Aklınızla alay ettirmeyin!

Darbe komisyonu raporunu ortaya koyarak AKP’nin, FETÖ konusunda sütten çıkmış ak kaşık olduğunu ortaya koydu! Güler misin, ağlar mısın?

Aklınızla alay ettirmeyin darbe araştırma komisyonu genelkurmay mit

Aklınızla alay ettirmeyin!

Nereden başlasak ki söze? Ülkenin neresine el atsak elimizde kalıyor!

Hakikaten iktidar tarafından aklımızla alay ediliyor! Allah’tan ülkede hala aklını, kalemini kiraya vermemiş insanlar var da bu millet bir şeyler öğreniyor, soruyor, sorguluyor!


Şu “darbe komisyonu” denen ve amacının ne olduğu belli olmayan komisyona bir göz atalım…

Komisyonun amacı, ’15 Temmuz’un nasıl ortaya çıktığı’ydı…

Bütün partiler kafa kafaya verdiler, darbeyi araştırdılar. Yani millete ‘araştırıyoruz’ dediler; tabi yerseniz! En azından halkın bir kısmı gibi ben de yemedim!

Zaten AKP ile MHP‘nin bir araya geldiği yerden pek de ‘hayır’ çıkmaz, 16 Nisan’da olduğu gibi…

Bu iddiamı bir şeye dayandırmam gerekir diye düşünüyorum!

2015 yılının Temmuz ayında CHP, “terör” konusunun araştırılması için önerge veriyor; ancak “ikiz kardeş” olan AKP ile MHP bu önergeyi kabul etmiyor!

Bu kez 2015 yılının Şubat ayı… HDP grubu “Paralel Devlet Yapılanması” yani bugünkü adıyla FETÖ‘nün ya da PDY‘nin araştırılması için önerge veriyor. Önerge kabul edilmesi gerekir değil mi?! Hatta AKP burada araştırmanın başında olması gerekir değil mi?!

Evet, olması gereken budur! Öyle mi oldu peki?

Yok, olmadı! Hatta araştırılmasını AKP grubunun kendisi verdikleri oylarla reddetti!

Şimdi daha ilginç olan konuya gelelim! AKP ne diyordu?

17 / 25 Aralık 2013 tarihi FETÖ davasında milattır ve bütün soruşturmalar da bu tarih üzerinden gitmektedir. Eee, o zaman AKP’liler neden 2015 yılındaki HDP’nin araştırma önergesini reddetti?


Bunu bir sorgulayın!

15 Temmuz’dan sonra yeni bir komisyon ortaya çıktı, komisyon demeye bin şahit! Komisyona Nejdet Özel çağrıldı, gitmedi ve yazılı cevap verdi…

Abdullah Gül yazılı cevap verdi.

Hulusi Akar gitmedi, yazılı cevap verdi.

Hakan Fidan gitmedi…

Aslında komisyon haklı!

Darbenin araştırılması için Genelkurmay’ın çaycısını, istihbarat için de MİT’in binasını yapan duvar ustasını çağırsalar, eminim daha fazla bilgi alırlardı!..

Komisyon raporunu açıkladı ve raporda Bülent Ecevit‘in, Tansu Çiller‘in ismi çıktı; baklavacı, börekçi FETÖ ile işbirliği yapmış; bir tek AKP, FETÖ ile işbirliği yapmamış!

Bunun yanında komisyon başkanı nereden geldiğini kendisinin bile bilmediği “sahte” bir kağıt parçasını çıkarıp “CHP, FETÖ’ye yıllar önce bağışta bulunmuş” dedi! AKP ve AKP’li bir başkanın başında bulunduğu bir komisyondan da ancak böyle bir belge, böyle bir rapor beklenebilirdi!

Bu millet, bu halk biri veya birileri tarafından birçok dönemde kandırılmıştır; ancak en şiddetlisini de AKP döneminde yaşamaktadır. Bu da normaldir diye düşünüyorum. Birilerinin kandırıldığı (!) siyaset arenasında “birileri”ni de kandırmak gerekir ki bu değirmen dönsün! İşte o birileri de bu halktır! Kandırılmalı ki, başka birileri de o sıcak koltuklarında rahatça keyif sürebilmelidirler!

Bu iktidarın başında bulunduğu hangi çalışma, örgütlenme olursa olsun, hiçbiri makul çözüm üretecek, güven duyulabilecek bir yapılanma olmayacaktır!

Bu iddiamı yine AKP’nin geçmişinden örneklerle bir yerlere dayandırmak isterdim; fakat, sizleri de daha fazla yormak istemem, şimdilik bu kadar!


Diktanın karşısında durabilecek tek gücün bilgi ve akıldan geçtiğini düşündüğümü belirterek ‘aklınızla dalga geçirmeyin’ diyorum…

Türkiye nasıl bir korku imparatorluğuna sürükleniyor?


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…