Sağlıklı ve uzun yaşamın sırrı nedir?

Önemli olan uzun yaşamak değil uzun ve sağlıklı yaşamak. 

Sağlıklı ve uzun yaşamın sırrı nedir?

Bu yıl Antalya’da 27 – 30 Nisan tarihleri arasında 4’ncüsü yapılan Uluslararası Beyaz Et Kongresi’ne, 33 ülkeden 1.500 kişi katılım sağladı. Kanatlı ete dair Türkiye’de uluslararası katılımla gerçekleşen en büyük Kongre olan etkinlik, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği BESD-BİR tarafından; sektörün bilim ve teknolojiyi paylaşması, yayması ve dünyaya daha güçlü entegrasyonunu sağlamak üzere iki yılda bir düzenleniyor.

Dünyadan önemli bilim insanları, uzman ve sektör paydaşlarının takip ettiği 4. Uluslararası Beyaz Et Kongresi’ne Türkiye’nin en sevilen sağlık yazarlarından Prof. Dr. Osman Müftüoğlu da konuşmacı olarak katılarak destek verdi.


Sağlıklı yaşam ve beslenmede proteinler

sağlıklı yaşam

Müftüoğlu, ‘Sağlıklı Yaşam ve Beslenmede Proteinler’ başlıklı konuşmasında “Herkes her gün protein almalı. Protein oranı yaşa göre değişmeli ve ayarlanmalı. Ancak proteinsiz gün geçirilmemeli” dedi ve şöyle devam etti:

“Önemli olan uzun yaşamak değil uzun ve sağlıklı yaşamak. Sağlığınıza saygı duymanız lazım. Bunun içinde belli yaşlarda sıralaması değişkenlik gösterse de bu 4 önemli felsefeyi hayatınıza almanız önemli: Beslenme, akitivite, uyku ve stres yönetimi”.

Tavuk eti sağlıklı mı?

Uzun yıllar 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in özel doktorluğunu yapan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, konuşmasında bu döneme dair çeşitli anekdotlar da paylaştı. Kendisine yöneltilen “Tavuk eti sağlıklı mı?” sorusuna; Cumhurbaşkanı Demirel’in katıldığı bir Rotary Klübü Toplantısı’nda “Rotary Klübü’nün çalışmalarını destekliyor musunuz?” sorusunu “Desteklemiyor olsam burada ne işim var” şeklinde yanıtladığını aktararak esprili bir dille cevap vermiş oldu.


Yenilen gıdaları, besinleri ilaç gibi kullanabilir miyiz?

Beslenmenin sağlığın önemli bir parçası olduğunu dünyanın geç fark ettiğini belirten Müftüoğlu, “Türk insanı ise maalesef bunu çok daha geç fark etti. Geçmiş dönemlerde insanlar ne yedikleri ile değil, sadece karın doyurmak amacıyla yemekle ilgilenirdi. Sonraları zarar görmeden, güvenli ne yiyebilirim, konusu öne çıktı. Günümüzde gelinen son aşama, ‘artık ne yesem de sağlıklı olsam?’, durumuna geldi. Hatta bu son aşama, ‘yenilen gıdaları, besinleri ilaç gibi kullanabilir miyiz’ sorusunu da akla getirdi. Beslenme pek çok amaçla yapılan bir eylem ama özünde ilaç olarak kullanılması gereken bir eylem” dedi.

Yaşam süresinin yüzde 60-70 oranında uzadığına ve sağlıklı yaşam konusunun önümüzdeki günlerde daha da öne çıkacağına vurgu yapan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, “İnsan yaşamında yediğiniz, içtiğiniz ve düşündüğünüz kadar ne kadar hareket ettiğiniz de önemli.

“Vücut, yürümek üzerine yaratılmış bir yapıdır. Günde 5.000 adım atarsanız paslanmazsınız, 7.500 adım yağlanmanızı önler, 10.000 adım ise iyi bir şekilde yaşlanmanızı sağlar. Kişiler belli bir yaştan sonra başkalarına yük olmak istemiyorlarsa kendilerine iyi bakmalılar ve iyi beslenmeliler” dedi.


Gıda ve sağlık konusundaki bilgi kirliliğine de değinen Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, “Doğru bildiğimiz her şeyi konuşalım, dedikoduları biraz geriye bırakalım, eğer o dedikodular bilimsel değilse hepimiz karşısında duralım. Bugün internette okuduklarınızın yüzde 50’si yanlış bilgi. Eğer bir yönlendirmede bulunuyorsanız, altını doldurmanız lazım. Bilginin çokluğu kadar ucuzluğu da önemli bir sorun. Bu gıda üreticileri ile bizim gibi sağlık yöneticilerini zora sokmakta” dedi.

Yürüyüş ‘sağlıklı’ bir yaşam sürmek için neden önemli?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.