AKP olmasaydı 15 Temmuz olur muydu?

AKP’nin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ne demişti? “Fethullah Gülen Hoca Efendi’yi sevmeyebilirsiniz. Ancak, Fethullah Hoca bu ülkenin yetiştirmiş olduğu bir kıymettir, bir değerdir. Yaptıkları devletin denetimindedir”. Şimdi siz söyleyin; AKP olmasaydı FETÖ olur muydu?

AKP olmasaydı 15 Temmuz da olmazdı!

AKP olmasaydı 15 Temmuz olur muydu?

15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili iktidar yetkililerini yani AKP’li milletvekillerini, bakanları hatta başbakanı dinleyince gülesim geliyor…

Bir milletle, ancak bu kadar dalga geçilir, aklı ile alay edilir. Joseph Goebbels diyor ki; “Haksız da olsanız karşı tarafı suçlayın, eleştirin; suçu ona istina edin!”


AKP iktidarı için de durum aynen böyle!

Yani maçta, topu ile camı kıran çocuk AKP; maçı izleyen çocuk ise, sadece izlediği ve ortada kaldığı için CHP’dir. Bugün kulağı çekilmeye çalışılan “çocuk” da CHP’dir!

Suçlu gerçekten de öyle midir?

Şimdiiii…

Bazı “şovmen”ler diyor ki; “Efendim, ABD bize FETÖ’yü vermiyor”.

ABD, bırakın FETÖ’yü vermeyi, kim bilir ABD ziyareti yapsa daha kaç Türk yetkilisini gözaltına alacaktır?

ABD’deki yargı asla Türkiye’deki yargıya benzemez, benzemiyor. Geçtiğimiz aylarda bunun en iyi örneğini gördük. Trump, Ortadoğu’dan gelen göçmenlere yasak koydu; bir yargıç çıktı ve buna ‘hayır’ dedi. Bunu Türkiye’de yapmak mümkün müdür? Haklısınız; o hakim haritadan yer seçmeden kendisini başka bir yerde bulur!

Yine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ diyor ki; “ABD, 15 Temmuz darbe girişimi için bizden kanıt istiyor. Yahu 15 Temmuz’dan daha iyi bir kanıt mı olur?” diyor.

Bunu AKP’lilere söylerseniz onlar inanır; ancak karşınızda işte ABD yargısı var ve onlar da inanmıyor. Neden inanmıyor? Çünkü onlar AKP’li değil ve yargı iyi işliyor. Sadece bu mu peki? Tabi ki hayır!


Bekir Bozdağ kimdir? Bu ülkenin Adalet Bakanı…

Yine AKP’liler inanmaz, onlar için görüntüler de zaten montajdır; bırakalım AKP’liler öyle kalmaya devam etsin. Biz ABD’lilerin olaya nasıl baktığına, bakmaya devam edelim…

Arşivleri açın bakın! Bu ülkenin Adalet Bakanı olan Bekir Bozdağ’ın Fethullah Gülen ile ilgili söylediği daha doğrusu nasıl methiyeler düzdüğünü izleyin!

akp ak parti fetö cemaat gülen 15 temmuz kim ne dedi

En basiti şöyle diyor Meclis’teki konuşmasında: “Fethullah Gülen Hoca Efendi’yi sevmeyebilirsiniz. Ancak, Fethullah Hoca bu ülkenin yetiştirmiş olduğu bir kıymettir, bir değerdir. Yaptıkları devletin denetimindedir.” diyor pek muhterem Bekir Bozdağ!

Aslında bam teli de burasıdır! “Devletin denetimi”… Yani AKP göz yumdu FETÖ’nün yaptıklarına; onun ötesinde yardımcı oldu büyümesinde. Nasıl oldu? Devletin denetiminde!

Ne istediniz de vermedik?

Bülent Arınç’ın “8 Haziran’da Melih Gökçek’in Ankara’yı, FETÖ’ye nasıl parsel parsel verdiğini anlatacağım!” sözü…

FETÖ ile AKP kavgaya girdikten sonra FETÖ’ye yakın Taraf Gazetesi’nin gazetecisi ve bugün tutuklu olan Mehmet Baransu “2004 yılındaki MGK toplantısında FETÖ’yü bitirme” haberini ortaya koydu. Yani AKP’nin dediği gibi FETÖ’yü bilmemek gibi bir durum söz konusu değildir! O karar neden 2004’ten sonra iktidar tarafından uygulanmadı, harekete geçilmedi?

Bu kararın alındığı ve imzaya döküldüğü dönemdeki Genelkurmay Başkanı olan Hilmi Özkök‘ün de dediği gibi daha “kasaptaki ete soğan doğranmaması” gerekiyordu, doğranmadı da…

Evet, FETÖ’yü doğuran AKP değildir; ancak FETÖ’nün büyümesine neden olan ise AKP’nin ta kendisidir!


O yüzden, AKP olmasaydı FETÖ’de olmazdı!

15 Temmuz’u Çanakkale Zaferi’ne benzetmek


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…