Yılmaz Özdil’den Kılıçdaroğlu’na: CHP seçmenini gerizekalı yerine koyma!

Yılmaz Özdil’den Kılıçdaroğlu’na: “Kendi seçmenini bu kadar gerizekalı yerine koyan bir başka parti var mı? Yok.”

Yılmaz Özdil'den Kılıçdaroğlu'na: CHP seçmenini gerizekalı yerine koyma!

Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümü töreninde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Yıldırım ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile gülüşürken çekilen samimi fotoğrafları konuşulmaya devam ediyor.

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil bugünkü yazısında bu kareye çok sert tepki gösterdi. Yılmaz Özdil yazısında Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği seçimleri ve seçim sonuçlarına ilişkin Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını yer verdi. Özdil, “Kendi seçmenini bu kadar gerizekalı yerine koyan bir başka parti var mı? Yok.” diyerek yüklendi.


İşte Yılmaz Özdil’in o yazısı: 

2009 yerel seçimini Akp kazandı, guguk kuşu kaybetti. “Bizim başarısızlığımız olarak yorumlanmamalı, oylarımızı arttırdık, bizim açımızdan çok güzel bir gelişme” dedi. Ecevit kasketi taktı.

*

2010 referandumunu Akp kazandı, guguk kuşu seçmen kağıdı çıkarmayı unuttu, oy kullanamadı, “ben İstanbul’da kayıtlı olduğumu sanıyordum, talihsizlik oldu, her şeye rağmen çok olumlu sonuç aldık, iyiye işarettir, Akp çöküyor, iktidara koşuyoruz” dedi. Che Guevara beresi taktı.

*

2011 genel seçimini Akp kazandı, guguk kuşu kaybetti. “Yüzde 30’un altında alırsam çeker giderim” demişti, yüzde 26 aldı, “yeni oydaşlar kazandık, 12 Eylül’den bu yana en başarılı dönemimizdeyiz, bir sonraki seçimde iktidarız” dedi. Kasketle bere dolaba kaldırıldı, Gandi Kemal posteri asıldı.

*

2014 yerel seçimini Akp kazandı, guguk kuşu kaybetti. “Çıkan sonucu başarısızlık olarak görmüyorum, bir çizgimiz var, sevindirici, kararlılıkla yukarıya gidiyor” dedi.

*

2014 cumhurbaşkanlığı seçimini Akp kazandı, guguk kuşu kaybetti. “Bu seçimin galibi Erdoğan değildir, sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’dur, siyaset dünyamız çok önemli bir aktör kazandı, gelecek açısından ciddiye alınması gereken bir aktördür, bugün seçim olsa yine sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterirdim, kurultaya gitmemizi gerektiren bir sebep görmüyorum” dedi. Ecevit’in kasketi, Che’nin beresi, Gandi filan mazide kaldı, “ben Dersimli Kemalim” dedi.

*

Haziran 2015 genel seçimini Akp kazandı, guguk kuşu kaybetti. “Oylarımız düşerse istifa ederim” demişti, oyları düştü, zafer konuşması yaptı, “baskıcı dönemi sona erdirdik, bizim açımızdan sorun yok, memnunum, istifamı gerektirecek bir sonuç değil” dedi.

*

Kasım 2015 genel seçimini Akp kazandı, guguk kuşu kaybetti. “Durumumuz olumlu, güzel bir seçim geçirdik” dedi. “İstifa edecek misiniz?” diye sordular, “Chp’yi diğer partilerle karıştırmayın” dedi. Bir hafta sonra röportaj verdi, “oy oranımızın netleşmesinden sonra istifam konuşuldu, açıkçası istifa etmeyi aklımdan bile geçirmedim, yenilendik, iktidara yürüyoruz” dedi.

*

2017 referandumunu Akp kazandı, guguk kuşu kaybetti. “Bugünden itibaren yeni strateji kuracağız, yarın seçim olacakmış gibi hazırlanmaya başlıyoruz, herkes görecek, güzel şeyler olacak” dedi.

*

Kendi seçmenini bu kadar gerizekalı yerine koyan bir başka parti var mı? Yok.

*

Chp milletvekilleri…
İl başkanları…
Kurultay delegeleri…
Ağlamaktan gözüne kan oturan eşlerinizin, çocuklarınızın, torunlarınızın yüzüne bakın, sonra da dönüp, bu fotoğrafa bakın.

*

Guguk kuşunun bu fotoğraftaki mutluluğu, Nutuk’ta, Gençliğe Hitabe’de açıkça yazıyor.
Bir anlık gaflet değildir.
Sekiz seçimlik dalalettir.

*

Cumhuriyet’e karşı suç işleniyor.
Fani bir koltuk uğruna sessiz kalmak, hıyanettir.

Guguk Kuşu benzetmesi

Yılmaz Özdil’in Kemal Kılıçdaroğlu’na gönderme yaptığı 5 Kasım 2015 tarihli Guguk kuşu yazısı şöyleydi:

Guguk kuşu.
En tehlikeli…
En sinsi kuş türüdür.

*

Gözüne kestirdiği yuvanın etrafında dolanır, saksağan yuvası, ispinoz yuvası, ötleğen yuvası fark etmez, yabancı türlerin yumurtlamasını, kuluçkaya yatmasını bekler, uygun zamanı kollar, hedef aldığı yuva boş bırakıldığında, anında gelir, kaşla göz arasında bir yumurtayı yuvadan atar, kendi yumurtasını onun yerine yerleştirir, pırrr, gider.

*

Yuvanın sahibi geri döner, kendi yumurtalarından birinin dışarı atıldığını, onun yerine kendisinden olmayan yumurtanın monte edildiğini fark etmez, kuluçkaya yatmaya devam eder.

*


Guguk yavrusu, kendisini oraya monte eden annesi kadar tehlikeli, annesi kadar sinsidir. Hangi yuvaya bırakılırsa bırakılsın, kabuğunu öbür yumurtalardan en az bir gün önce kırar, bir gün önce doğar.

*

Ve, doğar doğmaz…
Uygun zamanı kollar, yuva boş bırakıldığında, ittirir kaktırır, öbür yumurtaları yuvadan dışarı atar.

*

Böylece… Yuvanın gerçek evlatları imha edilir, guguk yavrusu kendisine ait olmayan yuvanın tek mirasçısı olur.

*

Kandırdığı, yuvasına yerleştiği ana’nın şefkatini, fedakarlığını, besleme, koruma kollama, büyütme içgüdüsünü sömürmeye başlar.

*

Vahametin farkında olmayan zavallı ana besler, besler, besler… Guguk yavrusu, kendisini besleyen ana’dan daha iri hale gelir.

*

Artık işi bitmiştir.
Yuvaya ihtiyacı kalmamıştır.
Ne yapar biliyor musunuz?
Yuvayı dağıtır.
Öyle gider.

*

Yeni CHP…
Guguk kuşudur.

*

Üç milyon altı yüz yetmiş beş bin dokuz yüz kırk birinci defa, belki bu defa anlaşılır umuduyla, tekrar yazıyorum… Yeni CHP’nin misyonu Yeni Türkiye’ci AKP’yi iktidarda tutmaktır.

*

Atatürkçüleri, yurtseverleri, ulusalcıları yuvadan dışarı atıp, ikinci cumhuriyetçileri, siyasal İslamcıları, Kürt milliyetçilerini, liboşları, cemaatçileri, soykırımcıları, tescilli ajanları, sorosçuları monte etmek… Gözümüzün içine baka baka “guguk kuşu operasyonu”dur.

*

Gaflet değildir.
Dalalettir.

*

Alt kadrolardaki insanlar Mustafa Kemal Türkiyesi ve devrimlerini korumak için çırpınırken, Yeni CHP’nin tepesine paraşütle indirilenlerin amacı, partiyi partisizleştirmektir. Kimliksizleştirmektir.

*

“Ne yaparsak yapalım kazanamıyoruz” duygusunu, “yenilgiyi kanıksama” duygusunu, Atatürkçü seçmenin zihninde kökleştirmektir.

*

Üstelik tüm bunları… CHP’yi yuvası olarak bilenlerin, adeta ana şefkatiyle sahip çıkanların, sevgisini, fedakarlığını, sömürerek yapmaktır.

*

Üç milyon altı yüz yetmiş beş bin dokuz yüz kırk ikinci defa,belki bu defa anlaşılır umuduyla, tekrar yazıyorum… CHP’yi geri almadan, Türkiye’yi geri alabilmek mümkün değildir.

“Sen kim oluyorsun da, bize bunları söylüyorsun” diyenler olabilir… İzah edeyim.
Gençliğe Hitabe’den aldığım yetkiyle söylüyorum.


Tıpış tıpış değil…
Defolup gideceksiniz kardeşim!

AYM töreninde Kılıçdaroğlu ile Yıldırım hasret giderdi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.