Altıok: Deniz Gezmiş’in odasından para sayma makinesi değil Nutuk çıktı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişinin 45. Yılı nedeniyle basın açıklaması yaptı.

Altıok: Deniz Gezmiş'in odasından para sayma makinesi değil Nutuk çıktı

Altıok, yaptığı açıklamada Deniz’lerin ‘yaşasın tam bağımsız Türkiye, yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği’ dediği için asıldığını belirterek “Onlar teröristlerle işbirliği yapmadılar, Onlar halkın parasını peşkeş çekmediler, onların odalarından para sayma makineleri değil; Atatürk’ün “Nutku” çıktı, onlar 750 bin liralık kol saati takmadılar, onların babaları “paraları sıfırla” demedi.  Onlar halkları birbirine düşman değil, kardeş etmek istediler.” dedi.

Zeynep Altıok’un basın açıklaması:


Dünden bugüne neye ve neden hayır?

45 yıl önce bugün ülkemiz, 3 canını, 3 değerini ve 3 umudunu faşizme kurban verdi.

O günden bugüne içinde bulunduğumuz dönüşüme zemin hazırlayan baskıcı ve faşist anlayış “yaşasın tam bağımsız Türkiye, yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği” için demokrasi mücadelesi veren gencecik 3 fidanı bizlerden kopardı.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan…

Avrupa’da başlayan özgürlük ve gençlik hareketleri Türkiye’de, özgürlük, adalet, demokrasi, bağımsızlık, eşitlik, kardeşlik ve sömürüsüz bir düzen için başta gençler tarafından karşılık bulmuş; bununla birlikte de gençlik hareketleri meydana gelmişti.

İddia edildiği gibi Anayasa’ya karşı gelmemişlerdi; tam tersi anayasada yer alan ifade özgürlüğü ve örgütlenme haklarının kısıtlanmasına anayasal hakların uygulanmamasına karşı çıktılar.

Sene 2017 geldiğimiz yere bakın!

Onların suçu insanları ayırt etmeden eşit bir yaşam hakkı için emperyalist güçlere direnmeleriydi. Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi kökenden, hangi inanıştan olursa olsun tüm yurttaşlarına yurt olmasını istediler. Yurtlarını, insanları sevdiler. Yürekli olmaları, devrimci olmaları ve sömürüye dur demeleri O GÜN GİBİ BUGÜN DE SUÇ. Şimdi onları darağacına sürükleyin anlayış, sağ iktidarların tuğla taşıdığı yeni bir rejim değişikliğini önümüze getirdi. Onların HAYIR dediklerine bir referandumla bu ülkenin yarıdan fazlası HAYIR dedik. Hilelerle, hukuksuzlukla baskı rejimini resmileştirenlerin ilk talebi İDAM.

Deniz’ler idam sehpalarını kendileri tekmelediler ve “Yaşasın tam bağımsız Türkiye” diye bağırdılar.

Onlar bu memleketi satmışlar mıydı? Bu memleketi bölmüşler miydi? Elbette ki HAYIR! Onlar Samsun’dan Ankara’ya demokrasinin, özgürlüğün ve 1961 Anayasası’nın korunması için yürüyüş yapmışlar ama dönemin tek adamları tarafından sözde Anayasa’yı yıkmakla suçlanmışlardı.


Deniz Gezmiş, Avukatına “Ağabey, o gece bizi yalnız bırakmayın, beraber olun, yanınıza bir arkadaş daha alırsanız iyi olur. Bizim tanığımız olun, bizlerin korkmadan nasıl büyük bir yüreklilikle sehpaya gideceğimizi görün. İleride kimi karanlık güçlerin yazabileceği yalan yanlış şeyleri yanıtlar ve düzeltirsiniz” diyecek kadar yürekli, sehpasını kendi tekmeleyerek kadar cesur, “Yaşasın tam bağımsız Türkiye” diyecek kadar da inançlı ve büyük yürekliydiler. Henüz daha 25 yaşındayken…

Birilerinin “önüne yatanların” çocukları 25 yaşında babalarının makamları ve korumalarını siper yaparak ülkeyi soyarken, Denizler 25 yaşında halkının sömürülmesine karşı çıkmak için faşizme karşı durdular!!!

Onlar teröristlerle işbirliği yapmadılar, Onlar halkın parasını peşkeş çekmediler, onların odalarından para sayma makineleri değil; Atatürk’ün “Nutku” çıktı, onlar 750 bin liralık kol saati takmadılar, onların babaları “paraları sıfırla” demedi.  Onlar halkları birbirine düşman değil, kardeş etmek istediler.

Bugün de yargı tek adama bağlandı. İktidar partisi üyeleri hâkim yapıldı. Anayasa askıya alındı ve demokratik parlamenter sistem ortadan kaldırılarak Denizleri idam ettiren karanlık sistemin yarattığı hukuksuzlukla ülkemiz teslim alındı.

Deniz’in “Biz şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştık!” dediği gibi bizler de onun yolunda halen hiçbir çıkar gözetmeksizin halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için faşizme; yargı faşizmine, iktidar faşizmine ve yandaş medya faşizmine karşı savaşmaya ve direnmeye devam edeceğiz.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan başta olmak üzere, özgürlük , eşit yurttaşlık hakkı ve bağımsızlık yolunda direnen tüm devrimcileri buradan saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

Deniz/ler aydınlık geleceğimizin umududur.


Saygılarımla…
Zeynep Altıok Akatlı

Zeynep Altıok: AKP 80 milyon yerine 1 kişinin derdiyle meşgul (özel röportaj)


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.