Dünyada ve Türkiye’de büyük firmaların sık sık tercih ettiği, tüketicinin bilinçaltına yönelik uygulanan stratejiler sonucu satış artışı sağlayan Nöromarketing’i sık sık duymaya başladığımız bu günlerde, bu terime giriş ve onu anlama niteliğindeki bu yazıyla siz de bu konuda bilgi sahibi olabilirsiniz.
Nöromarketing Nedir?
Nöromarketing, beyinden yola çıkarak tüketicinin bilinçaltını hedefleyen ve tüketici tercihlerinden yararlanarak pazarlama devamında satışta elde edilen verimliliğin yükselmesini sağlayan bir pazarlama yöntemidir.
Nöromarketingde renkler, kokular ve özellikle görsel ögeler büyük önem taşır çünkü yapılan araştırmalara göre gördüğümüz nesneleri ve resimleri, yazılara oranla daha kolay hatırlıyoruz ve aklımızda kalma ihtimalleri daha yüksek oluyor. Dolayısıyla tüketicinin bir şeye uzun süre konsantre olamadığının bilimsel olarak kanıtlandığı günümüzde, renkleri ve kokuları kullanmak, ürünü dakikalarca anlatmaktan çok daha yararlı olacaktır.
Tüketicinin aklında bir kelime söylendiğinde oluşan imajı veya sözcükleri istediği şekilde yönlendirenler, nöromarketingde başarılı olacaktır. Örneğin; Hanımeller bisküvilerini düşündüğünüzde aklınıza ilk önce anne eli değmiş gibi oluşu gelir ve bu gayet başarılı bir tekniktir. Çünkü bisküvi veya kurabiyeleri en güzel hatırladığımız anlar çocukken annelerimizin yapıp sıcak sıcak bize yedirdiği anlardır. Hanımeller de annelerin bisküvisine kendisini benzeterek tüketici zihninde oldukça pozitif etkiler bırakır.
Nöromarketing’den yararlanan markalara neleri örnek verebiliriz?
Amerika’da Abercrombie, Türkiye’de OXXO’nun kullandığı kokular Nöromarketing’e verebileceğimiz örneklerdendir. Bu iki marka da tüm mağazalarında aynı ferah kokuları kullanırlar. Bu kokular sayesinde insanlar hem daha rahat hissederler hem de o markayı bilinçaltlarında o kokuyla birleştirmiş olurlar.
Lays, Doritos ve Ruffles’tan tanıdığımız Fritolay markası da mat renkli paketlerin tüketicide negatif bir algı yaratmazken parlak renkli olanların tüketicinin bilinçaltında negatif bir imaj oluşturduğunu fark etmişlerdir ve parlak renkli cips paketlerini rafa kaldırmayı tercih etmişlerdir. Bunun yerine mat renkli paketlerini arttırmış ve buna paralel olarak satışlarını da attırmışlardır.
Budweiser isimli bira markası da insanların ne kadar duygusal olduğunu bildiklerinden onların duygularına oynayarak satışlarında artış elde edebileceklerini düşünmüşlerdir ve yavru bir köpekle insanın arkadaşlığını anlatan oldukça duygusal bir reklam filmi çekmişlerdir. İnsanlarda pozitif düşünceler uyandıran bu reklam filmi sayesinde Budweiser’ın satışlarında beklenen artışlar gözlenmiştir.