Türkiye’de demir sıkıntısı inşaat sektörüne zarar verebilir!

İnşaat sektörü temsilcileri demir bulmakta zorlandıklarını açıkladı. Demir sıkıntısı çözülmezse şantiyelerin duracağını söyleyen sektör temsilcileri, “Demirin alternatifi yok. İnşaat ve yan sektörler zarar görür” dedi.

Türkiye demir sıkıntısı inşaat sektörüne zarar verebilir

Müteahhitler son aylarda ana malzemelerinden demire ulaşma sıkıntısı yaşıyor. İlk etapta demirdeki fiyat artışından etkilendiklerini belirten sektör temsilcileri şimdi de ürün bulamadıklarını söylüyor. Sorunun iki yönü olduğunu anlatan İnşaat Müteahhitler Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, “İlk sorun fiyat. Geçen yıl şubatta tonu bin 200 liraydı. Bu yıl şubatta bin 600 oldu. Şimdi ise 2 bin 100 lira. Diğeri piyasada demir yok. Türkiye’nin birçok noktasından üyeler arıyor ‘Demir bulamıyoruz’ diyor. Bu ürünün alternatifi yok. Sorun çözülmezse şantiyeler nasıl yürüsün. Bana ‘ruhsatı alayım mı’ diye soran üye var. İş bu noktaya geldi. Şantiyeler durursa bu diğer yan sektörleri ve istihdamı da vurur” dedi.

Ekonomi Bakanı Zeybekci’ye anlatıldı

Tellioğlu, sorunu Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile de paylaştıklarını söyledi. Demir üreticisinin ihracata ağırlık vermesi nedeniyle bu sorunu yaşadıklarını iddia eden Tellioğlu, şunları söyledi: “Dışarıdan çok talep gelince iç pazar payı oraya kaydı. Hükümet yeni düzenlemeler yapmalı. Madem üretici iç pazar dengelerini düşünmüyor, dışarıdaki demir üreticisinden bizim alım yapmamız için teşvikler sağlanmalı. İthalat vergileri düşmeli.”


İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım ise sorunun talepe göre az kalan üretimden kaynaklandığını belirtti. Demirin hurda ve cevher olmak üzere 2 şekilde temin edildiğini belirten Durbakayım, “Hurdada sorun yok. Ancak cevher kısmında sorun var. Geçmiş yıllarda talebin üstünde üretim oldu ve demir fiyatları düşüktü. Üretici zarar etti, çok firma iflas etti. Mevcut arz yetersiz geldi. Arz artar, sorunu geçici görüyorum” dedi.


Karaborsa uyarısı

Büyük firmalarının stoklu çalıştığını o nedenle daha az zarar gördüğünü söyleyen Durbakayım, “Orta ve küçük ölçekli firmalar durumdan daha çok etkilendi. Büyük firmaların da stoku bir yere kadar” dedi. Karaborsa noktasına da gelinebileceği uyarısı yapan Durbakayım, fırsatçıların da bu durumundan faydalanacağını dile getirdi.

Birden talep artışı oldu


Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Kemal Ekinci ise Tellioğlu’nun iddialarına katılmadığını, ihracat kaynaklı bir sorun olmadığını belirtti ve şunları söyledi: “Sıkıntı inşaat çeliğine olan iç talep ertelenmesinden kaynaklanmıştır. Referandum sonrasında birden talep artışı oldu. Bu süreçte üreticilerimiz tesislerini durdurmamak için ihracata ağırlık vermek mecburiyetinde kalmışlardı. Ayrıca ham maddesinin yüzde 70’ini ithal eden sektörümüz, uluslararası fiyat oluşumlarından etkilenmektedir. Mamul ürün fiyatlarındaki artışın temel sebebi budur, diğer önemli sebep ise dolar kurundaki artıştır.” Ekinci, “Son beş, altı gündür üretici firmalarımız talep sormuş fakat iki bin tonun üzerinde talep alınamamıştır. İMKON’u konuyu görüşmek üzere davet etmiş bulunmaktayız” dedi.

İnşaat sektöründe KDV indirimi vatandaşa yansıyacak mı?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.