Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi’nin her yıl gerçekleştirdiği “Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması”nın 2017 yılı sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre Türkiye kamuoyu Azerbaycan’ı Türkiye’nin en yakın dostu olarak görüyor; ABD ise Türkiye’ye tehdit oluşturan ülkeler arasında birinci sırada yer alıyor.
Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın başkanlığında, Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe koordinasyonunda, Türkiye’nin nüfus yapısını temsil eden 26 ilde 18 yaş üstü bin kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen ankette, Türkiye’nin başta Suriye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile ikili ilişkileri olmak üzere Türk dış politikasına yön veren gelişmeler hakkında sorular soruldu. Araştırma sonuçlarına göre terörle mücadele artan bir oranda ‘dış politika sorunu’ olarak görülüyor. Bu durum kamuoyu nezdinde terörün sadece ülke içi bir sorun biçiminde değerlendirilmediğini, dış politika unsuru olarak da nitelendirildiğini ortaya koydu.
Dış politikada en büyük sorun terörler mücadele
Araştırmaya göre Türkiye’nin dış politikadaki en büyük sorununun yüzde 44,2 ile “terörle mücadele” olduğu gözlendi. Terörle mücadeleyi yüzde 24,6 ile Suriye sorunu ve yüzde 8,3 ile İsrail ile ilişkiler izledi. Terörle mücadele seçeneğinde geçen yıla göre yüzde 13’lük artış dikkat çekerken, İsrail ile ilişkilerin dış politika sorunu olarak görülmesinin yarı yarıya azalması bir diğer dikkat çeken unsur oldu. Geçen yıl yüzde 11,3’lük oran ile en önemli dördüncü dış politika sorunu olan Rusya ile ilişkiler bu yıl çok düşük bir oranda kaldığından listede yer almadı.
Dış politika karnesi iyiye gidiyor
Kamuoyu Türkiye’nin dış politikasını yüzde 38,5’lik bir oranla, geçen yıla göre yüzde 4,5’lik bir artışla, başarılı buluyor. Buna karşılık, halk yüzde 51,7’lik bir oranla 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin Türk dış politikasını olumsuz etkilediğini, benzer şekilde yüzde 42,7’lik bir oranda olağanüstü hal önlemlerinin Türkiye’nin uluslararası imajını zedelediğini düşünüyor.
En yakın dost Azerbaycan, en büyük tehdit ABD
‘Türkiye’nin en yakın dostu hangi ülkedir?’ sorusuna katılımcılar geçen yıla göre yüzde 12’lik artışla yine ‘Azerbaycan’ yanıtını verdi. Geçen yıl yüzde 59,3’lük kesim Azerbaycan’ı ‘en yakın dost ülke’ olarak nitelendirirken, bu yıl ankete katılanların yüzde 71,3’ü en yakın dostumuzun Azerbaycan olduğunu ifade etti. ‘Türkiye’nin dostu yoktur’ diyenlerin oranı ise geçtiğimiz yılın oranı olan yüzde 23,1’den yüzde 17,2’ye geriledi.
Türkiye için tehdit olarak görülen ülkeler seçeneğinde geçen yıl Ortadoğu ülkeleri öne çıkarken, geçen yılla karşılaştırıldığında yüzde 22,4’lük bir artışla bu yıl ABD Türkiye için en büyük tehdit olarak karşımıza çıktı. İkinci en büyük tehdidi oluşturan ülke yüzde 37,4’lük kesim tarafından İsrail olarak belirtildi. Tehdit unsurları arasında en dikkat çekici sonuç ise, geçtiğimiz yıl yüzde 10,4’lük bir oranla tehdit oluşturduğu düşünülen AB ülkelerinin, bu yıl yüzde 24’lük oranla Türkiye’ye yönelik tehdit oluşturan ülkeler arasında üçüncü sırada yer alması oldu. Rusya’ya yönelik tehdit algısı ise yüzde 34,9’dan yüzde 18,5’e düştü.
Türkiye yüzde 40 için İslam devleti, yüzde 32 için Avrupa ülkesi
Araştırmaya göre, ‘Türkiye İslam ülkesidir’ diyenlerin oranı yüzde 39,9. Türkiye’yi Avrupa ülkesi şeklinde tanımlayanların oranı ise her yıl düzenli biçimde artıyor. 2015 yılında yüzde 26,4’lük kesim ‘Türkiye Avrupa ülkesidir’ derken, bu oran 2016’da yüzde 31,8’e yükseldi. Bu yıla ait oran ise yüzde 32,7 olarak gerçekleşti. ‘Türkiye Orta Doğu ülkesidir’ diyenlerin oranı ise geçen yıla göre yaklaşık yüzde 3’lük düşüşle yüzde 23’te kaldı.
Türk dış politikasının belirleyicisi Cumhurbaşkanı
Dış politikada temel belirleyici ve yürütücü kurum Cumhurbaşkanı olarak görülüyor. 2016 yılında yüzde 23,2’lik kesim ‘Sizce Türkiye’de dış politikayı hangi kurum yapar?’ sorusuna ‘Cumhurbaşkanı’ yanıtını verirken, bu yıl ankete katılanların yüzde 69,2’si Cumhurbaşkanı’nı temel belirleyici kurum olarak gördü. Dış politikada Hükümet, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan’ın etkisi azalıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın etkisi artıyor. Geçen yıl Genelkurmay Başkanlığı’nın Türk dış politikasındaki etkisi yüzde 3,8 iken, bu yıl yüzde 24,3’e yükselerek dikkat çeken bir artış kaydetti.
Türkiye’nin Suriye’ye yönelik tarafsız politika izlemesi isteniyor
Ankette ‘Sizce Türkiye Suriye’ye yönelik nasıl bir politika izlemelidir?’ sorusuna yüzde 49,9’luk kesim ‘Tarafsız kalmalı, herhangi bir müdahalede bulunmamalı’ yanıtını verdi. Kamuoyunun yarısı Türkiye’nin Suriye’ye yönelik tarafsız kalması gerektiğini düşünüyor. Suriye göçmenlerinden duyulan memnuniyetsizlik geçen yıldan bu yana değişmedi. Yüzde 54,5 memnuniyetsizliğini dile getirirken; yüzde 17,5 memnun olduğunu belirtti. Yüzde 28’lik kesim ise ‘Ne memnunum ne memnun değilim’ dedi. Kamuoyunun yüzde 46,4’ü göçmen alımına son verilmesi gerektiğini düşünüyor.
Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik umutlar azalıyor
Araştırmada dikkat çeken bir diğer unsur Türkiye halkının AB’ye üyelik sürecine verdiği destekte yılalr içinde azalma yaşanması. Gelinen noktada Türkiye’nin AB üyeliğini destekleme oranı, yüzde 48,4 olarak belirlendi. ‘Türkiye AB’ye hiçbir zaman tam üye olamayacak’ diyenlerin oranı 2015 yılında yüzde 47,6 idi. Bu oran geçen yıl yüzde 66,7’ye, bu yıl ise yüzde 81,3’e yükseldi. Buna karşılık, Türkiye ile AB arasında üyelik yerine farklı bir model kurulmasını destekleyenlerin oranı yüzde 30,4’te kaldı.
Türkiye için AB üyeliğinin alternatifi olarak Rusya ile stratejik işbirliği yapılmasını düşünenler oranda artarak yüzde 14,8’den yüzde 27,6’ya yükseldi. Tüm olumsuz gelişmelere rağmen Türk halkı ne Türkiye’nin ne de AB’nin yakın zamanda üyelik müzakerelerini durduracağına inanmıyor. AB’nin müzakereleri durdurmayacağını düşünenlerin oranı yüzde 70 iken, Türkiye’nin müzakereleri durdurmayacağına inananların oranı yüzde 73,7 olarak gerçekleşti.