Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için tutuklama kararı

Açlık grevinin 76. gününde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın tutuklanmasına karar verildi.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için tutuklama kararı

Savcı: Ülkemizde Gezi türü olaylar mı başlatmak istiyorsunuz?

Özel harekat polisleri tarafından evleri basılarak gözaltına alınan ve 76 gündür açlık grevi yapan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hakkında tutuklama kararı verildi. Mahkemenin tutuklama gerekçesinde Gülmen ve Özakça’ya “DHKP-C üyesi olma ve terör örgütü adına faaliye yürütme” suçlaması yöneltildi.

Kanun hükmünde kararname (KHK) ile işten atılan ve işlerine geri dönme talebiyle 76 gündür açlık grevinde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, önceki gece gözaltına alınmıştı.


Gazete Duvar’da yer alan habere göre, savcı ifade sırasında “Ölüm orucu eylemi yapmanız konusunda size ne tür menfaatler sunulmaktadır? Yaptığınız eylemlerle hak arayışından uzak halkta kin ve nefret uyandıran eylem tarzı yapmanızın amacı nedir? Ülkemiz genelinde eylem birlikteliği yaparak ülkemizde gezi türü olaylar mı başlatmak istiyorsunuz?” gibi sorular yöneltildi.

CHP’li Yarkadaş: Olan biteni hukukla izah edebilmek mümkün değil

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın tutuklanmasını “Umudun düşmanlarının son eylemi” şeklinde nitelendirdi. Sabah saatlerinde savcılığa çıkarılan iki akademisyene sorgu sırasında ‘akıl ve hukuk dışı’ sorular yöneltildiğini belirten Yarkadaş, “Olan biteni artık hukukla izah edebilmek mümkün değil” dedi.

“Müdür savcının yanında mıydı?”

Yarkadaş, Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in ifadelerinin ardından savcının kararı beklenirken Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürü’nün savcının odasına girdiğine ilişkin iddiaların olduğunu da dile getirdi.  Yarkadaş, “Bu iddia doğruysa, 90’lardaki DGM döneminin bile geride kaldığı görülüyor” diye konuştu.

“Gülüşleri AKP’yi korkutuyor”

Özakça ve Gülmen’in “Kıyım Hükmünde Kararname” zorbalığına karşı tarihi bir direniş sergilediğini belirten CHP’li vekil, “Yıkılmaz sanılan AKP, iki gencin direnişi ve o direnişteki gülümsemesiyle yenildi. Zorbalık dört bir yanda gelincik gibi açan gülümseme karşısında çaresiz kaldı” dedi.

Faşizmin en çok “gülümseyen ve gülebilen” insanlardan korktuğunu belirten Yarkadaş, “AKP bu yüzden 76 gündür aç olan iki bedeni gözaltına aldırttı. O gülümsemenin tüm ülkeye yayılmasından korktular” diye konuştu.

“Direnişi hapsetmek istiyorlar”

Gülmen ve Özakça’nın zorbalık duvarında önemli ve büyük bir gedik açtığını belirten CHP’li Yarkadaş, “AKP şimdi direnişi dört duvara hapsederek teslim almaya çalışıyor” ifadesini kullandı.


Gülmen ve Özakça’nın KHK zulmüne karşı başlattığı direnişin Türkiye’nin dört bir yanına yayıldığına dikkat çeken Yarkadaş, “AKP hakkını gasp ettiği milyonlarca kişinin ayağa kalkmaya başladığını gördüğü İçin panikledi ve saldırıya geçti. Çok korkuyorlar; çünkü hak yediklerini kendileri de biliyor” dedi.

“Özgürlük istiyoruz”

Türkiye’nin AKP eliyle açık bir cezaevine dönüştürüldüğünü belirten Yarkadaş, “Halk artık özgürlük istiyor. Etrafına çevrilen dikenli telleri elleriyle parçalıyor ve sokağa çıkıyor. AKP bu yüzden Gezi ve Tekel direnişi paranoyası yaşıyor. AKP genel merkezinde Gezi’nin hayaleti dolaşıyor” diye konuştu.

Halkın meşru ve demokratik yollarla direndiğini, bu direnişin ise zorbalıkla bastırılmaya çalışıldığını vurgulayan Yarkadaş şöyle konuştu:

“İstanbul’da sadece son dört günde 30’un üzerinde kişi gözaltına alındı. Şu an Üsküdar’da hala dört kişi keyfi bir biçimde tutuluyor. Bu kişiler de Nuriye ve Semih’e destek verip oturma eylemi yaptıkları için gözaltındalar. Ve haklarında yedi günlük gözaltı süresi alınmış… Ne yaptılar da yedi gün gözaltında tutacaksınız? Dilek Doğan ve Hasan Ferit’in annelerini gözaltına alıp haklarında ‘örgüt propagandası’ndan soruşturma açtılar… Nedir bu korku; nedir bu telaş?”

“Halk kazanacak”

CHP’li Yarkadaş, AKP’nin KHK zulmü dolayısıyla vereceği hesabı geciktirmek için daha çok baskıya ve şiddete başvuracağını da belirtti. Yarkadaş, “Ne yaparlarsa yapsınlar, halkın hak arayışını engelleyemezler” ifadesini de kullandı.​

Tutuklanma gerekçeleri ne?

KHK ile görevlerine son verildikten sonra açlık grevine başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça dün gözaltına alınmıştı…

KHK ile görevlerine son verildikten sonra açlık grevine başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça dün gözaltına alınmıştı. İfadelerinin ardından tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen Gülmen ve Özakça tutuklandı. Kararda “tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verecekleri” gerekçesiyle tutuklama kararı verilmesi dikkat çekti.


76 gündür açlık grevi yapan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça skandal sorular soruldu. Savcı ve polis tarafından sorulan soruları avukat Selçuk Kozağaçlı paylaştı:

  • Gitar çalıp şarkı söylediğin bir video paylaşılmış, sen de beğenmişsin, paylaşanların örgüt üyesi olabilecegini düşündün mü?
  • Masumane hak arayışı görünümündeki bu eylemlerin asıl amacı nedir?
  • Ülkemiz genelinde eylem birlikteliği yaparak ülkemizde gezi türü olaylar mı başlatmak istiyorsunuz?

Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.