CHP’li Zeynep Altıok, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde AK Parti’nin doğa talanı karnesini yayınladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, hazırladığı kitapçık, çizelge ve haritada Türkiye’nin doğal alanlarının son durumunu güncel veri ve görsellerle paylaştı. Altıok, zeytinlikleri ve meraları katledecek yasayı konuştuklarını, TBMM Genel Kurul’dan da bu tasarının geçmesi halinde zeytinliklerin ve meraların yok edileceğini belirtti.
Altıok, hazırladığı kitapçık, çizelge ve haritayı bugün TBMM’de Milletvekilleri ve basın mensuplarına dağıtarak kitapçığın, çizelgenin ve haritanın tüm demokratik kitle örgütleri ve doğa ile ilgili çalışma yapan kurum ve kuruluşlar ile kişilere de dağıtılacağını belirtti.
Zeynep Altıok’un 5 Haziran Dünya Çevre Günü Basın Açıklaması
Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve bugün Türkiye geçen yıldan çok daha kötü durumda. Ülkemiz doğa hakları alanında her geçen yıl daha da geriye gidiyor. Doğamız tam anlamıyla yağmalanıyor. Enerji, maden, ulaştırma ve sanayi Türkiye’nin tüm doğa mirasını hedef almış durumda. Bugün zeytinlikleri ve meraları katledecek yasayı konuşuyoruz. Yasa komisyondan geçti ve Genel Kurul süreci bekleniyor. Eğer TBMM Genel Kurul’dan da geçerse zeytinliklerimiz ve meralarımızı unutabiliriz, tamamen yok edilecekler.
İktidara yandaş şirketlerin doğaya bakınca gözlerinde dolar işareti beliriyor. İktidar da Türkiye’nin doğasının değil doğayı yok edecek sektörlerinin temsilciliğini yapıyor. Barajlarla ekosistem değişiyor, HES’lerle akarsular kuruyor, RES’lerle ormanlar kesiliyor, yollarla, havalimanlarıyla, köprülerle Türkiye’nin doğası talan ediliyor. Yaban hayatı ve hayvan hakları adına Türkiye bir adım ilerlemiyor. Büyükşehirlerde hava kirliliğinden yurttaşlarımız gaz maskeleriyle dolaşmak zorunda kalıyor. Geride bıraktığımız kış aylarında 81 ilin 41’inde hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü limitini aştı. Taahhütlerimize rağmen Türkiye fosil odaklı bir kalkınma politikası izlemeye devam ediyor.
2016 Dünya Çevre Performansı Endeksi raporunda 180 ülke arasında 99. sıradayız. Biyolojik Çeşitlilik ve Yaban Hayatı kategorisinde 180 ülke arasında 177. sıradayız. Bunlar geleceğimiz açısından ürkütücü istatistikler.
Son 40 yılda 1.3 milyon hektar kadar sulak alan geri dönülemez şekilde ekonomik ve ekolojik fonksiyonlarını kaybetti. Ekolojik denge ve biyolojik çeşitliliğin korunması için hayati öneme sahip olan sulak alanlar inşaat projelerinden, maden ocaklarına kadar birçok insani müdahale nedeniyle zarar görmeye devam ediyor.
“414 bin hektar ormanlık alanı kaybettik”
Türkiye’nin gerileme kaydettiği diğer ana kategori ise “Ormanlar” oldu. 2013 sonu itibariyle 414 bin hektar ormanlık alanı kaybetmiş bulunuyoruz. Sadece İstanbul’da havaalanı, yol, köprü projeleri için kesilen ve kesilecek ağaç sayısı 3 milyon.
“Son 10 yılda tarım arazilerimiz 27 milyon dekar azaldı”
Yeni tarım alanları elde etmek için mera ve doğal orman alanları tahrip ediliyor. 1920’lerin başlarında arazilerimizin yüzde 56’sını meralarımız oluşturuyordu, bugün ise bu oran yüzde 19. Üstelik gündemde olan yasa ile daha fazla merayı kaybedeceğiz.
Türkiye artık alarm veriyor. İmar uygulamaları, rant ve talan için feda edilen çevre, kirlilik, yok edilen su kaynakları, çölleşme, karbondioksit emisyonu ile yarınlarımızı göremiyoruz.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da CHP olarak Türkiye Çevre Tehdidi Haritasını çıkardık. Haritada da görüldüğü üzere Türkiye doğa talanı azalmadı, arttı. Türki doğusunda batısına, kuzeyinden güneyine … yakın çevresel tehditle karşı karşıya. Termik santraller, jeotermal santraller, madenler, HES’ler, RES’ler, balık çiftlikleri, endüstriyel atıklar, rehabilite edilmeden terk edilen uranyum kuyuları, nükleer tehditle birlikte Türkiye’nin doğası alarm veriyor. Enerji, maden ve ulaştırma sektörü Türkiye’yi büyütmüyor aksine yok ediyor!
CHP olarak bireyi doğa ile bütün olarak ele almaya, toplumun çevreyle uyumlu bir şekilde kalkınmasını savunmaya devam edeceğiz. Gelecek kuşaklara yönelik olarak, insanca ve sağlıklı yaşam koşullarını temin edebilmek için tüm kaynakların eşitlikçi ve adil bir şekilde kullanılmasını savunacağız. Doğa, çevre ve kent politikalarını doğa dostu büyüme anlayışı çerçevesinde şekillendirilmesi için var gücümüzle çalışacağız. Her insanın ve canlının bir arada, temiz ve korunmuş̧ bir doğada yaşamasının anayasal bir hak olarak güvence altına alınması için, doğayı korumanın temel ahlaki bir sorumluluk olduğu bilinciyle, “doğa hakkı” konusunda farkındalık yaratmak ve bu hakkın korunması için mücadelemiz sürecek.
Gündemde olan zeytin yasasını geri çektirmek, Türkiye’nin doğasını kurtarmak için bize büyük bir fırsat verebilir. Zeytinimize sahip çıkarak ekoloji mücadelesini büyütebiliriz. 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde tüm duyarlı kamuoyunu zeytinimize, doğamıza ve yarınlarımıza sahip çıkmaya davet ediyorum.
Zeynep Altıok Akatlı
İnsan ve Doğa Haklarından Sorulu Gn. Bşk. Yard.
İzmir Milletvekili