12 yaşında bir çocuk önce evlendiriliyor, 13 yaşına geldiğinde ise kayınpederinin tecavüzüne uğruyor. Annenin babanın içi rahat mı şimdi? Ya o mahluk? Şimdi hangi abdest temizler onu? Kaç kap su dökünürse pirüpak olur?
Çocuğunuz var mı? Benim yok. Empati kurabilmem için olmasına gerek yok lakin sizin varsa daha iyi anlarsınız diye düşünüyorum. Varsa eğer kaç yaşında çocuğunuz? 12, 13… Gözünüzden sakınıyorsunuzdur eminim. Ne yaparlar bütün gün? Neden hoşlanırlar?
Belki şanslıdırlar ve oynayabilecek sokakları vardır. Belki milenyum çocukları gibi dijital dünyadadır tamamen. Çoğunuz kendiniz uyandırıyorsunuzdur. Hatta giyinmesine bile yardımcı olduğunuz zamanlar vardır. İçlerinde mutsuz olan da vardır elbet. İstediği marka telefonu olmayan, ya da belki oyuncağa para verebilecek durumu olmayan anne babaya sahip çocuklar da olabilir. Lakin onlar her şeye rağmen şanslı çocuklar. Çünkü bir de şanssızlar var bu dünya da. Adına çocuk gelin denilenler!
Baktınız mı hiç onların gözlerine? O korkudan yüzünüze dahi bakamayan o küçücük kız çocuklarına? Hiç okumaya çalıştınız mı yüreğinden geçenleri? Nasıl bir hayat istiyorlardır sizce? Hayalleri var mıdır ya umutları? Kim bilir belki doktor olmak istiyordur, belki öğretmen belki mühendis hepsi bir yana mutlu olmak istememişler midir? Doyasıya kahkaha atmak, sokaklar boyu koşmak, top oynamak, ağaca tırmanmak, seksek oynamak, evcilik oynamak ama gerçekten evcilik.
Urgan ne renk olur bilir misiniz?
Altındaki sandalyeye vuran cellat kimdir bilir misiniz? Hiç aklınıza geldi mi bir kırmızı örtünün urgan olabileceği? Annenizin, babanızın, törenizin, hatta ve hatta sizi koruması gereken adaletin celladınız olabileceğini düşündünüz mü hiç?
Dün bir haber düştü ajanslara. 12 yaşında diyordu. 12 yaşında bir çocuk evlendiriliyordu. Neye göre hangi hukuka hangi ahlaka göre? 12 yaşında bir çocuk 13’ünde kayınpederinin tecavüzüne uğruyor. Hepi topu 13 yaşında! Annenin babanın rahat mı şimdi içi? Yoksa hala lanet olasıca töreleri gereği kızın sözde namussuzluğunun (!) cezasını mı sorgulama peşinde?
Ya o mahluk? Şimdi hangi abdest temizler onu? Kaç kap su dökünürse pirüpak olur? Themis kapatır mı bu kez gözünü? Adalet, yapıcılar 13 yaşındaki bir kızın yerine koyabilirler mi kendilerini? Bu kez en tepeden yükselir mi feryat? Artık yeter diye?
13 yaşında efendim, hepi topu 13!
Önünde kaç yıl var daha; 40, 50, 60, 70, 80? Bunun kaçta kaçı bu lanet olasıca travmayı atlatmakla geçecek? Tekrar ne zaman gülecek? Ne zaman yeniden güvenmeyi öğrenecek? Ne zaman gerçekten birini sevebilecek? Kim getirecek onun yok olan hayatını?
13 yaş… O meşhur eğitim sistemimizin 4 + 4 + 4’lük kısmında kalır yaşı? Peki örterlerken o kırmızı örtüyü başına küçücük bir kız çocuğundan, bir herife karı yapılırken nerede kalır zorunlu eğitim? 12 yaşında korkar çocuklar, ondan çoğu kez çıkamaz sesi. Peki siz o konuşamadı diye duymaz mısınız sesini? Onun yerine utanmaz mısınız; koruyamadık çocuğumuzu diye? Örtülen her örtü, yüzünüze çalınan kara olmaz mı?
13 yaşında efendi 13!
Eğer koruyamayacaksak çocuklarımızı neden var bunca yasa? Eğer veremeyeceksek cezasını neden var bunca mahkeme, ceza evi? 30 yaşında, “Biz neyse de bizden sonrakilere ne olacak?” dedirttiniz ya rahat mı içiniz? Çok mu zor dileğimiz? İstediğimiz tek şey yeniden uzanırsa bir çocuğa kirli bir el, bilelim uzatanın cezasını çekeceğini. Çok mu zor dileğimiz?
İstediğimiz tek şey, yeniden uzanırsa bir çocuğa kirli bir el, bilelim uzatanın cezasını çekeceğini. Görelim mutlak adaleti! Ve şimdi bir kez daha bağıramayan tüm çocukların adına bağıralım: ÇEKİN PİS ELLERİNİZİ ÇOCUKLARIMIZIN ÜZERİNDEN!
