duruşu talebine de ‘teamüllerde olmadığı gerekçesiyle’ izin vermediğini söyledi. Meclis sıralarından yükselen itiraz sesleri kısa süre devam etti, ardından Başbakan Binali Yıldırım konuşmak için kürsüye geldi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda TBMM'nin kuruluşunun 97'nci yıldönümü özel oturumda, Meclis Başkanı İsmail Kahraman Mustafa Kemal Atatürk'ün adını anmayınca tartışma yaşandı.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM’nin 97’nci kuruluş yıldönümünde TBMM’nin kurucusu Atatürk’ün adını anmadı.

TBMM’nin açılışının 97’nci yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Meclis Genel Kurulu, Meclis Başkanı Kahraman başkanlığında, özel gündemle toplandı. Meclis Genel Kurulu özel oturumuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bakanlar Kurulu üyeleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kuvvet komutanları, AK Parti’li, CHP’li, MHP’li ve HDP’li milletvekilleriyle TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, YÖK üyeleri, siyasi parti genel başkanları, askeri erkan, bürokratlar, dekanlar ve yabancı misyon temsilcileri katıldı.

Saygı duruşu tartışması

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Meclis Başkanı Kahraman, konuşmaya başlayınca CHP’li bazı milletvekilleri Mustafa Kemal Atatürk için saygı duruşunda bulunulmadığını anımsatarak, tepki gösterdi. Kahraman, konuşmasını tamamladıktan sonra CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, saygı duruşunda bulunulmasını rica etti. Bunun üzerine Kahraman, “Biz bütün tarihi şahsiyetlere saygı duyarız. Bugüne kadar tabirlerimize böyle bir durum mevzu bahis olmadığı için bunu yapmadık” dedi.

Kılıçdaroğlu: Milli iradeyi satıyorsunuz
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı meclis özel oturumunda, anayasa değişikliğini eleştirdi.

Kılıçdaroğlu: Milli iradeyi satıyorsunuz

Meclis’te CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’ın ardından söz aldı. Kürsüye gelen CHP lideri “YSK tarafından meşruiyeti tartışmalı hale getirilen mühürsüz seçim nedeniyle bu kürsüden bir bakana soru soramayacağız” sözleri Meclis’te tansiyonu yükseltti. CHP liderinin bu sözleri AKP sıraları tarafından protesto edildi. Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın müdahalesiyle Kılıçdaroğlu konuşmasını sürdürebildi. Kılıçdaroğlu kendisine tepki gösteren AKP’lilere “Beni dinlemek zorundasınız. Milli iradeyi satıyorsunuz. Milletin iradesi kimseye teslim edilemez. Nokta” dedi.

Önce İsmail Kahraman ardından yeniden Kemal Kılıçdaroğlu konuştu

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını bitirip yerine geçmesinin ardından konuşan Meclis Başkanı Kahraman ‘yeni anayasa ile kuvvetler ayrılığı  ilkesi gelmiştir’ dedi. Kahraman’ın konuşmasının ardından yeniden kürsüye gelen CHP lideri Kılıçdaroğlu “Ben Türkiye’yi milli irade ile gelenlerin yönetmesini isterim. Sayın Cumhurbaşkanı seçimle gelmiştir. Seçimle gelen bir kişiye vekalet edecek kişinin de seçimle gelmesi lazım. Eğer seçimle gelmiyorsa milli iradeye gölge düşmüş demektir. Ancak ve ancak darbe dönemlerinde seçimle gelmeyenler ülkeyi yönetmiştir. Bu bizim kabul edeceğimiz bir şey değiltir. Nokta…” dedi.


Başbakan Binali Yıldırım ikinci kez kürsüye geldi
Başbakan Binali Yıldırım, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı meclis özel oturumunda Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından yeniden kürsüye geldi.

Başbakan Binali Yıldırım ikinci kez kürsüye geldi

Kılıçdaroğlu’nun ardından kürsüye yeniden Başbakan Binali Yıldırım geldi. Başbakan Yıldırım; “Böyle bir tartışmanın içinde olmayı arzu etmezdim. Ancak bazı doğruların bilinmesi adına söz aldım. Bir kere sayın genel başkan başkan yardımcısına vekalet etmeyi cumhurbaşkanına vekalet etmesin demokratik bulmadığını ifade ediyor. Arkadaşlar bu hali hazırda bizim anayasamızda da mevcuttur şöyle canlı örneğini söylüyorum. Sayın Numan Kurtulmuş Başbakan Yardımcısı olarak tayin edildiğinde milletvekili değildi ve Başbakan’a vekalet etti. Seçilmemişti. Milletvekili değildi vekalet etti. Bizim anayasamızda meclis içinde olabileceğini gibi meclisten de atanacağına ilişkin açık hüküm var. Meşruiyet aslında Cumhurbaşkanı’nın seçilmesiyle oluşmuştur. Yürütme görevi yürütme görevini yapan cumhurbaşkanı vekaletini istediği çalışma arkadaşlarından birine verebilir. Milli egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Cumhurbaşkanını da millet seçer. İkinci düzeltmek istediğim husus meclisin feshedilme meselesidir. Kampanya boyunca böyle bir şey olmadığını yenilemek meselesi olduğunu anlattık. Bu kadar açıktır. Bu meclis iki sefer feshedilmiştir bir 1960’ta bir de 1980’de 15 Temmuz’da feshetmeye çalıştılar derslerini aldılar. Mesele bu kadar açıkken görüyorum ki sayın genel başkan hala 16 nisan öncesinde. 16 nisan oldu. Halk oylaması yapıldı.” dedi.

Kılıçdaroğlu üçüncü kez söz aldı

Başbakan Yıldırım’ın ikinci konuşmasının ardından üçüncü kez kürsüye gelen CHP lideri bu kez şunları söyledi “Sizi üzmeyeceğim sayın başkan. Başbakanın açıklamasını dikkatle dinledim.
Sayın Kurtulmuş’un vekalet etmesi bizim reddettiğimiz bir olay değil. Hükümet parlamentodan güven oyu aldı çünkü. Hükümetin güven oyu almasında bir sorun yok. İki, kim olursa olsun ister muhtar ister milletvekili ister Başbakan gücünü milli iradeden almıyorsa reddediyoruz. Meclis’in feshi değerli arkadaşlarım. Adalet bakanı burada mı bilmiyorum? 9 Ocak’ta bu kürsüde bir açıklama yaptı. ‘Meclisin fesih yetkisi var’ diyor. Sizin bakınınız söylüyor. Fesih yetkisi var. Bugünkü anayasada da var gerekçe lazım. Hükümet hangi koşullarda kurulacaksa düzenlemeler var. Fesih yetkisi yok diyorsunuz. Çocuk mu kandırıyorsunuz? Biz buna karşıyız”

İsmail Kahraman: Enseyi karartmaya gerek yok

Kılıçdaroğlu’nun üçüncü konuşmasının ardından söz alan Meclis Başkanı İsmail Kahraman ise bir anısını anlatarak Meclis’teki tartışmaları sonlandırmaya çalıştı. Kahraman “Üç arkadaşımızın sözlerinizi duydum.

Dinlemek için değil ama kulaklarım duyuyor. Gençlik hepimizin yaşadığı dönem. İki müzisyen biri piyanist biri akordist. Ziyaretine gidiyor arkadaşın en son hazırladığı parçaya başlıyor. Solfej ne yaptın ne biçim piyano bu diyor. Piyanon bozuk diyor. Genç atılıyor. Uğraşıyor akort tamam. Sesler yerini buldu. Başlıyor çalmaya eyvah diyor piyanomu katlettin eski seslere öyle alışmıştım ki. Yürüyeceğiz. Millet tarafından yerine getirilmiş bir hadise var. Çok iyi günlere gideceğiz. Çetin Altan’ı hatırlıyorum. Enseyi karartmaya gerek yok.” dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da konuştu

Kahraman’ın ardından kürsüye gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “Cumhurbaşkanlığının parlamento seçimlerini yenilemelerine ilişkin tartışmalar var. Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesi bundan kasıtsa zaten var. Cumhurbaşkanı 7 Haziran sonrası yenileme kararını uyguladı. Artı bu karar uygulandı. Bu parlamento bunun üzerine oluşan bir parlamento. Farklı bir boyuta gitti bu tartışma. Cumhurbaşkanı sanki feshedecek gibi dedim noktaya getirildi. Çarpıtmayın. TDK’da kullanıyor. Fesih evet benim ne anlamda kullandığım belli.

Ben orada şunu da söyledim. Yeni olan cumhurbaşkanı seçimleri yenileme kararı aldı ama kendi seçime gitmedi. Cumhurbaşkanı seçim kararı aldığı zaman bundan sonra kendi seçimini de yenileyecek. Neden müeyyide getiriliyor. Parlamentodan hükümetin çıkmaması belli bir sürenin geçmesine bağlıydı. Güven oyunu sandıktan alacak hükümetin kurulamaması gibi bir durum yok. Hükümet birinci turda olmadı ikinci turda yetkiyi alıyor.

Hem parlamentoya hem cumhurbaşkanına yetkiler verilirken kendi seçimini de yenileyeceksin” diye konuştu.

CHP’li Levent Gök: Bozdağ’ın fesihle ilgili sözleri kayıtlara geçsin


Kahraman’ın ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, “Bozdağ’ın fesihle ilgili sözleri (itirafları) kayıtlara geçsin” dedi. Gök’ün ardından araya gider Meclis Başkanı İsmail Kahraman “Bu özel bir oturum. Çok söz almak isteyen vekil arkadaşım var” diyerek bunlara izin verilmeyeceğini söyledi. Özel oturum bu tartışmaların ardından HDP adına Ahmet Yıldırım’ın konuşması ile devam etti.

Çocuğun Atatürk’e efsane cevabı: Benzemez kimse sana!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.